11588 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Buhârî, hocası Yahya b. Salih'in hadisin "Firdevs'in üstünde Rahmân'ın arşı vardır ve oradan da cennetin nehirleri akar." kısmında şekke düştüğünü, Muhammed b. Fuleyh'in aynı rivayeti babasından naklederken şekke düşmediği belirtir. Buhârî'nin cezm sıgası ile Muhammed b. Fuleyh'ten yapmış olduğu nakil muallaktır. Çünkü Buhârî'nin Muhammed b. Fuleyh'ten direk rivayeti yoktur. (Fethu'l-Bârî, 6/13)
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Ensar içerisinde mal ve hurma bahçesi en çok olan Ebu Talha idi. Ebu Talha'nın en çok sevdiği malı mescidin karşısındaki Beyrahâ idi. Hz. Peygamber (sav) o bahçeye gelir ve içerisindeki temiz sudan içerdi. Enes şöyle devam etmiştir. "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" (Âl-i İmrân, 3/92) ayet-i kerimesi nazil olunca Ebu Talha, Hz. Peygamber'e gelerek “Ey Allah'ın Rasulü Allah teâlâ "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" buyuruyor. Benim de en çok sevdiğim malım Beyrahâ'dır. O bahçeyi Allah için sadaka olarak veriyorum. Onunla Allah katında iyiliğe ulaşmayı ve benim için ahiret azığı olmasını umuyorum. Ey Allah'ın Rasulü, o bahçeyi Allah'ın uygun gördüğü yerde kullan” dedi. Hz. Peygamber (sav) de "işte kazançlı mal budur" yada "işte sevap kazandıran mal budur" dedikten sonra, "bahçe hakkında senin daha önce söylediklerini duymuştum. Ben onu kendi akrabalarına vermeni uygun görüyorum" dedi. Ebu Talha da “öyle yapacağım, Ey Allah'ın Rasulü” dedi. Ebu Talha bahçeyi akrabaları ve amcasının oğulları arasında taksim etti.
İsmail b. Ebu Uveys, Abdullah b. Yusuf, Yahya b. Yahya da İmam Malik'ten ("رَابِحٌ - Râbıh"lafzı yerine) "رَايِحٌ -râyıh", lafzı ile rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Yahya arasında inkıta vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu İshak Muaviye b. Amr, ona Musa b. Ukbe, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ'nın kâtibi olan Ebu Nadr Sâlim mevlâ Ömer b. Ubeydullah şöyle rivayet etmiştir:
Abdullah b. Ebu Evfâ, Ömer b. Ubeydullah'a mektup yazıp Hz. Peygamber'in (sav) "biliniz ki cennet kılıçların gölgeleri altındadır" buyurduğunu bildirmiştir.
Üveysî, bu hadisi İbn Ebu Zinâd kanalıyla Musa b. Ukbe'den rivayet ederek (Muaviye b. Amr'a) mütabaatta bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhar ile Abdülaziz b. Abdullah arasında inkıta vardır.
Bize Abdullah b. Abdülvehhâb, ona Hâlid b. Hâris, ona İbn Avn, ona da Musa b. Enes Yemâme Günü'nden bahsederken şöyle demiştir:
Sâbit b. Kays uyluklarını açmış hanût sürüyorken Enes onun yanına gelip “ey amca, (Savaş meydanına) gelmene engel de nedir?” dedi. O da “ey kardeşimin oğlu, hemen geliyorum" dedi ve kokulanmaya başladı. Ardından gelip oturdu. Enes, harpte insanların uğradığı sıkıntı ve hezimetten bahsetti. Bunun üzerine Sabit “önümüzden çekilin de düşmanla vuruşalım. Bizler Rasulullah (sav) ile beraberken böyle yapmazdık. Geriye çekilmeniz ne kötü bir iştir” dedi.
Hammâd bu hadisi Sâbit'ten o da Enes'ten nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hammad arasında inkıta vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avâne, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona da Amr b. Meymûn el-Evdî şöyle rivayet etmiştir:
Sa'd, bir öğretmenin çocuklara yazıyı öğretmesi gibi oğullarına şu kelimeleri öğretir ve “Rasulullah (sav), namazın ardından bu kelimelerle (Allah'a) sığınırdı” derdi:
"Allah'ım! Korkaklıktan, aşırı yaşlılıktan, dünya fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım!"
(Abdülmelik b. Umeyr), “Bu hadisi Musab'a rivayet ettim, (hadisi) doğruladı” demiştir.
Bize Humeydî, ona Süfyân, ona Zührî, ona Anbese b. Said, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hayber'in fethinden sonra Rasulullah (sav) orada iken yanına gelip “Yâ Rasulullah! Bana da ganimetten pay ver” dedim. Said b. Âs oğullarından biri “Yâ Rasulullah! Ona pay (falan) verme” dedi. Ebu Hureyre de ona “Bu (adam), İbn Kavkal'in katilidir” karşılığını verdi. Bunun üzerine Said b. Âs'ın oğlu “bak hele şu yaban kedisine, Da'n mevkiinden gelmiş de Allah'ın benim elimle kendisine (şehitlik) ikramında bulunduğu ve onun eliyle de beni hakir kılmadığı Müslüman bir adamın öldürülmesi sebebiyle beni ayıplıyor” dedi. (Râvi der ki:) Hz. Peygamber'in (sav) ona pay verip vermediğini bilmiyorum.
Süfyân der ki: , "Bu hadisi bana Saîdî, ona dedesi, ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir.
Ebu Abdullah (Buharî) der ki: Saîdî'nin adı Amr b. Yahya b. Said b. Amr b. Said b. Âs'tır.
Bize İshak b. Nasr, ona Abdurrezzâk, ona İbn Cüreyc, Yahya b. Saîd ve Süheyl b. Ebu Salih, onlara Numan b. Ebu Ayyâş, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Her kim Allah yolunda, bir gün oruç tutarsa, Allah onunla cehennem arasına yetmiş yıllık mesafe koyar."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. İsmail arasında inkıta vardır.