1 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Mâlik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Mâlik şöyle demiştir:
Ebu Talha, Ümmü Suleym'e hitaben “ben bu defa gerçekten Rasulullah'ın (sav) sesinin çok zayıf çıktığını işittim ve anladım ki karnı aç. Yanında yiyecek bir şey var mı?” dedi. Ümmü Suleym “evet” dedi ve arpadan yapılmış birkaç ekmek parçası çıkardı. Sonra bir baş örtüsü çıkartıp onun bir kısmı ile ekmekleri sarıp dürdü. Sonra beni Rasulullah'ın yanına gönderdi. Enes der ki: Ben gidip Rasulullah'ı (sav) mescitte buldum. Beraberinde insanlar vardı. Ben de onların yanına varıp dikeldim. Rasulullah (sav) bana "seni Ebu Talha mı gönderdi?" diye sordu. Ben “evet” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) beraberinde bulunanlara hitaben "hadi kalkın" buyurdu ve yürüdü, ben de önlerinde yürüyüp önceden Ebu Talha'ya geldim ve durumu ona haber verdim. Ebu Talha Ümmü Suleym'e “ey Ümmü Suleym, Rasulullah (sav) geliyor, halbuki bizim onlara yetecek kadar yemeğimiz yoktur” dedi. Ümmü Suleym “Allah ve Rasulü en iyi bilendir” dedi.
Sonra Ebu Talha gidip Rasulullah'ı karşıladı. Rasulullah (sav) Ebu Talha ile beraber geldi ve "ey Ümmü Suleym, yanında ne varsa getir" buyurdu. O da bu ekmekleri getirdi. Rasulullah (sav) emretti ve ekmekler küçük küçük parçalara bölündü. Ümmü Suleym bir yağ tulumundan bu bölünen ekmek parçalarının üzerine yağ sıktı ve onları bulayıp katık yaptı. Sonra Rasulullah (sav) o katık üzerine Allah'ın, söylemesini istediği şeyleri söyleyip dua etti ve "on kişi içeriye al" buyurdu. Ebu Talha on kişiyi içeriye aldı. Onlar doyuncaya kadar yediler, sonra dışarı çıktılar. Ardından "on kişiye daha al" buyurdu. Ebu Talha onları da içeriye aldı. Böylece, tamamı yetmiş ya da seksen kişi olan topluluğun hepsi de yedi ve doydu.