Bize Ebû'l-Hüseyin b. el-Fadl el-Kattân, ona Abdullah b. Cafer, ona Yakub b. Süfyan, ona Abdullah b. Salih el-Cühenî, ona Endülüs kadısı Muâviye b. Salih el-Hımsî, ona Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr ile Rabîa b. Yezîd, onlara Ebû İdris el-Havlânî ile Abdülvehhâb b. Buht, onlara el-Leys b. Süleym el-Cühenî, bunların hepsi de Ukbe b. Âmir'den rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed b. Bâleveyh ile Ebû Bekir b. Cafer, onlara Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, ona babası, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muâviye b. Salih, onja Rabîa b. Yezîed, ona Ebû İdris el-Havlânî, ona Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir şöyle dedi:
"Bizler deve çobanlığı yapıyorduk. Çobanlık sırası bana gelince, sürüyü akşamdan sürerek Rasûlullah'ın (sav) yanına vardım. O sırada Hz. Peygamber (sav) ayakta insanlara bir şeyler söylüyordu. Ben O'nun şu sözlerine yetiştim: "Bir müslüman abdestini güzelce alır, sonra kalkıp iki rekât namaz kılar, her iki rekâtta da yüzü ve kalbi ile Allah'a yönelirse, kendisine cennet vacip olur."
Bunu duyunca ben, "Bu ne güzel!" dedim. O sırada önümde duran biri, "Bundan önceki daha güzeldi" dedi. Adama baktım, Ömer b. el-Hattâb (ra) imiş. Bana "Ben senin az önce geldiğini gördüm" dedi ve (Hz. Peygamber'in sözünü) zikretti: "Sizden biri abdest alır ve sonra 'Şehâdet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve rasûlüdür' derse, ona istediği kapıdan girmesi için cennetin sekiz kapısı birden açılır."
İbn Mehdî'nin rivâyet ettiği hadisin lafzını Müslim Sahîh'inde Muhammed b. Hâtim'in Abdurrahman b. Mehdî'den rivâyeti şeklinde tahric etti ve dedi ki: Bu hadîsin senedinde Ebû İdris el-Havlânî'nin Ukbe b. Âmir'den rivâyeti de yer almaktadır, o dedi ki: Bana Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir rivâyet etti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
137092, BS000369
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ الْفَضْلِ الْقَطَّانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ سُفْيَانَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ الْجُهَنِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ الْحِمْصِىُّ قَاضِى أَنْدَلُسَ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ وَرَبِيعَةَ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىِّ وَعَبْدِ الْوَهَّابِ بْنِ بُخْتٍ عَنِ اللَّيْثِ بْنِ سُلَيْمٍ الْجُهَنِىِّ كُلِّهِمْ يُحَدِّثُ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ ح أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ بَالَوَيْهِ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ جَعْفَرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ أَخْبَرَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ عَنْ رَبِيعَةَ يَعْنِى ابْنَ يَزِيدَ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىِّ قَالَ وَحَدَّثَهُ أَبُو عُثْمَانَ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ : كَانَتْ عَلَيْنَا رِعَايَةُ الإِبِلِ ، فَحَانَتْ نَوْبَتِى فَرَوَّحْتُهَا بِعَشِىٍّ ، فَأَدْرَكْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَائِمًا يُحَدِّثُ النَّاسَ فَأَدْرَكْتُ مِنْ قَوْلِهِ :« مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَتَوَضَّأُ فَيُحْسِنُ الْوُضُوءَ ثُمَّ يَقُومُ فَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ ، فَيُقْبِلُ عَلَيْهِمَا بِقَلْبِهِ وَوَجْهِهِ إِلاَّ وَجَبَتْ لَهُ الْجَنَّةُ ». قَالَ فَقُلْتُ : مَا أَجْوَدَ هَذِهِ ، فَإِذَا قَائِلٌ بَيْنَ يَدَىَّ يَقُولُ : الَّذِى قَبْلَهَا أَجْوَدُ. فَنَظَرْتُ فَإِذَا عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : إِنِّى قَدْ رَأَيْتُكَ جِئْتَ آنِفًا ، قَالَ :« مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ يَتَوَضَّأُ ثُمَّ يَقُولُ : أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ إِلاَّ فُتِحَتْ لَهُ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ الثَّمَانِيَةِ ، يَدْخُلُ مِنْ أَيِّهَا شَاءَ ». لَفْظُ حَدِيثِ ابْنِ مَهْدِىٍّ رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ حَاتِمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَهْدِىٍّ وَقَالَ فِى إِسْنَادِهِ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىِّ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ وَحَدَّثَنِى أَبُو عُثْمَانَ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ.
Tercemesi:
Bize Ebû'l-Hüseyin b. el-Fadl el-Kattân, ona Abdullah b. Cafer, ona Yakub b. Süfyan, ona Abdullah b. Salih el-Cühenî, ona Endülüs kadısı Muâviye b. Salih el-Hımsî, ona Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr ile Rabîa b. Yezîd, onlara Ebû İdris el-Havlânî ile Abdülvehhâb b. Buht, onlara el-Leys b. Süleym el-Cühenî, bunların hepsi de Ukbe b. Âmir'den rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed b. Bâleveyh ile Ebû Bekir b. Cafer, onlara Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, ona babası, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muâviye b. Salih, onja Rabîa b. Yezîed, ona Ebû İdris el-Havlânî, ona Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir şöyle dedi:
"Bizler deve çobanlığı yapıyorduk. Çobanlık sırası bana gelince, sürüyü akşamdan sürerek Rasûlullah'ın (sav) yanına vardım. O sırada Hz. Peygamber (sav) ayakta insanlara bir şeyler söylüyordu. Ben O'nun şu sözlerine yetiştim: "Bir müslüman abdestini güzelce alır, sonra kalkıp iki rekât namaz kılar, her iki rekâtta da yüzü ve kalbi ile Allah'a yönelirse, kendisine cennet vacip olur."
Bunu duyunca ben, "Bu ne güzel!" dedim. O sırada önümde duran biri, "Bundan önceki daha güzeldi" dedi. Adama baktım, Ömer b. el-Hattâb (ra) imiş. Bana "Ben senin az önce geldiğini gördüm" dedi ve (Hz. Peygamber'in sözünü) zikretti: "Sizden biri abdest alır ve sonra 'Şehâdet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve rasûlüdür' derse, ona istediği kapıdan girmesi için cennetin sekiz kapısı birden açılır."
İbn Mehdî'nin rivâyet ettiği hadisin lafzını Müslim Sahîh'inde Muhammed b. Hâtim'in Abdurrahman b. Mehdî'den rivâyeti şeklinde tahric etti ve dedi ki: Bu hadîsin senedinde Ebû İdris el-Havlânî'nin Ukbe b. Âmir'den rivâyeti de yer almaktadır, o dedi ki: Bana Ebû Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir rivâyet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 369, 1/234
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Ebu İdris el-Havlanî (Aizullah b. Abdullah b. Amr)
3. Rabi'a b. Yezid el-İyadî (Rabi'a b. Yezid el-İyadî)
4. Ebu Osman Said b. Hâni el-Havlanî (Said b. Hâni)
5. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
8. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ahmed eş-Şeybanî (Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal)
9. Ebu Bekir Ahmed b. Cafer el-Katî'î (Ahmed b. Cafer b. Hemdân b. Malik b. Abdullah)
9. Muhammed b. Baluyeh en-Nisaburi (Muhammed b. Ahmed b. Baluyeh)
10. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Abdest, abdest ve namaza teşvik
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
Kelime-i Şahadet, Kelime-i Şehadetin Fazileti
KTB, ABDEST
KTB, NAMAZ,