Öneri Formu
Hadis Id, No:
13000, Buhari, Muhsar, 4(bab başlığı)
Hadis:
وَقَالَ رَوْحٌ عَنْ شِبْلٍ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - إِنَّمَا الْبَدَلُ عَلَى مَنْ نَقَضَ حَجَّهُ بِالتَّلَذُّذِ ، فَأَمَّا مَنْ حَبَسَهُ عُذْرٌ ، أَوْ غَيْرُ ذَلِكَ فَإِنَّهُ يَحِلُّ وَلاَ يَرْجِعُ ، وَإِنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ وَهُوَ مُحْصَرٌ نَحَرَهُ ، إِنْ كَانَ لاَ يَسْتَطِيعُ أَنْ يَبْعَثَ بِهِ ، وَإِنِ اسْتَطَاعَ أَنْ يَبْعَثَ بِهِ لَمْ يَحِلَّ ، حَتَّى يَبْلُغَ الْهَدْىُ مَحِلَّهُ . وَقَالَ مَالِكٌ وَغَيْرُهُ يَنْحَرُ هَدْيَهُ ، وَيَحْلِقُ فِى أَىِّ مَوْضِعٍ كَانَ ، وَلاَ قَضَاءَ عَلَيْهِ ، لأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابَهُ بِالْحُدَيْبِيَةِ نَحَرُوا وَحَلَقُوا وَحَلُّوا مِنْ كُلِّ شَىْءٍ ، قَبْلَ الطَّوَافِ ، وَقَبْلَ أَنْ يَصِلَ الْهَدْىُ إِلَى الْبَيْتِ ، ثُمَّ لَمْ يُذْكَرْ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ أَحَدًا أَنْ يَقْضُوا شَيْئًا ، وَلاَ يَعُودُوا لَهُ ، وَالْحُدَيْبِيَةُ خَارِجٌ مِنَ الْحَرَمِ .
Tercemesi:
Ve Ravh, Şibl ibn Abbâd'dan; o da İbn Ebî Necîh'ten; o da Mucâhid'den olmak üzere söyledi ki, İbn Abbâs (R):
BedeLtyânî kaza) ancak cima ile lezzet almak suretiyle haccını bozan (veya eksilten) kimse üzerine * vardır. Amma kendisini bir Özr veya bundan başka bir (engelin habsettiği kimseye gelince, o kimse ihramından çıkar ve onu kaza etmez. Ve eğer kendisi ; alıkonulmuş olduğu hâlde beraberinde kurbanlığı varsa ve eğer onu Mekke'ye göndermeye muktedir olamıyorsa, Hıll veya Harem'den alıkonulduğu yerde onu keser. Eğer kurbanlığını Mekke'ye göndermeye muktedir olursa, kurbanlığı nahr günü yerine ulaşıncaya (kesilinceye) kadar
ihramdan çıkmaz, demiştir.
İmâm Mâlik ve başkası da: Kurbânını, alıkonulmanın meydana geldiği herhangi yerde keser, başını tıraş eder ve üzerine hiçbir kaza yoktur. Çünkü Peygamber (S) ve sahâbîleri Hudeybiye'de kurbânlarını kestiler, başlarını tıraş ettiler ve tavaf yapmadan, kurbânları da Ka'be'ye ulaşmadan evvel ihramın haram kıldığı şeylerin hepsinden halâl oldular. Sonra da Peygamber'in, beraberinde bulunanlardan hiçkimseye kaza etmelerini emrettiği ve onların da öbunu tekrar yaptıkları zikredilmem iştir. Hâlbuki Hudeybiye, Harem dışındadır
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Hac, engel durumunda ne yapılacağı
باب مَتَى يَحِلُّ الْمُعْتَمِرُ . وَقَالَ عَطَاءٌ عَنْ جَابِرٍ - رضى الله عنه - أَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَصْحَابَهُ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً وَيَطُوفُوا ثُمَّ يُقَصِّرُوا وَيَحِلُّوا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12931, Buhari, Umre, 11(bab başlığı)
Hadis:
باب مَتَى يَحِلُّ الْمُعْتَمِرُ . وَقَالَ عَطَاءٌ عَنْ جَابِرٍ - رضى الله عنه - أَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَصْحَابَهُ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً وَيَطُوفُوا ثُمَّ يُقَصِّرُوا وَيَحِلُّوا .
Tercemesi:
Umre Yapan Kişi İhramdan Ne Zaman Çıkar?
Ve Atâ, Câbir'den söyledi ki, Peygamber (S) (Veda Haccı'nda beraberinde bulunan) sahâbîlerine niyet etmiş oldukları hacclarını umreye çevirmelerini, Beyt'i ve Safa ile Merve arasını dolaşmalarını, sonra saçlarını kısaltıp ihramdan çıkmalarını emretmiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Umre
باب شِرَاءِ الْحَوَائِجِ بِنَفْسِهِ . وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما - اشْتَرَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم جَمَلاً مِنْ عُمَرَ . وَقَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى بَكْرٍ - رضى الله عنهما - جَاءَ مُشْرِكٌ بِغَنَمٍ ، فَاشْتَرَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْهُ شَاةً . وَاشْتَرَى مِنْ جَابِرٍ بَعِيرًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12994, Buhari, Büyu', 33(bab başlığı)
Hadis:
باب شِرَاءِ الْحَوَائِجِ بِنَفْسِهِ . وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما - اشْتَرَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم جَمَلاً مِنْ عُمَرَ . وَقَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى بَكْرٍ - رضى الله عنهما - جَاءَ مُشْرِكٌ بِغَنَمٍ ، فَاشْتَرَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْهُ شَاةً . وَاشْتَرَى مِنْ جَابِرٍ بَعِيرًا .
Tercemesi:
İmâmın (Veya Herhangibir Kimsenin) Bir Takım İhtiyaçlarını Bizzat Satın Alması Babı 80
İbn Umer (R): Peygamber (S), Umer'den bir deve satın aldı, demiştir. Ebû Bekr'in oğlu Abdurrahmân da: Bir
müşrik bir sürü koyun getirdi.
Peygamber de ondan bir koyun satın aldı, demiştir. Ve Peygamber, Câbir'den de bir deve satın almıştır
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Ticaret, müşrik/kafir/ehl-i kitab'la
باب شِرَاءِ الدَّوَابِّ وَالْحَمِيرِ . وَإِذَا اشْتَرَى دَابَّةً أَوْ جَمَلاً وَهُوَ عَلَيْهِ ، هَلْ يَكُونُ ذَلِكَ قَبْضًا قَبْلَ أَنْ يَنْزِلَ وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِعُمَرَ « بِعْنِيهِ » . يَعْنِى جَمَلاً صَعْبًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12997, Buhari, Büyu', 34(bab başlığı)
Hadis:
باب شِرَاءِ الدَّوَابِّ وَالْحَمِيرِ . وَإِذَا اشْتَرَى دَابَّةً أَوْ جَمَلاً وَهُوَ عَلَيْهِ ، هَلْ يَكُونُ ذَلِكَ قَبْضًا قَبْلَ أَنْ يَنْزِلَ وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِعُمَرَ « بِعْنِيهِ » . يَعْنِى جَمَلاً صَعْبًا .
Tercemesi:
Herhangi Nevi'den Binek Hayvanları Ve Eşekler Satın Alma Babı. Bir kimse, sahibi üstünde binicisi olduğu hâlde herhangi bir binek hayvanı yâhud deve satın aldığı zaman, bu satın alış, sahibi binekten inmezden evvel kabz olur mu?
Ve İbn Umer (R) dedi ki: Peygamber (S) Umer'e: "Bu çetin ve sert deveyi bana sat" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Ticaret
باب لاَ يَحِلُّ الْقِتَالُ بِمَكَّةَ . وَقَالَ أَبُو شُرَيْحٍ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَسْفِكُ بِهَا دَمًا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13050, Buhari, Cezau's-Sayd, 10(bab başlığı)
Hadis:
باب لاَ يَحِلُّ الْقِتَالُ بِمَكَّةَ . وَقَالَ أَبُو شُرَيْحٍ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَسْفِكُ بِهَا دَمًا » .
Tercemesi:
Mekke'de Kıtal Yapmak Halal Olmaz
EbûŞurayh (R),Peygamber(S)'in "Mekke'de kan dökülmez" buyurduğunu söylemiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke, Haram Bölge Oluşu
Siyer, Mekke fethinin önemi
باب الْكَيْلِ عَلَى الْبَائِعِ وَالْمُعْطِى لِقَوْلِ اللَّهِ تَعَالَى ( وَإِذَا كَالُوهُمْ أَوْ وَزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ ) يَعْنِى كَالُوا لَهُمْ وَوَزَنُوا لَهُمْ كَقَوْلِهِ ( يَسْمَعُونَكُمْ ) يَسْمَعُونَ لَكُمْ . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اكْتَالُوا حَتَّى تَسْتَوْفُوا » . وَيُذْكَرُ عَنْ عُثْمَانَ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَهُ « إِذَا بِعْتَ فَكِلْ ، وَإِذَا ابْتَعْتَ فَاكْتَلْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13059, Buhari, Büyu', 51(bab başlığı)
Hadis:
باب الْكَيْلِ عَلَى الْبَائِعِ وَالْمُعْطِى لِقَوْلِ اللَّهِ تَعَالَى ( وَإِذَا كَالُوهُمْ أَوْ وَزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ ) يَعْنِى كَالُوا لَهُمْ وَوَزَنُوا لَهُمْ كَقَوْلِهِ ( يَسْمَعُونَكُمْ ) يَسْمَعُونَ لَكُمْ . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اكْتَالُوا حَتَّى تَسْتَوْفُوا » . وَيُذْكَرُ عَنْ عُثْمَانَ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَهُ « إِذَا بِعْتَ فَكِلْ ، وَإِذَا ابْتَعْتَ فَاكْتَلْ » .
Tercemesi:
Bâb: Ölçmek Vazifesi Satıcı Ve Vericiye Âiddir
Çünkü Yüce Allah şöyle buyurdu:
"Ölçekte ve tartıda hileye sapanların vay hâline! Ki onlar insanlardan ölçekle aldıkları zaman tastamam alanlar; onlara ölçekle yâhud tartı ile verdikleri zaman ise eksiltenlerdir" (et-Tatm: 13). Bu "Çağırdığınız vakit onlar sizi işitiyorlar mı?" (e 73) âyetindeki "FİT* lâfzının aslı "Yesmeune lekum iken cerr harfinin kaldırılmasıyle "Yesmeûnekum olması gibidir.
Ve Peygamber (S): "Devenizin bedelini tastamam alıncaya kadar hurma ölçtürünüz" buyurmuştur. Usmân(R)'dan zikrolunuyor ki, Peygamber (S) ona:
"Birşey sattığın zaman sen ölç; satın aldığın zaman da ölçtür" buyurmuştur
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Ticaret, Ölçü ve Tartıda dikkatli olmak
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ نَكْتُبُ وَلاَ نَحْسُبُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13306, Buhari, Savm, 13(bab başlığı)
Hadis:
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ نَكْتُبُ وَلاَ نَحْسُبُ » .
Tercemesi:
Peygamber(S)in: "Biz Yazı Yazmaz Ve (Yıldız) Hesabı Yapmayız" Sözü(nü Beyân) Babı
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
باب هَلْ يُقَالُ رَمَضَانُ أَوْ شَهْرُ رَمَضَانَ وَمَنْ رَأَى كُلَّهُ وَاسِعًا . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ صَامَ رَمَضَانَ » . وَقَالَ « لاَ تَقَدَّمُوا رَمَضَانَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13278, Buhari, Savm, 5(bab başlığı)
Hadis:
باب هَلْ يُقَالُ رَمَضَانُ أَوْ شَهْرُ رَمَضَانَ وَمَنْ رَأَى كُلَّهُ وَاسِعًا . وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ صَامَ رَمَضَانَ » . وَقَالَ « لاَ تَقَدَّمُوا رَمَضَانَ » .
Tercemesi:
"Ramazân" Mı, Yâhud ''Ramazân Ayı" Mı Denilir?
Ve bu ta'bîrlerin hepsini caiz gören kimse. Peygamber (S) de "Kim ramazân orucunu tutarsa..." ve keza "Ramazânın önüne geçmeyin..." buyurmuştur
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Oruç Olgusu
Oruç, ahiretteki karşılığı
باب مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا وَنِيَّةً . وَقَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « يُبْعَثُونَ عَلَى نِيَّاتِهِمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13285, Buhari, Savm, 6(bab başlığı)
Hadis:
باب مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا وَنِيَّةً . وَقَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « يُبْعَثُونَ عَلَى نِيَّاتِهِمْ » .
Tercemesi:
Ramazân Orucunu İnanarak, Sevabını Allah'tan Umarak Ve (Tam İhlâsla) Niyet Ederek Tutan Kimse Babı
Ve Aişe (R), Peygamber'in: "Onlar niyetleri üzere diriltilirler.." buyurduğunu söylemiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Oruç, ahiretteki karşılığı
Oruç, fazileti ve eda keyfiyeti
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « إِذَا رَأَيْتُمُ الْهِلاَلَ فَصُومُوا وَإِذَا رَأَيْتُمُوهُ فَأَفْطِرُوا » . وَقَالَ صِلَةُ عَنْ عَمَّارٍ مَنْ صَامَ يَوْمَ الشَّكِّ فَقَدْ عَصَى أَبَا الْقَاسِمِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13298, Buhari, Savm, 11(bab başlığı)
Hadis:
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « إِذَا رَأَيْتُمُ الْهِلاَلَ فَصُومُوا وَإِذَا رَأَيْتُمُوهُ فَأَفْطِرُوا » . وَقَالَ صِلَةُ عَنْ عَمَّارٍ مَنْ صَامَ يَوْمَ الشَّكِّ فَقَدْ عَصَى أَبَا الْقَاسِمِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Peygamber(S)'in: "Ramazân Hilâlini Gördüğünüz Zaman Oruç Tutun, Şevval Hilâlini Gördüğünüz Vakit De İftar Edin (Bayram Yapın)" Sözü Babı
Ve Silâtu'bnu Zufer el-Absî, Ammâr ibni Yâsir'den söyledi ki o: "Kim şekk günü oruç tutarsa, muhakkak