Giriş

Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, Ma'mer ve Yunus, ona Zührî, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Hz. Peygamber'in zevcesi Âişe (ra) şöyle demiş­tir:

Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşıp da ağrısı şiddetlendiği zaman, benim odamda bakılmak üzere diğer hanımlarından izin istedi. On­lar da izin verdiler. Ondan sonra Peygamber, bir tarafında Abbâs, diğer tarafında bir zât olduğu hâlde ayaklarını yerde sürüyerek çıktı. Ubeydullah der ki: Ben İbn Abbâs'a Âişe'nin bu "Diğer bir zât" sözünü haber verdim, o da bana “Sen Âişe'nin ismini söylemediği o diğer kişinin kim olduğu­nu biliyor misin?” dedi. Ben “Hayır, bilmiyorum” dedim. İbn Abbâs “O zât, Ali'dir” dedi.

Âişe der ki: Hz. Peygamber (sav), onun evine girip de ağrısı şiddet­lendikten sonra "üzerime ağız bağları çözülmedmiş yedi kırba su dökün, böy­lelikle belki (biraz rahatlayıp) insanlara vasiyette bu­lunabilirim" buyurdu.

Âişe der ki: Bunun üzerine kendisini, zevcesi Hafsa'ya ait bir leğen içine oturttuk ve bize "yeter" diye işaret edene kadar bu kırbaların suyunu üzerine dökmeye başladık.

Âişe der ki: Ondan sonra çıkıp insanlara na­maz kıldırdı ve onlara hitap etti.


    Öneri Formu
17824 B005714 Buhari, Tıp, 22