Öneri Formu
Hadis Id, No:
23149, B006408
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ لِلَّهِ مَلاَئِكَةً يَطُوفُونَ فِى الطُّرُقِ ، يَلْتَمِسُونَ أَهْلَ الذِّكْرِ ، فَإِذَا وَجَدُوا قَوْمًا يَذْكُرُونَ اللَّهَ تَنَادَوْا هَلُمُّوا إِلَى حَاجَتِكُمْ . قَالَ فَيَحُفُّونَهُمْ بِأَجْنِحَتِهِمْ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا . قَالَ فَيَسْأَلُهُمْ رَبُّهُمْ وَهْوَ أَعْلَمُ مِنْهُمْ مَا يَقُولُ عِبَادِى قَالُوا يَقُولُونَ يُسَبِّحُونَكَ ، وَيُكَبِّرُونَكَ ، وَيَحْمَدُونَكَ وَيُمَجِّدُونَكَ . قَالَ فَيَقُولُ هَلْ رَأَوْنِى قَالَ فَيَقُولُونَ لاَ وَاللَّهِ مَا رَأَوْكَ . قَالَ فَيَقُولُ وَكَيْفَ لَوْ رَأَوْنِى قَالَ يَقُولُونَ لَوْ رَأَوْكَ كَانُوا أَشَدَّ لَكَ عِبَادَةً ، وَأَشَدَّ لَكَ تَمْجِيدًا ، وَأَكْثَرَ لَكَ تَسْبِيحًا . قَالَ يَقُولُ فَمَا يَسْأَلُونِى قَالَ يَسْأَلُونَكَ الْجَنَّةَ . قَالَ يَقُولُ وَهَلْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لاَ وَاللَّهِ يَا رَبِّ مَا رَأَوْهَا . قَالَ يَقُولُ فَكَيْفَ لَوْ أَنَّهُمْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لَوْ أَنَّهُمْ رَأَوْهَا كَانُوا أَشَدَّ عَلَيْهَا حِرْصًا ، وَأَشَدَّ لَهَا طَلَبًا ، وَأَعْظَمَ فِيهَا رَغْبَةً . قَالَ فَمِمَّ يَتَعَوَّذُونَ قَالَ يَقُولُونَ مِنَ النَّارِ . قَالَ يَقُولُ وَهَلْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لاَ وَاللَّهِ مَا رَأَوْهَا . قَالَ يَقُولُ فَكَيْفَ لَوْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لَوْ رَأَوْهَا كَانُوا أَشَدَّ مِنْهَا فِرَارًا ، وَأَشَدَّ لَهَا مَخَافَةً . قَالَ فَيَقُولُ فَأُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ غَفَرْتُ لَهُمْ . قَالَ يَقُولُ مَلَكٌ مِنَ الْمَلاَئِكَةِ فِيهِمْ فُلاَنٌ لَيْسَ مِنْهُمْ إِنَّمَا جَاءَ لِحَاجَةٍ . قَالَ هُمُ الْجُلَسَاءُ لاَ يَشْقَى بِهِمْ جَلِيسُهُمْ » . رَوَاهُ شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ وَلَمْ يَرْفَعْهُ . وَرَوَاهُ سُهَيْلٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir (b. Abdülhamid), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Ebu Salih (Zekvân es-Semmâm), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ın bir sınıf melekleri vardır ki, bunlar sokaklarda dolaşırlar, zikir ehlini ararlar. Onlar Allah'ı anan bir topluluk bulunca birbirlerine: 'Aradığınıza geliniz' diye seslenirler. Bunun üzerine melekler kanatlarıyla zikir ehlinin (yerden) gökyüzüne kadar etrafını kuşatırlar. Rabb'leri onları en iyi şekilde bildiği halde, meleklere: "Kullarım ne söylüyorlar?" diye sorar. Onlar da: 'Subhânallah' diyerek Sen'i tesbih ediyorlar, Allâhu Ekber diyerek Sen'i yüceltiyorlar, el-Hamdu lillâh diyerek San'a hamd ediyorlar! derler. Sonra Allah: "Bu kullarım Beni görürler mi ki?"diye sorar. Melekler: 'Hayır, vallahi onlar Sen'i görmezler!' derler. Allah: 'O kullarım ya Beni görseler nasıl olurlar?' buyurur. Melekler: 'Onlar Sen'i görseler, Sana daha çok ibadet ederler; seni daha çok yüceltirler ve sana olan övgüleri daha çok olur! derler. Allah: "Benden ne istiyorlar?" diye sorar. Melekler de: 'Cenneti istiyorlar!' derler. Allah: "Onlar cenneti görmüşler mi?" Melekler: 'Hayır, vallahi onlar cenneti görmemişlerdir!' Allah:"Ya onlar cenneti görselerdi?" Melekler: 'Eğer görselerdi cennete karşı hevesleri daha çok, istekleri daha şiddetli, rağbetleri daha büyük olurdu.'Allah: "O kullarım neyden bana sığınırlar?" Melekler: 'Cehennem ateşinden!' derler. Allah: "Cehennemi gördüler mi?" Melekler: 'Hayır, vallahi onu görmediler.' Allah: "Ya görselerdi nasıl olurlardı?" Melekler: 'Ondan daha çok kaçınırlardı, korkuları daha çok olurdu.' Bunun üzerine Allah, meleklere: "Ey melekler, ben sizleri şahid tutuyorum ki, ben bu zikreden kullarımı bağışladım!" buyurur. Meleklerden birisi: 'O zikredenlerin arasında falan kişi var ki, o zikredenlerden değildir, bir ihtiyacı için gelmişti!' der. Bunun üzerine Allah: "O mecliste oturanlar öyle kemal (olgunluk) sahibi kimselerdir ki, onlarla birlikte oturanlar yoldan çıkmaz! buyurur."
Bu hadisi Şu'be, A'meş'ten, Hz. Peygamber'e ref' etmeyerek (yükseltmeyerek, irsal yaparak) rivayet etti. Yine bu hadisi Süheyl, babası Ebu Salih es-Semmân'dan; o da Ebu Hureyre'den, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 66, 2/561
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Dua, Allah’la iletişim aracı
İman, Esasları, Melek sembolizmi
KTB, İMAN
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi