باب مَنْ رَدَّ أَمْرَ السَّفِيهِ وَالضَّعِيفِ الْعَقْلِ ، وَإِنْ لَمْ يَكُنْ حَجَرَ عَلَيْهِ الإِمَامُ . وَيُذْكَرُ عَنْ جَابِرٍ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم رَدَّ عَلَى الْمُتَصَدِّقِ قَبْلَ النَّهْىِ ثُمَّ نَهَاهُ . وَقَالَ مَالِكٌ إِذَا كَانَ لِرَجُلٍ عَلَى رَجُلٍ مَالٌ ، وَلَهُ عَبْدٌ ، لاَ شَىْءَ لَهُ غَيْرُهُ ، فَأَعْتَقَهُ ، لَمْ يَجُزْ عِتْقُهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18107, Buhari, Husûmât, 2(bab başlığı)
Hadis:
باب مَنْ رَدَّ أَمْرَ السَّفِيهِ وَالضَّعِيفِ الْعَقْلِ ، وَإِنْ لَمْ يَكُنْ حَجَرَ عَلَيْهِ الإِمَامُ . وَيُذْكَرُ عَنْ جَابِرٍ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم رَدَّ عَلَى الْمُتَصَدِّقِ قَبْلَ النَّهْىِ ثُمَّ نَهَاهُ . وَقَالَ مَالِكٌ إِذَا كَانَ لِرَجُلٍ عَلَى رَجُلٍ مَالٌ ، وَلَهُ عَبْدٌ ، لاَ شَىْءَ لَهُ غَيْرُهُ ، فَأَعْتَقَهُ ، لَمْ يَجُزْ عِتْقُهُ .
Tercemesi:
Eğer İmâm (Yâhud Hâkim} Onun Üzerine Hacr Koymuş Değilse Sefîhin Ve Aklı Zaıf Olanın İşini Geri Çeviren Kimse Babı
Ve Câbir'den zikrolunur ki, Peygamber (S), ihtiyaçlı kimsenin yaptığı sadakayı, bundan nehiyden önce
kendisine geri vermiştir. Sonra da böyle kendisi muhtaçken sadaka vermekten nehyetmiştir 7.
Ve İmâm Mâlik {Muvatta'da): Bir adamın diğer biri üzerinde bir malı olduğu ve kendisinin bir de kölesi bulunup da bundan başka hiçbir şeyi yokken bu köleyi âzâd ettiğinde, onun bu âzâd etmesi caiz olmaz, demiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Mülkiyet, Tasarruf, Sefih ve aklı zayıf olanın
Sadaka, ihtiyaç sahibi olan kimsenin sadaka vermesi
باب مَنْ بَاعَ عَلَى الضَّعِيفِ وَنَحْوِهِ . فَدَفَعَ ثَمَنَهُ إِلَيْهِ ، وَأَمَرَهُ بِالإِصْلاَحِ وَالْقِيَامِ بِشَأْنِهِ ، فَإِنْ أَفْسَدَ بَعْدُ مَنَعَهُ ، لأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْ إِضَاعَةِ الْمَالِ ، وَقَالَ لِلَّذِى يُخْدَعُ فِى الْبَيْعِ « إِذَا بَايَعْتَ فَقُلْ لاَ خِلاَبَةَ » . وَلَمْ يَأْخُذِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مَالَهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18115, Buhari, Husûmât, 3(bab başlığı)
Hadis:
باب مَنْ بَاعَ عَلَى الضَّعِيفِ وَنَحْوِهِ . فَدَفَعَ ثَمَنَهُ إِلَيْهِ ، وَأَمَرَهُ بِالإِصْلاَحِ وَالْقِيَامِ بِشَأْنِهِ ، فَإِنْ أَفْسَدَ بَعْدُ مَنَعَهُ ، لأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْ إِضَاعَةِ الْمَالِ ، وَقَالَ لِلَّذِى يُخْدَعُ فِى الْبَيْعِ « إِذَا بَايَعْتَ فَقُلْ لاَ خِلاَبَةَ » . وَلَمْ يَأْخُذِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مَالَهُ .
Tercemesi:
Zaîf akıllı ve benzeri sefih kişi adına satış yapıp da , satış bedelini o zaîf şahsa veren ve ona iyileştirmekle ve kendi işini görmekle emreden kimse, o zaîf kişi bundan sonra malında fesâd yaparsa, onu malında tasarruftan men* eder 9. Çünkü Peygamber, malı zayi etmekten nehyetmiştir 10.
Ve Peygamber (S) alışveriş işinde aldanan kimseye: "Alışveriş yapacağın zaman 'Aldatmak yok' de" buyurdu. Ve yine Peygamber, kölesini satan kimsenin malını tutmamıştır
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Mülkiyet, Tasarruf, Sefih ve aklı zayıf olanın
Ticaret, Hasta, Özürlü, Akıl eksikliği olan, kişinin ticareti
باب الْخَطَإِ وَالنِّسْيَانِ فِى الْعَتَاقَةِ وَالطَّلاَقِ وَنَحْوِهِ ، وَلاَ عَتَاقَةَ إِلاَّ لِوَجْهِ اللَّهِ . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى » وَلاَ نِيَّةَ لِلنَّاسِى وَالْمُخْطِئِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19472, Buhari, Itk, 6(bab başlığı)
Hadis:
باب الْخَطَإِ وَالنِّسْيَانِ فِى الْعَتَاقَةِ وَالطَّلاَقِ وَنَحْوِهِ ، وَلاَ عَتَاقَةَ إِلاَّ لِوَجْهِ اللَّهِ . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى » وَلاَ نِيَّةَ لِلنَّاسِى وَالْمُخْطِئِ .
Tercemesi:
Kul Âzâd Etmek. Kadın Boşamak Ve Benzeri İşlerde Yanılma Ve Unutma(Nın Hükmü) Babı Kula hürriyet verme ancak Yüce Allah'ın rızâsı için olur
Peygamber (s) de: "Her bir kimsenin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur" buyurmuştur Unutan ve yanılan kimseler için hiçbir niyet yoktur
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
باب التَّقَنُّعِ. وَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ خَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَعَلَيْهِ عِصَابَةٌ دَسْمَاءُ . وَقَالَ أَنَسٌ عَصَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى رَأْسِهِ حَاشِيَةَ بُرْدٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18696, Buhari, Libâs, 16(bab başlığı)
Hadis:
باب التَّقَنُّعِ. وَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ خَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَعَلَيْهِ عِصَابَةٌ دَسْمَاءُ . وَقَالَ أَنَسٌ عَصَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى رَأْسِهِ حَاشِيَةَ بُرْدٍ .
Tercemesi:
Başı Ve Yüzün Çoğunu Örtmek Babı
İbn Abbâs: Rasûlullah (S) başı üzerine siyah bir kumaş parçası çatıp dolamış olduğu hâlde dışarı çıktı, demiştir.
Enes de: Peygamber (S) başı üzerine bir bürde kenarını sarıp doladı, demiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
باب كَيْفَ تُعَرَّفُ لُقَطَةُ أَهْلِ مَكَّةَ . وَقَالَ طَاوُسٌ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَلْتَقِطُ لُقَطَتَهَا إِلاَّ مَنْ عَرَّفَهَا » . وَقَالَ خَالِدٌ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تُلْتَقَطُ لُقَطَتُهَا إِلاَّ لِمُعَرِّفٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18179, Buhari, Lukata, 7(bab başlığı)
Hadis:
باب كَيْفَ تُعَرَّفُ لُقَطَةُ أَهْلِ مَكَّةَ . وَقَالَ طَاوُسٌ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَلْتَقِطُ لُقَطَتَهَا إِلاَّ مَنْ عَرَّفَهَا » . وَقَالَ خَالِدٌ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تُلْتَقَطُ لُقَطَتُهَا إِلاَّ لِمُعَرِّفٍ » .
Tercemesi:
Bâb: Mekke Ehlinin Buluntu Eşyası Nasıl İ'lân Edilir?
Ve Tâvûs el-Yemânî, İbn Abbâs'tan; o da Peygamber'den söyledi ki, Peygamber (S): "Mekke'nin yitiği ancak sahibi lehine koruyacak olan i'lâncı için müstesna, alınıp kaldırılmaz...*' buyurmuştur
Ve Hâlid el-Hazzâ, Ikrime'den; o da İbn Abbâs'dan söyledi ki, Peygamber (S): "Mekke'nin yitiği i'lân ediciden başka kimse tarafından alınıp kaldırılmaz" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Lukata (Kayıp mal)
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَنْقُشُ عَلَى نَقْشِ خَاتَمِهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18837, Buhari, Libâs, 54(bab başlığı)
Hadis:
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَنْقُشُ عَلَى نَقْشِ خَاتَمِهِ » .
Tercemesi:
Peygamber(S)'İn: 'Hiç Kimse Kendi Yüzüğünün Kaşı Üzerine (Bu Yazıyı) Nakşetmez" Sözü Babı
باب إِذَا أُسِرَ أَخُو الرَّجُلِ أَوْ عَمُّهُ هَلْ يُفَادَى إِذَا كَانَ مُشْرِكًا . وَقَالَ أَنَسٌ قَالَ الْعَبَّاسُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَادَيْتُ نَفْسِى ، وَفَادَيْتُ عَقِيلاً . وَكَانَ عَلِىٌّ لَهُ نَصِيبٌ فِى تِلْكَ الْغَنِيمَةِ الَّتِى أَصَابَ مِنْ أَخِيهِ عَقِيلٍ وَعَمِّهِ عَبَّاسٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19512, Buhari, Itk, 11(bab başlığı)
Hadis:
باب إِذَا أُسِرَ أَخُو الرَّجُلِ أَوْ عَمُّهُ هَلْ يُفَادَى إِذَا كَانَ مُشْرِكًا . وَقَالَ أَنَسٌ قَالَ الْعَبَّاسُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَادَيْتُ نَفْسِى ، وَفَادَيْتُ عَقِيلاً . وَكَانَ عَلِىٌّ لَهُ نَصِيبٌ فِى تِلْكَ الْغَنِيمَةِ الَّتِى أَصَابَ مِنْ أَخِيهِ عَقِيلٍ وَعَمِّهِ عَبَّاسٍ .
Tercemesi:
Bâb: Bir Adamın Kardeşi Yâhud Amcası Müşrik Bulunup Da Esîr Alındığı Zaman, Fidye Verilip Esirlikten Kurtarılır Mı?
Ve Enes dedi ki: el-Abbâs, Peygamber'e: Bu maldan bana da ver. Çünkü ben kendim için de, Akîl için de fidye vermiştim, dedi
Buhârî şöyle dedi: Alî ibn Ebî Tâlib'in de, kardeşi Akîl'den ve amcası Abbâs'tan elde etmiş olduğu bu ganimetin içinde bir nasibi vardı
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Savaş, Fidye, esiri kurtarmak için
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19562, Buhari, Itk, 17(bab başlığı)
Hadis:
باب كَرَاهِيَةِ التَّطَاوُلِ عَلَى الرَّقِيقِ ، وَقَوْلِهِ عَبْدِى ، أَوْ أَمَتِى . وَقَالَ اللَّهُ تَعَالَى ( وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَإِمَائِكُمْ ) وَقَالَ ( عَبْدًا مَمْلُوكًا ) ( وَأَلْفَيَا سَيِّدَهَا لَدَى الْبَابِ ) وَقَالَ ( مِنْ فَتَيَاتِكُمُ الْمُؤْمِنَاتِ ) وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « قُومُوا إِلَى سَيِّدِكُمْ » . وَ ( اذْكُرْنِى عِنْدَ رَبِّكَ ) سَيِّدِكَ « وَمَنْ سَيِّدُكُمْ » .
Tercemesi:
Köleye Karşı Büyüklenmenin Kerîhliği Ve İnsanın : Kendi Kölesine "Kulum, Cariyem" Demesinin Hükmü Babı
Ve Yüce Allah şöyle buyurdu:
"İçinizden bekârları ve kölelerinizden, cariyelerinizden -h sâlih olanları evlendirin..." (en-Nûn 32); keza şöyle buyurdu: "Hiçbirşeye gücü yetmeyen memlûk bir kul... " (en-Nahl: 75);
'Kapının yanında kadının efendisine rast geldiler" (Yûsuf: 25);
"Sizden kim hürre ve müslümân kadınları nikâhla alacak bir bolluğa güç yetiştiremezse, o hâlde sağ ellerinizin mâlik olduğu mü'min cariyelerinizden (alsın)" (en-Nisâ: 25);
"Bu ikisinden kurtulacağını bildiği kimseye: Beni efendinin yanında an, dedi" (Yûsuf: 42) Peygamber (S) (Sa'd ibn Muâz için Ensâr'a):
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19539, Buhari, Itk, 15(bab başlığı)
Hadis:
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « الْعَبِيدُ إِخْوَانُكُمْ فَأَطْعِمُوهُمْ مِمَّا تَأْكُلُونَ » . وَقَوْلِهِ تَعَالَى ( وَاعْبُدُوا اللَّهَ وَلاَ تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَبِذِى الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِى الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالْجَنْبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ إِنَّ اللَّهَ لاَ يُحِبُّ مَنْ كَانَ مُخْتَالاً فَخُورًا ) . ذِى الْقُرْبَى الْقَرِيبُ ، وَالْجُنُبُ الْغَرِيبُ ، الْجَارُ الْجُنُبُ يَعْنِى الصَّاحِبَ فِى السَّفَرِ .
Tercemesi:
Peygâmber(S)'İn: "Köleler sizin kardeşlerinizdir. Onun için onlara yemekte olduğunuz yemeklerden yediriniz" Kavli Babı
Bir de Yüce Allah'ın şu kavli:
"Allah'a ibâdet edin, O'na hiçbirşeyi ortak tutmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, sağ elinizin mâlik olduğu kimselere (memlûklerinize) iyilik edin. Allah kendini beğenen vedâima böbürlenen kimseyi sevmez" (en-Nisâ: 36)
Ebû Abdillah Buhârî şöyle dedi: "Zil-Kurbâ",
"Yakın"; "Ve'l-Cunub", "Yabancı", "el-Câru'l- Cunüb", yânî "Yolculuktaki arkadaş" demektir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
İman, Esasları, Allah'a iman, gereği gibi bilmek
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
Köle, cariyelere iyi davranmak
KTB, ADAB
KTB, İMAN
Seçki, İlişkiler ağı
Yardımseverlik, yardımlaşma
Yetim,