Öneri Formu
Hadis Id, No:
155980, BS018757
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ بِشْرَانَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ : دَخَلَ رَهْطٌ مِنَ الْيَهُودِ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالُوا السَّامُ عَلَيْكُمْ فَقَالَتْ عَائِشَةُ فَفَهِمْتُهَا فَقُلْتُ : عَلَيْكُمُ السَّامُ وَاللَّعْنَةُ قَالَتْ فَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« مَهْلاً يَا عَائِشَةُ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الرِّفْقَ فِى الأَمْرِ كُلِّهِ ». قَالَتْ فَقُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَمْ تَسْمَعْ مَا قَالُوا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« فَقَدْ قُلْتُ عَلَيْكُمْ ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ عَبْدِ بْنِ حُمَيْدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ وَأَخْرجَهُ الْبُخَارِىُّ مِنْ وَجْهٍ آخَرَ عَنْ مَعْمَرٍ. قَالَ أَصْحَابُنَا وَهَذِهِ السُّنَنُ لاَ يُمْكِنُ اسْتِعْمَالُهَا إِلاَّ بَعْدَ الْمَعْرِفَةِ بِهِمْ وَلَيْسَ كُلُّ أَحَدٍ يَعْرِفُهُمْ فَلاَ بُدَّ مِنْ غِيَارٍ يَتَمَيَّزُونَ بِهِ عَنِ الْمُسْلِمِينَ.
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Hüseyin b. Bişrân, ona İsmail es-Saffâr, ona Ahmed b. Mansûr, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona da Urve, Aişe (r.a.)'dan şöyle dediğini rivayet etti:
Bir grup Yahudi Rasûlüllah (s.a.v.)'in yanına girdiler de: "Essâmü Aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)" dediler. Hz. Aişe dedi ki:
Ben bunu anladım ve; "Ölüm sizin üzerinize olsun, Allah'ın laneti de!" dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Yavaş ol yâ Aişe! Allah bütün işlerde yumuşaklığı sever.» Ben de dedim ki: "Yâ Rasûlallah! Duymadın mı onlar ne dediler?" Rasûlüllah (s.a.v.): "(Ben de onlara) 'Ve aleyküm (sizin üzerinize olsun)' dedim ya!" buyurdu.
Bu hadisi Müslim Sahih'inde Abd b. Humeyd'den, o da Abdürrezzak'tan rivayet ederken Buhari de başka bir tarikle Ma'mer'den kitabına almıştır.
Ashabımız şöyle demiştir: "Bu sünnetlerin tatbiki ancak onlar tanındıktan sonra mümkündür. Onların her birerini tanımak (her zaman) mümkün olmaz. Ancak onları Müslümanlardan ayıracak ehl-i zimmete dair (bir takım) alametler olması gerekir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Cizye 18757, 19/70
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Bekir Ahmed b. Mansur er-Ramâdî (Ahmed b. Mansur b. Seyyar b. Mübarek)
7. İsmail b. Muhammed es-Saffar (İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Salih b. Abdurrahman)
8. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Ehl-i Kitab, Ehl-i kitap ile ilişkiler
KTB, SELAM
Selam, Ehli kitaba, müşriğe vs.
Söz, kötü söz söylemek