1 Kayıt Bulundu.
Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, Ma'mer ve Yunus, ona Zührî, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Hz. Peygamber'in zevcesi Âişe (ra) şöyle demiştir:
Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşıp da ağrısı şiddetlendiği zaman, benim odamda bakılmak üzere diğer hanımlarından izin istedi. Onlar da izin verdiler. Ondan sonra Peygamber, bir tarafında Abbâs, diğer tarafında bir zât olduğu hâlde ayaklarını yerde sürüyerek çıktı. Ubeydullah der ki: Ben İbn Abbâs'a Âişe'nin bu "Diğer bir zât" sözünü haber verdim, o da bana “Sen Âişe'nin ismini söylemediği o diğer kişinin kim olduğunu biliyor misin?” dedi. Ben “Hayır, bilmiyorum” dedim. İbn Abbâs “O zât, Ali'dir” dedi.
Âişe der ki: Hz. Peygamber (sav), onun evine girip de ağrısı şiddetlendikten sonra "üzerime ağız bağları çözülmedmiş yedi kırba su dökün, böylelikle belki (biraz rahatlayıp) insanlara vasiyette bulunabilirim" buyurdu.
Âişe der ki: Bunun üzerine kendisini, zevcesi Hafsa'ya ait bir leğen içine oturttuk ve bize "yeter" diye işaret edene kadar bu kırbaların suyunu üzerine dökmeye başladık.
Âişe der ki: Ondan sonra çıkıp insanlara namaz kıldırdı ve onlara hitap etti.