2 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona da Cabir b. Abdullah'ın (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Rasulullah şöyle buyurdu:
"Kureyş beni yalanladığında, Hicr'de ayağa kalktım, ardından Allah, Beytü'l-Makdisi gözümün önüne getirdi ve ben de Mescid-i Aksâ'ya bakarak, onun özelliklerini Kureyşlilere haber vermeye başladım."
Bize Yakûb b. İbrahim, ona İbn Şihâb'ın kardeşinin oğlu, ona da amcası İbn Şihâb bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve rivayetine "(Mirac Gecesi) Beytü'l-makdis'e götürüldüğüm zaman Kureyş eni yalandığında" ifadesini eklemiştir.
"Kâsıfen", 'her şeyi kırıp geçiren bir rüzgâr' demektir.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona da Cabir b. Abdullah'ın (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Rasulullah şöyle buyurdu:
"Kureyş beni yalanladığında, Hicr'de ayağa kalktım, ardından Allah, Beytü'l-Makdisi gözümün önüne getirdi ve ben de Mescid-i Aksâ'ya bakarak, onun özelliklerini Kureyşlilere haber vermeye başladım."
Bize Yakûb b. İbrahim, ona İbn Şihâb'ın kardeşinin oğlu, ona da amcası İbn Şihâb bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve rivayetine "(Mirac Gecesi) Beytü'l-makdis'e götürüldüğüm zaman Kureyş beni yalandığında" ifadesini eklemiştir.
"Kâsıfen", 'her şeyi kırıp geçiren bir rüzgâr' demektir.