Giriş

Bize Ebû’l-Hasan Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr, ona Muhammed b. Galib, ona el-Havdî, ona Hammâm b. Yahya rivayet etti. Yine bize Ebû Müslim, ona Haccâc, ona Hemmâm b. Yahya, ona İshak b. Abdullah b. Ebî Talha’nın haber verdiğine göre; Ümmü Yahya –Haccâc rivayetinde yani karısı, der- ona, Abdullah b. Ebî Katâde’nin zevcesi olan teyzesinin şöyle söylediğini rivayet etmiş:
“Ebû Katâde bana geldi, abdest için su istedi. Orada bir kedi dolanıyordu, Ebû Katâde su kabını ona doğru uzattı. Ben de ona bakıyordum, yaptığına şaşırmış gibiydim. Bana dedi ki:
“- Ey kardeşimin kızı, Allah’ın Rasûlü (sav) bize şöyle demişti:
“Kedi necis değildir, o ancak sizin etrafınızda dolaşan erkek ve dişi yaratıklardandır.”

el-Havdî’nin rivayetine göre teyzesi kendisine şöyle anlatmış: Teyzesi Abdullah b. Ebî Katâde’nin karısı idi. Birgün Ebû Katâde ona gidiyor, abdest için su istiyor. O sırada oradan bir kedi geçiyordu, Ebû Katâde suyu hemen ona doru uzattı. Ben de bu yaptığına şaşırmış gibi bakıyordum… Bundan sonrası yukarıda geçtiği gibidir.

Bu rivayet Hemmâm b. Yahya’dan, o Yahya b. Ebî Kesîr’den, o İbn Ebî Katâde’den, o babasından tarîkıyla da nakledilmiştir.


Açıklama: İslâm ulemasının büyük çoğunluğuna göre kedinin ağzı ve artığı temizdir. Ebû Hanîfe’ye göre, başka bir su varken kedinin artığını kullanmak tenzihen mekruhtur. Başka su yoksa, mekruh da olmaz. Özellikle su içerek ağzını temizlediği kesin olarak bilinen kedinin artığının temiz olduğunda, bu su ile abdest alınabileceğinde ittifak vardır. Ancak kedinin bir pisliği yaladığı görülür ve bu itibarla ağzının pis olduğu kesin olarak bilinirse, artığı da pis sayılır.

    Öneri Formu
137922 BS001176 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 339