Giriş

Bize Saîd b. Ufeyr şöyle rivâyet etti: Bana Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuş:
"Zinâ eden kişi, (olgun bir) mümin olduğu hâlde zina edemez. içki içen de (olgun bir) mümin olarak içki içemez. Hırsız da (olgun bir) mümin olduğu halde hırsızlık yapamaz. Hal­kın gözü önünde yağmacılık eden kimse de (olgun bir) mümin olarak çapulculuk edemez" 58.

Bize Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre bu hadisin benzerini Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Ancak bu rivayette Çapulculuk ile ilgili bölüm yoktur.


Açıklama: Rivayet muallak olmayıp mevsuldür (İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, XII, 59).

    Öneri Formu
280244 B002475-2 Buhari, Mezalim, 30

Bize Saîd b. Ufeyr şöyle rivâyet etti: Bana Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuş:
"Zinâ eden kişi, (olgun bir) mümin olduğu hâlde zina edemez. içki içen de (olgun bir) mümin olarak içki içemez. Hırsız da (olgun bir) mümin olduğu halde hırsızlık yapamaz. Hal­kın gözü önünde yağmacılık eden kimse de (olgun bir) mümin olarak çapulculuk edemez" 58.

Bize Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre bu hadisin benzerini Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Ancak bu rivayette Çapulculuk ile ilgili bölüm yoktur.


Açıklama: Rivayet muallak olmayıp mevsuldür (İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, XII, 59).

    Öneri Formu
280245 B002475-3 Buhari, Mezalim, 30

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Hüşeym b. Beşir, ona Ubeydullah b. Ebubekir b. Enes ve Humeyd et-Tavîl, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

"Zalim de mazlum da olsa kardeşine yardım et."


    Öneri Formu
280127 B002443-2 Buhari, Mezalim, 4

Bize Müsedded, ona Bişr b. Mufaddal, ona el-Cüreyrî, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona babası (Ebu Bekre) (ra) şöyle demiştir:

"Rasulullah (sav) “büyük günahların en büyüğünü size haber vereyim mi” diye üç kez seslendi. Sahabe de “Evet, Ya Rasulallah” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Allah'a ortak koşmak ve anne-babaya isyan etmektir” dedi, ardından arkasına yaslanmış iken oturdu ve “dikkat edin bir de yalan söylemektir” buyurdu. Bu son sözü o kadar çok tekrar etti ki artık biz “keşke sukut buyursa” demeye başladık."

Bu rivayet İsmail b. İbrahim, ona el-Cüreyrî, ona Abdurrahman'ın naklettiği tarikle de gelmiştir.


    Öneri Formu
287158 B002654-2 Buhari, Şehâdât, 10

Bana Abdülaziz b. Abdullah el-Âmirî el-Üveysî, ona İbrahim b. Sa'd, ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Urve şöyle rivayet etmiştir:

Urve, Âişe'ye "Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, sizin için helâl olan (diğer) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâh edin..." (Nisâ, 3) ayetinin tefsirini sordu. Âişe (ra) şöyle cevap verdi: Ey kız kardeşimin oğlu, ayetteki "Yetimler" ile velisinin velayet ve vasiliği altında bulunup, mal hissesinde veliye ortak olan yetim kız kast edilmektedir. Bu yetimin malı ve güzelliği velisinin hoşuna gider. Bu sebeple velisi ona, mihrinde adaleti gözetmeden ve başkasının ve­receği kadar mehir vermeden onunla evlenmek ister. İşte bu velilerin, kendi himayeleri altındaki yetime kızlarla, haklarında adalet gözetmeden ve onların mehirlerini en yüksek miktara yüksel­tmeden evlenmeleri yasaklanmış, yerine kendilerine he­lâl olan başka kadınlarla evlenmeleri emredilmiştir.

Urve der ki: Âişe şöyle devam etti: Bu ayet indikten sonra in­sanlar Rasulullah'tan (sav) fetva istediler. Bunun üzerine Allah şu ayeti indirdi: "Kadınlar hakkında senden fetvâ istiyorlar. De ki: Size onlar hakkındaki hükmü Allah açıklıyor. Haklarını vermeksizin nikâhlamak istediğiniz yetim kızlar ile güçsüz ve korunmasız çocuklar hakkındaki hükümler ve yetimlerin hakkını âdil bir şekilde gözetmenize dair emirler, kitapta size okunuyor." (Nisâ, 127). Allah'ın bu ayette "Kitap'ta size karşı okunup duruyor" diye zikrettiği, surenin evvelinde geçen ve içinde "Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getire­meyeceğinizden korkarsanız, sizin için helâl olan diğer kadınlardan... nikâh ediniz" buyruğunun yer aldığı ayettir.

Âişe der ki: Diğer ayette yer alan, Allah'ın "nikahlamayı istemediğiniz" buyruğu da herhan­gi birinizin himâyesi altında bulunan yetim kıza malı ve güzelliği az olduğu zaman rağbet göstermemesidir. Bu mal ve güzelliği az olan Öksüz kızlara rağbet etmediklerinden dolayı, malına ve güzelliğine rağbet ettikleri yetim kızları -adalete riayet etmedikçe- nikâhlamaları yetim velilerine yasaklandı.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280246 B002494-2 Buhari, Şirket, 7

Bize İshak b.İbrahim, ona Muaz b. Hişâm, ona babası, ona Katâde, ona Ebu Mütevekkil en-Nâcî, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kıyamette müminler cehennemden (yani cehennem üzeri­ne kurulmuş sırattan) kurtuldukları zaman cennetle cehennem arasındaki köprüde hapsedilirler. Burada dünyada aralarında bu­lunan ufak tefek haksızlıklardan dolayı birbirine haklarını vererek hesaplaşırlar. (Bu küçük günahlardan da) paklanıp arındıkları zaman bunların cennete girmelerine izin verilir. Muhammed'in can veren Al­lah'a yemin ederim ki, o müminlerden herhangi biri cennetteki mes­kenini dünyada yaşadığı meskeninden daha iyi bilir ve bulur."

Yunus b. Muhammed şöyle dedi: Bize Şeybân, ona Katâde, ona da Ebu Mütevekkil rivayet etti.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yunus b. Muhammed arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280126 B002440-2 Buhari, Mezalim, 1

Bize Musa b. Mesud, ona Zâide b. Kudâme, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma bt. münzir, ona da Esma bt. Ebu Bekir (r.anhuma) şöyle demiştir:

Hz. Peygamber (sav) güneş tutul­ması hâdisesinde köleleri hürriyete kavuşturmayı emretti.

Ali (b. el-Medînî) bu hadisi ed-Derâverdî'den, o da Hişâm'dan rivayet ederek, Mûsâ b. Mesûd'a mutâbaat etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ali b. el-Medînî arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280248 B002519-2 Buhari, Itk, 3

Bize Ahmed b. Mikdâm, ona Fadl b. Süleyman, ona Musa b. Ukbe, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir:

İbn Ömer (r.anhuma), birden fazla sahibi olan köle ya da cariyenin, sahiplerinden birinin kendi payına düşen kısmı azat etmesi konusunda fetva verip şöyle derdi: O kişinin, kölenin tamamını azat etmesi gerekir. Eğer kölenin tamamını azat edecek miktarda malı varsa hissedarların paylarının piyasa değeri adaletli bir şekilde hesap edilerek hissedarlara payları ödenir ve hür­riyete kavuşturulan köle serbest bırakılır. İbn Ömer, bu fetvasını Hz. Peygamber'den (sav) hulasa etmiştir.

Yine Leys b. Sa'd, İbn Ebu Zi'b, İbn İshak, Cuveyriye, Yahya b. Saîd ve İsmail b. Umeyye bu hadisi Nâfi'den; o İbn Ömer'den, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280250 B002525-2 Buhari, Itk, 4

Bize İshak b. İbrahim, ona Nadr, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Berâ ona da Ebu Bekir; (T) Bize Abdullah b. Recâ, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Berâ, ona da Ebu Bekir (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:

(Hz. Peygamber (sav) ile hicret yolunda iken sığındığımız mağaranın etrafını keşif için) dolandım. Derken koyun­larını sürüp gelmekte olan bir çoban ile karşılaştım. Ona “sen kimin çobanısın?” dedim. O da Kureyş'ten tanıdığım bir adamın ismini söyledi. Ona “senin süt veren koyunun var mı?” dedim. “evet, var” dedi. “benim için süt sağar mısın?” dedim. “evet, sağarım” dedi. Benim talebim üzerine, sürüsünden bir koyun yakaladı. Ona ko­yunun memesindeki tozları, sonra ellerini silkelemesini söyledim. -Râvî, “bu şekilde” dedi ve silkeleme şeklini, avuçlarını birbirine vurarak gösterdi.- Daha sonra benim için bir miktar süt sağdı. Ben, Allah'n Rasulü (sav) için, deriden bir kap hazırlamıştım, ağzında bir bez vardı. Sütün üzerine, dibi soğusun diye, biraz su döktüm. Nihayet Peygamber Efendimizin yanına geldim ve “iç, Ey Allah'ın Rasulü” dedim. Allah'ın Rasulü (sav), ben razı olana kadar, sütten içti.


    Öneri Formu
280125 B002439-2 Buhari, Lukata, 12

Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Usame, ona Übeydullah, ona Nâfi, ona Ona da İbn Ömer (r.anhuma) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyrduğunu rivayet etmiştir:

"Her kim bir köledeki payını bağışlayıp azat ederse ve o kölenin, bütün bedeline yetecek kadar bir malı bulunursa, o kölenin ta­mamen hürriyete kavuşturulması bu kişinin üzerine vaciptir. Eğer böyle bir malı yoksa köleye hissesini azat edenin huzurunda kölenin piyasa değeri belirlenir ve bu kişinin azat ettiği pay kadarı azat olmuş olur."

Bize Müsedded, ona Bişr, ona Ubeydullah bu hadisi ihtisar ederek rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
280249 B002523-2 Buhari, Itk, 4