227 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakıd ve İbn Ebu Ömer –lafız Ebu Bekir'e aittir- onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâ'idî'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Esd (kabilesin)'den İbnü'l-Lutbiyye isminde bir adamı memur olarak görevlendirdi. -Amr'la İbn Ebu Ömer zekât toplama memuru olarak görevlendirdi dediler.- İbnü'l-Lutbiyye (görevini yapıp geri) geldiği zaman; bu sizin bu da benim; bana hediye edildi, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), minbere çıkarak Allah'a hamdu sena etti. Ve şunları söyledi:
"Benim gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, bu sizin, bu da bana hediye edildi diyor! Babasının yahut anasının evinde otursa da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görse! Muhammed'in canı (kudret) elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizden biriniz ondan bir şey ele geçirirse kıyamet gününde onu boynunda taşıyarak getirecektir. (O boynunda taşıyarak getirdiği şey) İnleyip bağırması olan bir deve, yahut öğürmesi olan bir inek veya meleyen bir koyun!" Rasulullah (sav) daha sonra ellerini kaldırdı. Hatta koltuk altlarının beyazlığını gördük. Sonra iki defa şöyle dedi:
"Allah'ım! Tebliğ ettim mi?"
Açıklama: Nevevî bu rivayetleri "Memurlara hediye vermenin haramlığı" başlığı altında vermektedir. Memurun hediye alması, ganimet malından aşırmak/ kamu malını zimmete geçirmek şeklinde kabul edilmektedir. (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 10/233 [20474]) Diğer varyantlar: M004739; M004740; B002597; B006636; B006979; B007174; B007197; DM001711; DM002535; D002946.
Bize İshak b. İbrahim ve Abd b. Humeyd, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâ'idî'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber -Ezd (kabilesin)'den- İbnü'l-Lütbiyye'yi zekât memuru olarak görevlendirdi. İbnü'l-Lütbiyye, topladığı zekâtı getirerek, Nebî'ye (sav) verdi ve 'bu sizin malınız, bu ise bana verilen hediyedir' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber ona şöyle dedi:
"Babasının ve annesinin evinde otursa da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görse!" Sonra Rasulullah (sav) bir konuşma yapmak üzere ayağa kalktı. Ravi bundan sonrasını Süfyan hadisi gibi aktardı. Süfyan hadisi şöyleydi:
Rasulullah (sav) Esd (kabilesin)'den İbnü'l-Lutbiyye isminde bir adamı memur olarak görevlendirdi. -Amr ve İbn Ebu Ömer 'zekât toplama memuru olarak görevlendirdi' dediler.- İbnü'l-Lutbiyye (görevini yapıp geri) geldiği zaman 'bu sizin, bu da benim; bana hediye edildi' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), minbere çıkarak Allah’a hamd u sena etti. Ve şunları söyledi:
"Benim gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, bu sizin, bu da bana hediye edildi diyor! Babasının yahut anasının evinde otursa da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görse! Muhammed'in canı (kudret) elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizden biriniz o zekâttan bir şey ele geçirirse kıyamet gününde onu boynunda taşıyarak getirecektir. İnleyip bağırması olan bir deve, yahut öğürmesi olan bir inek veya meleyen bir koyun!" Rasulullah (sav) daha sonra ellerini kaldırdı. Hatta koltuk altlarının beyazlığını gördük. Sonra iki defa şöyle dedi:
"Allah'ım! Tebliğ ettim mi?"
Açıklama: Nevevî bu rivayetleri "Memurlara hediye vermenin haramlığı" başlığı altında vermektedir. Memurun hediye alması, ganimet malından aşırmak/ kamu malını zimmete geçirmek şeklinde kabul edilmektedir. (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 10/233 [20474]) Diğer varyantlar: M004738; M004740; B002597; B006636; B006979; B007174; B007197; DM001711; DM002535; D002946.
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ, ona Ebu Üsame, ona Hişam, ona babası Ebu Humeyd es-Sâ'îdî'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Ezd (kabilesin)'den İbnü'l-Utbiyye adında birini Süleym oğullarının zekâtlarını toplamak üzere görevlendirdi. İbnü'l-Utbiyye (görevini bitirip) geldiği zaman Rasulullah (sav) onu hesaba çekti. O da 'şu sizin malınız, bu da (bana verilmiş) hediyedir' dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem:
"Doğru sözlü biriysen söyle bakalım! Babanın ve ananın evinde otursaydın hediyen sana gelir miydi" dedi. Sonra bize bir konuşma yaptı. Ve Allah'a hamd u sena etti. Sonra şimdi diyerek sözlerine başladı ve şunları söyledi:
"İçinizden birisini, Allah’ın bana havale buyurduğu bir işe memur tayin ediyorum o da gelerek; şu sizin malınız, bu da bana verilen bir hediyedir diyor. Eğer doğru sözlü biriyse söylesin bakalım! Babasının ve anasının evinde otursaydı hediyesi kendisine gelecek miydi! Vallahi eğer sizden biriniz hakkı olmaksızın ondan bir şey alırsa kıyamet gününde Allah Teâlâ'ya, onu taşır halde kavuşur. Sakın sizden herhangi birinizin inleyip bağırması olan bir deveyi veya böğürmesi olan bir sığırı, ya da melemesi olan bir koyunu boynunda taşıyarak Allah'a kavuştuğunu öğrenmeyeyim." Rasul-i Ekrem (sav) sonra koltuk altlarının beyazlığı görülecek kadar ellerini kaldırdı ve şöyle dedi:
"Allah'ım! Tebliğ ettim mi?" Ben (bunu) gözümle gördüm, kulağımla işittim.
Açıklama: Nevevî bu rivayetleri "Memurlara hediye vermenin haramlığı" başlığı altında vermektedir. Memurun hediye alması, ganimet malından aşırmak/ kamu malını zimmete geçirmek şeklinde kabul edilmektedir. (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 10/233 [20474]) Diğer varyantlar: M004738; M004739; B002597; B006636; B006979; B007174; B007197; DM001711; DM002535; D002946.