باب مَنِ اسْتَوْهَبَ مِنْ أَصْحَابِهِ شَيْئًا . وَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اضْرِبُوا لِى مَعَكُمْ سَهْمًا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20654, Buhari, Hibe, 3(bab başlığı)
Hadis:
باب مَنِ اسْتَوْهَبَ مِنْ أَصْحَابِهِ شَيْئًا . وَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اضْرِبُوا لِى مَعَكُمْ سَهْمًا » .
Tercemesi:
Arkadaşlarından Herhangi Bir Şeyi Kendisine Hibe Etmelerini İsteyen Kimse Babı
Ebû Saîd Hudrî de: Peygamber (S): "Sizinle beraber bana da bir pay ayırınız" buyurdu, demiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Bağış, Hibe
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20703, Buhari, Hibe, 14(bab başlığı)
Hadis:
باب هِبَةِ الرَّجُلِ لاِمْرَأَتِهِ وَالْمَرْأَةِ لِزَوْجِهَا . قَالَ إِبْرَاهِيمُ جَائِزَةٌ . وَقَالَ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ لاَ يَرْجِعَانِ . وَاسْتَأْذَنَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم نِسَاءَهُ فِى أَنْ يُمَرَّضَ فِى بَيْتِ عَائِشَةَ . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « الْعَائِدُ فِى هِبَتِهِ كَالْكَلْبِ يَعُودُ فِى قَيْئِهِ » . وَقَالَ الزُّهْرِىُّ فِيمَنْ قَالَ لاِمْرَأَتِهِ هَبِى لِى بَعْضَ صَدَاقِكِ أَوْ كُلَّهُ . ثُمَّ لَمْ يَمْكُثْ إِلاَّ يَسِيرًا حَتَّى طَلَّقَهَا فَرَجَعَتْ فِيهِ قَالَ يَرُدُّ إِلَيْهَا إِنْ كَانَ خَلَبَهَا ، وَإِنْ كَانَتْ أَعْطَتْهُ عَنْ طِيبِ نَفْسٍ ، لَيْسَ فِى شَىْءٍ مِنْ أَمْرِهِ خَدِيعَةٌ ، جَازَ ، قَالَ اللَّهُ تَعَالَى ( فَإِنْ طِبْنَ لَكُمْ عَنْ شَىْءٍ مِنْهُ نَفْسًا ) .
Tercemesi:
Erkeğin Kadınına Ve Kadının Kocasına Hibesinin Hükmü Babı
Ve İbrâhîm en-Nahaî: Kadın ve kocadan herbirinin diğerine hibe etmesi caizdir, demiştir. Umer ibn Abdilazîz de: Karı ile koca birbirine yaptıkları hibeden dönemezler, demiştir 34.
Peygamber (S) de; Aişe'nin evinde bakılıp tedâvî edilmek hususunda diğer kadınlarından izin istemiştir 35.
Ve yine Peygamber (S): "Hibesinden dönen kimse, kusmuğuna dönen köpek gibidir" buyurdu 36.
ez-Zuhrî de karısına, mehrinin bir kısmını yâhud hepsini bana hibe et diyen, sonra da çok geçmeden o kadını boşayan, bunun üzerine karısı o mehre dönen kimse hakkında: Koca eğer o kadını aldatmış ise, koca o mehri kadına geri verir. Şayet kadın mehri gönül rızâsı ile ona vermiş ve adamın işinde kadına hiçbir aldatma yoksa, bu caizdir, yânı mehrin kadına geri verilmesi vâcib olmaz, demiş ve şunu eklemiştir:
Yüce Allah şöyle buyurdu: "(Aldığınız) kadınların mehirlerini yürekten isteyerek ve Allah'ın bir atıyyesi olarak verin. Bununla beraber eğer ondan birazını gönül hoşluğu ile size bağışlamış olurlarsa, onu da içinize sindir e sindire yiyin ** («ı-Nisâ: 4)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Bağış, Hibe
Nikah, mehir
باب كَيْفَ يُقْبَضُ الْعَبْدُ وَالْمَتَاعُ وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ كُنْتُ عَلَى بَكْرٍ صَعْبٍ فَاشْتَرَاهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ « هُوَ لَكَ يَا عَبْدَ اللَّهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20734, Buhari, Hibe, 19(bab başlığı)
Hadis:
باب كَيْفَ يُقْبَضُ الْعَبْدُ وَالْمَتَاعُ وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ كُنْتُ عَلَى بَكْرٍ صَعْبٍ فَاشْتَرَاهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ « هُوَ لَكَ يَا عَبْدَ اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bâb: Hibe Edilmiş Köle Ve Hibe Edilmiş Meta' Nasıl Teslim Alınır?
Ve İbn Umer dedi ki: Biz Peygamber ile bir seferde idik. Ben babam Umer'e âid genç, çetin bir deveye binmiştim... Sonunda Peygamber o deveyi satın aldı da: "Yâ Abdallah, bu deve sevindir (onu istediğin gibi kullan)" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Bağış, Hibe
Hediye, Hediyeleşmek
باب إِذَا وَهَبَ دَيْنًا عَلَى رَجُلٍ . قَالَ شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ هُوَ جَائِزٌ . وَوَهَبَ الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ - عَلَيْهِمَا السَّلاَمُ - لِرَجُلٍ دَيْنَهُ وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ كَانَ لَهُ عَلَيْهِ حَقٌّ فَلْيُعْطِهِ ، أَوْ لِيَتَحَلَّلْهُ مِنْهُ » . فَقَالَ جَابِرٌ قُتِلَ أَبِى وَعَلَيْهِ دَيْنٌ ، فَسَأَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم غُرَمَاءَهُ أَنْ يَقْبَلُوا ثَمَرَ حَائِطِى ، وَيُحَلِّلُوا أَبِى .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20742, Buhari, Hibe, 21(bab başlığı)
Hadis:
باب إِذَا وَهَبَ دَيْنًا عَلَى رَجُلٍ . قَالَ شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ هُوَ جَائِزٌ . وَوَهَبَ الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ - عَلَيْهِمَا السَّلاَمُ - لِرَجُلٍ دَيْنَهُ وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ كَانَ لَهُ عَلَيْهِ حَقٌّ فَلْيُعْطِهِ ، أَوْ لِيَتَحَلَّلْهُ مِنْهُ » . فَقَالَ جَابِرٌ قُتِلَ أَبِى وَعَلَيْهِ دَيْنٌ ، فَسَأَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم غُرَمَاءَهُ أَنْ يَقْبَلُوا ثَمَرَ حَائِطِى ، وَيُحَلِّلُوا أَبِى .
Tercemesi:
Bâb: Bir Kimse Diğer Bir Kimse Üzerindeki Borcu Ona Hibe Ederse
Şu'be ibn Haccâc, el-Hakem'den: Bu (yânî borcun borçluya hibe edilmesi fiili) caizdir, demiştir. Ve Hasen ibn Alî (R) de alacağı olan bir adama, üzerindeki borcu hibe etmiştir
Peygamber (S) de: "Kimin üzerinde başka bir kimsenin bir hakkı varsa, o bu hakkı hakk sahibine ödesin yâhud da o hakk sahibinden bunu halâl ettirsin" buyurmuştur. Câbir (R) de şöyle dedi: Babam Abdullah ibn Amr,
üzerinde borç olduğu hâlde Uhud'da öldürüldü. Peygamber (S) onun alacaklılarından, hurmalığımın mahsûlünü kabul etmelerini ve babamı borç bağından çözmelerini istedi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Bağış, Hibe
Borç, alacaklıyı bir kısmından vazgeçirmek
Borç, borca kolaylık sağlayanın, bir kısımını affedenin uhrevi durumu
Borç, vadesinde ödenmeyen
KTB, BORÇ, BORÇLANMA
باب الْهِبَةِ الْمَقْبُوضَةِ وَغَيْرِ الْمَقْبُوضَةِ ، وَالْمَقْسُومَةِ وَغَيْرِ الْمَقْسُومَةِ . وَقَدْ وَهَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابُهُ لِهَوَازِنَ مَا غَنِمُوا مِنْهُمْ ، وَهْوَ غَيْرُ مَقْسُومٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20781, Buhari, Hibe, 23(bab başlığı)
Hadis:
باب الْهِبَةِ الْمَقْبُوضَةِ وَغَيْرِ الْمَقْبُوضَةِ ، وَالْمَقْسُومَةِ وَغَيْرِ الْمَقْسُومَةِ . وَقَدْ وَهَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابُهُ لِهَوَازِنَ مَا غَنِمُوا مِنْهُمْ ، وَهْوَ غَيْرُ مَقْسُومٍ .
Tercemesi:
Elle Tutulup Teslim Alınmış. Teslim Alınmamış Ve Taksim Edilmiş, Taksim Edilmemiş Olan Hibe Babı
Peygamber (S) ve sahâbîleri Hevâzin kabilesine onlardan aldıkları ganimetleri hibe etmişlerdi; hâlbuki o ganimet henüz taksim edilmemişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Bağış, Hibe
Fe'y ve Ganimet
Ganimet, taksim edilmeden kullanımı
باب الْهِبَةِ لِلْوَلَدِ . وَإِذَا أَعْطَى بَعْضَ وَلَدِهِ شَيْئًا لَمْ يَجُزْ ، حَتَّى يَعْدِلَ بَيْنَهُمْ وَيُعْطِىَ الآخَرِينَ مِثْلَهُ ، وَلاَ يُشْهَدُ عَلَيْهِ . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اعْدِلُوا بَيْنَ أَوْلاَدِكُمْ فِى الْعَطِيَّةِ » . وَهَلْ لِلْوَالِدِ أَنْ يَرْجِعَ فِى عَطِيَّتِهِ وَمَا يَأْكُلُ مِنْ مَالِ وَلَدِهِ بِالْمَعْرُوفِ وَلاَ يَتَعَدَّى . وَاشْتَرَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ عُمَرَ بَعِيرًا ثُمَّ أَعْطَاهُ ابْنَ عُمَرَ ، وَقَالَ « اصْنَعْ بِهِ مَا شِئْتَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20857, Buhari, Hibe, 12(bab başlığı)
Hadis:
باب الْهِبَةِ لِلْوَلَدِ . وَإِذَا أَعْطَى بَعْضَ وَلَدِهِ شَيْئًا لَمْ يَجُزْ ، حَتَّى يَعْدِلَ بَيْنَهُمْ وَيُعْطِىَ الآخَرِينَ مِثْلَهُ ، وَلاَ يُشْهَدُ عَلَيْهِ . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اعْدِلُوا بَيْنَ أَوْلاَدِكُمْ فِى الْعَطِيَّةِ » . وَهَلْ لِلْوَالِدِ أَنْ يَرْجِعَ فِى عَطِيَّتِهِ وَمَا يَأْكُلُ مِنْ مَالِ وَلَدِهِ بِالْمَعْرُوفِ وَلاَ يَتَعَدَّى . وَاشْتَرَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ عُمَرَ بَعِيرًا ثُمَّ أَعْطَاهُ ابْنَ عُمَرَ ، وَقَالَ « اصْنَعْ بِهِ مَا شِئْتَ » .
Tercemesi:
Babanın Çocuğa Hibesi(Nin Hükmü)
Ve baba çocuklarının bâzısına birşey verdiği zaman bütün çocukları arasında adalet yapıncaya ve diğer çocuklarına da onun benzerini verinceye kadar, birine vermesi caiz olmaz ve (çocuklarının bâzısına fazla verdiği zaman) bu baba üzerine şâhid olunmaz babı.
Ve Peygamber (S): "Atıyye vermekte çocuklarınız arasında adalet ediniz'' buyurdu 29.
Ve baba için çocuğuna verdiği atıyyesine dönmek hakkı var mıdır? Ve baba muhtâc olduğu zaman, sınırı geçrneyerek ma'rûf surette çocuğunun malından yiyeceği şeyin hükmü nedir?
Ve Peygamber (S), Umer'den bir deveyi satın aldıktan sonra, bu deveyi Umer'in oğluna hediye verdi ve:
"Bununla istediğini yap!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Bağış, Hibe
Haklar, Her Hakkı Sahibine Vermek, Adalet
Hediye, Hediyeleşmek
باب مَنْ لَمْ يَرَ إِكْفَارَ مَنْ قَالَ ذَلِكَ مُتَأَوِّلاً أَوْ جَاهِلاً . وَقَالَ عُمَرُ لِحَاطِبٍ إِنَّهُ مُنَافِقٌ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ اللَّهَ قَدِ اطَّلَعَ إِلَى أَهْلِ بَدْرٍ فَقَالَ قَدْ غَفَرْتُ لَكُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20700, Buhari, Edeb, 74(bab başlığı)
Hadis:
باب مَنْ لَمْ يَرَ إِكْفَارَ مَنْ قَالَ ذَلِكَ مُتَأَوِّلاً أَوْ جَاهِلاً . وَقَالَ عُمَرُ لِحَاطِبٍ إِنَّهُ مُنَافِقٌ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ اللَّهَ قَدِ اطَّلَعَ إِلَى أَهْلِ بَدْرٍ فَقَالَ قَدْ غَفَرْتُ لَكُمْ » .
Tercemesi:
Bu "Yâ Kâfir" Sözünü Te'vîl Edici Olarak Yâhud İşin Hakikatini Bilmeyerek Söyleyeni, Küfre Nisbet Etmeyen Kimse Babı
Umer ibnu'l-Hattâb da Hâtıb ibn Ebî Beltea için: "O bir münafıktır!" demişti de Peygamber (S):
'Sana ne bildirir? Belki Allah Bedir harbine katılanların ihlâsına muttali' olmuş ve: Ben sizlere mağfiret ettim! buyurmuştur" dedi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Hakaret, müslümanı kafirlikle itham etmek ve ona hakaret etmek
Siyer, Bedir Savaşı
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا » . وَكَانَ يُحِبُّ التَّخْفِيفَ وَالْيُسْرَ عَلَى النَّاسِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20762, Buhari, Edeb, 80(bab başlığı)
Hadis:
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا » . وَكَانَ يُحِبُّ التَّخْفِيفَ وَالْيُسْرَ عَلَى النَّاسِ .
Tercemesi:
Peygamber(S)'İn "Kolaylaştırın, Zorlaştırmayın " Kavli Ve İnsanlar Üzerine İşleri Dâima Hafifletmeyi Ve Kolaylaştırmayı Sever Olması Babı
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, örnekliği
Hz. Peygamber, uyarıları
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20915, Buhari, Edeb, 102(bab başlığı)
Hadis:
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّمَا الْكَرْمُ قَلْبُ الْمُؤْمِنِ » . وَقَدْ قَالَ « إِنَّمَا الْمُفْلِسُ الَّذِى يُفْلِسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . كَقَوْلِهِ « إِنَّمَا الصُّرَعَةُ الَّذِى يَمْلِكُ نَفْسَهُ عِنْدَ الْغَضَبِ » . كَقَوْلِهِ « لاَ مُلْكَ إِلاَّ لِلَّهِ » . فَوَصَفَهُ بِانْتِهَاءِ الْمُلْكِ ، ثُمَّ ذَكَرَ الْمُلُوكَ أَيْضًا ، فَقَالَ « ( إِنَّ الْمُلُوكَ إِذَا دَخَلُوا قَرْيَةً أَفْسَدُوهَا ) » .
Tercemesi:
Peygamber(S)'in: "Kerm ancak mü'minin kalbidir" Sözü Babı
Peygamber (S) şunları da söylemiştir:
"Hakîkî müflis, ancak kıyamet gününde iflâs edendir";
"Çok yenici olan gerçek pehlivan ancak öfke sırasında kendi nefsine mâlik olan kimsedir";
"Lâ mülke illâ liîlâhi (= Hakîkî meliklik ancak Allah'a âiddir -diğer bir zabta göre: Allah'tan başka melik yoktur)"; Peygamber bu sözünde Allah'ı, melikliğin sonu olmakla vasifladı. Sonra da melikleri zikredip, bunun dünyâ melikleri ma'nâsına da geldiğini delîllemek için şu âyeti söyledi:
"(Belkîs:) Şübhesiz ki hükümdarlar bir memlekete girdikleri zaman orasını perişan ederler. Halkından şerefli olanları hor ve hakir kılarlar. Bunlar da böyle yapacaklardır... dedi" (en-Neml: 34)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kudreti
Müflis, tanımı
Müslüman, vasıfları
Öfke, öfke kontrolü
باب قَبُولِ الْهَدِيَّةِ مِنَ الْمُشْرِكِينَ . وَقَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « هَاجَرَ إِبْرَاهِيمُ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - بِسَارَةَ فَدَخَلَ قَرْيَةً فِيهَا مَلِكٌ أَوْ جَبَّارٌ فَقَالَ أَعْطُوهَا آجَرَ » . وَأُهْدِيَتْ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَاةٌ فِيهَا سُمٌّ . وَقَالَ أَبُو حُمَيْدٍ أَهْدَى مَلِكُ أَيْلَةَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بَغْلَةً بَيْضَاءَ ، وَكَسَاهُ بُرْدًا ، وَكَتَبَ لَهُ بِبَحْرِهِمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20827, Buhari, Hibe, 28(bab başlığı)
Hadis:
باب قَبُولِ الْهَدِيَّةِ مِنَ الْمُشْرِكِينَ . وَقَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « هَاجَرَ إِبْرَاهِيمُ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - بِسَارَةَ فَدَخَلَ قَرْيَةً فِيهَا مَلِكٌ أَوْ جَبَّارٌ فَقَالَ أَعْطُوهَا آجَرَ » . وَأُهْدِيَتْ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَاةٌ فِيهَا سُمٌّ . وَقَالَ أَبُو حُمَيْدٍ أَهْدَى مَلِكُ أَيْلَةَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بَغْلَةً بَيْضَاءَ ، وَكَسَاهُ بُرْدًا ، وَكَتَبَ لَهُ بِبَحْرِهِمْ .
Tercemesi:
Müşriklerden Hediye Kabul Edilmesi Babı
Ve Ebû Hureyre söyledi: Peygamber (S) şöyle buyurmuştur: "İbrahim Peygamber, Sâre ile hicret etti de içinde bir hükümdar yâhud bir cebbar bulunan bir memlekete girdi... (Sonunda o zâlim hükümdar, adamlarına: Bu kadım İbrahim'e geri verin ve) Hâcer'i de Sâre'ye verin, dedi"
Ve yine Peygamber(S)'e, içinde zehir bulunan bir koyun hediye edilmiştir
Ve Ebû Humeyd şöyle dedi: Eyle Meliki (Yuhannâ), Peygamber(S)'e beyaz bir katır hediye etti ve bir de kaftan giydirdi. Peygamber de ona deniz kenarındaki beldeleri halkı için bir emânnâme yazıp verdi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Hadis, hadislerin yazılması
Hediye, Hediyeleşmek
Hediye, müşriklerle hediyeleşmek
KTB, HEDİYELEŞMEK
Suikast, Hz. Peygamber, zehirli yemek verilmesi