Giriş


    Öneri Formu


    Öneri Formu

Bize Ahmed b. Muhammed el-Mervezî, ona Ali b. Hüseyin b. Vakıd, ona babası (Hüseyin b. Vakıd), ona Yezid en-Nahvi, ona da İkrime, İbn Abbas'ın şöyle dediğini nakletti: "Şu Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında, mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin" (Nisâ 4/29) mealindeki ayet indikten sonra halka, bir kimsenin evinde yemek yemek zor gelmeye başlamıştı. Bunun üzerine ilgili ayeti, Nur suresindeki "Sizin için de kendi evlerinizden, babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden, anahtarı elinizde bulunan evlerden ve arkadaşınızdan yiyip içmenizde bir sakınca yoktur" şeklinde başlayan ve "birlikte veya ayrı ayrı yemenizde sizin için bir günah yoktur" cümlesine kadar devam eden ayet (Nur 24/61) neshetti. (Bu ayet inmeden önce) hâli vakti yerinde olan bir adam, yakınlarından birini yemeğe çağırdığında (çağırılan kimse), ben o yemekten yemeyi günah görüyorum derdi.
et-Tecennuh kelimesi, bir şeyin günah olduğuna inanmak anlamına gelir. O davetli kişi fakir bu davete benden daha müstehaktır diye konuşurdu. Bu ayet(in inmesi) ile müslümanların, üzerine besmele çekilen yemekleri yemeleri ve bir de kitap ehlinin yemekleri helâl kılınmış oldu.


Açıklama: Bu hadis, "Misafirin (izinsiz olarak) Başka Birinin Malını Yemesi Neshedilmiştir" bâb başlığı altında zikredilmektedir. BU sebeple, misafire ikram etmenin farziyyeti ile ilgili bazı hükümlerin neshedildiği ifade edilmektedir. Nisâ Sûresi'ndeki ilgili ayetin tamamı şöyle: "Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hali müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, sizi esirgeyecektir." (Nisâ 4/29) Nûr Sûresi'ndeki ilgili ayetin tamamı şöyle: "Âmâya güçlük yoktur; topala güçlük yoktur, hastaya da güçlük yoktur. (Bunlara yapamayacakları görev yüklenmez; yapamadıklarından dolayı günahkâr olmazlar.) Sizin için de gerek kendi evlerinizden gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden veya anahtarlarını uhdenizde bulundurduğunuz yerlerden yahut dostlarınızın evlerinden yemenizde bir sakınca yoktur. Toplu halde veya ayrı ayrı yemenizde de bir sakınca yoktur. Evlere girdiğiniz zaman, Allah tarafından mübarek ve pek güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize) selâm verin. İşte Allah, düşünüp anlayasınız diye size âyetleri böyle açıklar." (Nûr 24/61)

    Öneri Formu
26955 D003753 Ebu Davud, Eti'me, 6


    Öneri Formu


    Öneri Formu


    Öneri Formu


    Öneri Formu


    Öneri Formu


    Öneri Formu


    Öneri Formu