Öneri Formu
Hadis Id, No:
17101, B005492
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنَا عَمْرٌو أَنَّ أَبَا النَّضْرِ حَدَّثَهُ عَنْ نَافِعٍ مَوْلَى أَبِى قَتَادَةَ وَأَبِى صَالِحٍ مَوْلَى التَّوْأَمَةِ سَمِعْتُ أَبَا قَتَادَةَ قَالَ كُنْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِيمَا بَيْنَ مَكَّةَ وَالْمَدِينَةِ وَهُمْ مُحْرِمُونَ وَأَنَا رَجُلٌ حِلٌّ عَلَى فَرَسٍ ، وَكُنْتُ رَقَّاءً عَلَى الْجِبَالِ ، فَبَيْنَا أَنَا عَلَى ذَلِكَ إِذْ رَأَيْتُ النَّاسَ مُتَشَوِّفِينَ لِشَىْءٍ ، فَذَهَبْتُ أَنْظُرُ ، فَإِذَا هُوَ حِمَارُ وَحْشٍ فَقُلْتُ لَهُمْ مَا هَذَا قَالُوا لاَ نَدْرِى . قُلْتُ هُوَ حِمَارٌ وَحْشِىٌّ . فَقَالُوا هُوَ مَا رَأَيْتَ . وَكُنْتُ نَسِيتُ سَوْطِى فَقُلْتُ لَهُمْ نَاوِلُونِى سَوْطِى . فَقَالُوا لاَ نُعِينُكَ عَلَيْهِ . فَنَزَلْتُ فَأَخَذْتُهُ ، ثُمَّ ضَرَبْتُ فِى أَثَرِهِ ، فَلَمْ يَكُنْ إِلاَّ ذَاكَ ، حَتَّى عَقَرْتُهُ ، فَأَتَيْتُ إِلَيْهِمْ فَقُلْتُ لَهُمْ قُومُوا فَاحْتَمِلُوا . قَالُوا لاَ نَمَسُّهُ . فَحَمَلْتُهُ حَتَّى جِئْتُهُمْ بِهِ ، فَأَبَى بَعْضُهُمْ ، وَأَكَلَ بَعْضُهُمْ ، فَقُلْتُ أَنَا أَسْتَوْقِفُ لَكُمُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَدْرَكْتُهُ فَحَدَّثْتُهُ الْحَدِيثَ فَقَالَ لِى « أَبَقِىَ مَعَكُمْ شَىْءٌ مِنْهُ » . قُلْتُ نَعَمْ . فَقَالَ « كُلُوا فَهْوَ طُعْمٌ أَطْعَمَكُمُوهَا اللَّهُ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Süleyman, ona İbn Vehb, ona Amr’ın rivâyet ettiğine göre Ebu’n-Nadr kendisine Ebu Katâde’nin azatlısı Nâfi‘in ve et-Tev’eme’nin azatlısı Ebu Salih’in şöyle dediklerini rivâyet etmiştir: Ebu Katâde’yi şöyle derken dinledim: Mekke ile Medine arasında Nebi (sav) ile birlikte idim. Onlar ihramlı oldukları halde, ben atlı ve ihramsız bir kişi idim. Dağlarda yükseklere iyice tırmanabiliyordum. Ben bu halde iken insanların bir şeylere göz dikip bakmakta olduklarını gördüm. Ben de bakmaya koyuldum. Bir yaban eşeği görüverdim. Onlara bu ne? dedim. Onlar: Bilmiyoruz, dediler. Ben: O bir yaban eşeğidir dedim. Onlar: Evet, o senin gördüğün gibidir, dediler. Kamçımı almayı unutmuştum, onlara: Kamçımı uzatın dedim. Onlar: Onu avlamak üzere sana yardımcı olmayız, dediler. Bu sefer (attan inip) kamçımı aldım, sonra hemen onun arkasından gitmeye koyuldum ve nihâyet onu ayaklarından yaraladım, onların yanına gittikten sonra onlara: Haydi kalkın, (onu) taşıyın, dedim. Onlar: Biz ona dokunmayız, dediler. Bu sefer onu ben taşıyarak onların önüne getirdim. Bazıları (yemeyi) kabul etmezken, bazıları (ondan) yedi. Ben: Sizin için Nebi’ye (sav) yetişip bunun hükmünü öğreneceğim, dedim. Nihâyet ona yetiştim, ona olanı biteni anlatınca, o bana: “Yanınızda ondan bir şey kaldı mı?” buyurdu. Ben: Evet, dedim. O: “Yiyebilirsiniz, çünkü bu Allah’ın size ikram ettiği bir yiyecektir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 11, 2/408
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yiyecekler, yaban eşeğinin eti