Giriş

Bize Ebu Velid, ona Hemmâm, ona Katâde, ona da Enes b. Malik; (T) Bize Muhammed b. Sinan, ona Hemmâm, ona Katâde, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir:

Abdurrahman b. Avf ile Abdullah b. Zübeyir Rasulullah'a (sav) bitten şikayet ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onların ipek gömlek giymelerine ruhsat verdi. Ben bir savaşta onların üzerinde ipek gömlek gördüm.


    Öneri Formu
280448 B002920-2 Buhari, Cihad, 91

Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Cafer b. Amr b. Ümeyye, ona da babası (Amr b. Ümeyye) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ı (sav) kürek kemiği etinden koparıp yerken görmüştüm. Bu arada ezan okundu. Rasulullah (sav) tekrar abdest almaksızın namaz kıldı.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona da ez-Zührî, bu hadisi "Rasulullah (sav) elindeki bıçağı bıraktı." ziyadesiyle rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
280449 B002923-2 Buhari, Cihad, 92

Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir:

Rasulullah (sav) vefat ettiğinde zırhı, otuz sâ miktarı arpa karşılığında, bir Yahudi'de rehindi.

Ya'lâ der ki: A'meş bize bunun “de­mirden yapılmış bir zırh” olduğunu rivayet etmiştir. Muallâ der ki: Bize Abdulvâhid, ona da A'meş bu hadisi rivayet etmiş ve “Rasûlullah o Yahudi'ye demirden bir zırhı rehin verdi” demiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ya'la b. Ubeyd arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280446 B002916-2 Buhari, Cihad, 89

-.......Aişe (R): Rasülullah (S), zırhı bir Yahudi'nin yanın­da otuz sâ' Ölçeği arpaya karşılık rehin edilmiş bulunduğu hâlde ve­fat etti, demiştir.

Râvî Ya'Iâ, (er-Rehn Kitâbı'ndaki rivayette): Bize el-A'meş: "De­mirden yapılmış bir zırh" şeklinde tahdîs etti,demiştir. Muallâ ibn Esed de (el-İstikrâz Kitâbı'ndaki rivayette): Bize Abdulyâhid tahdîs edip şöyle dedi: Bize el-A'meş tahdîs edip: Rasûlullah o Yahudi'ye demirden bir zırhı rehin verdi, demiştir


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Mualla b. Esed arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280447 B002916-3 Buhari, Cihad, 89

Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdülvehhâb, ona Hâlid, ona İkrime, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir:

Nebî (sav), (Bedir günü) çadırda iken "Allah'ım! Ahdini ve vaadini yerine getirmeni istiyorum. Allah'ım! (Müminlerin hezimetini) dilersen bugünden sonra sana ibadet edilmeyecek." buyurdu. Ebu Bekir, Nebî'nin (sav) elinden tutup "Yâ Rasulullah! Yeter! Rabbine yeterince yakardın" dedi. Hz. Peygamber (sav) zırh kuşanmış bir şekilde "Topluluk hezimete uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklar. Hayır, kıyamet, onların (görecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha müthiş ve daha acıdır" ayetini okuyarak (savaş alanına) çıktı.

Vüheyb, Hâlid'den aktarırken "Bedir günü" ifadesini zikretmiştir.


Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Vüheyb b. Halid arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280445 B002915-2 Buhari, Cihad, 89

Bize Abdullah b. Ebu Şeybe, ona Cafer b. Avn, ona Süfyân, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir:

Rasulullah (sav) Kabe'nin gölgesinde namaz kılardı. (O arada) Mekke'nin kırsalında deve kesilmişti. Ebu Cehil ve Kureyş'ten insanlar birilerini gönderip (kesilen devenin) derisini getirttiler ve onu Hz. Peygamber'in (sav) üzerine attılar. Fatıma gelip Nebî'nin üzerinden onu kaldırdı. Hz. Peygamber (sav) de "Allah'ım! Kureyş'i sana havale ediyorum! Allah'ım! Kureyş'i sana havale ediyorum! Allah'ım! Kureyş'i sana havale ediyorum! Ebu Cehil b. Hişâm'ı, Utbe b. Rabî'a'yı, Şeybe b. Rabî'a'yı, Velid b. Utbe'yi, Übey b. Halef'i ve Ukbe b. Ebu Mu'ayt'ı sana havale ediyorum" buyurdu. Onların hepsini Bedir kuyusunda öldürülmüş olarak gördüm.

Ebu İshak der ki: Yedinci ismi unuttum. Yusuf b. İshak, Ebu İshak'tan naklen "Ümeyye b. Halef" ifadesini zikretmiştir. Şu'be de "Ümeyye" ya da "Übey" demiştir. Doğrusu "Ümeyye"'dir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yusuf b. İshak arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280453 B002934-2 Buhari, Cihad, 98

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb; (T) bize Musa b. İsmail, ona İbrahim b. Sa'd, o ikisine İbn Şihâb ez-Zührî, ona Sinan b. Ebu Sinân ed-Düelî ve Ebu Seleme, onlara da Cabir b. Abdullah (r.anhuma), Hz. Peygamber ile birlikte gazaya gittiğini, dikenli büyük birçok ağacı bulunan vadide iken kaylûle (öğlen istirahati) vakti olduğunu haber verip şöyle devam etmiştir:

Gün ortası istirahati verilince insanlar, ağaç­lar altında gölgelenmek üzere ağaçlık alana dağıldılar. Hz. Peygamber (sav) de bir ağaç altına konakladı, kılıcını ağaca astı, sonra uyudu. Uyandığında, bir de baktı ki yanında, geldiğini fark etmediği bir adam var. Hz. Peygamber şöyle anlattı:

"Bu zât benim kılıcımı çekti ve “şimdi seni kim koruyacak?” dedi. Ben de “Allah” dedim. Bu cevabım üzerine kılıcı kınına koydu. İşte bu adam şu oturan bedevidir." Sonra Hz. Peygamber (sav) onu cezalandırmadı.


    Öneri Formu
280442 B002913-2 Buhari, Cihad, 87

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb; (T) bize Musa b. İsmail, ona İbrahim b. Sa'd, o ikisine İbn Şihâb ez-Zührî, ona Sinan b. Ebu Sinân ed-Düelî ve Ebu Seleme, onlara da Cabir b. Abdullah (r.anhuma), Hz. Peygamber ile birlikte gazaya gittiğini, dikenli büyük birçok ağacı bulunan vadide iken kaylûle (öğlen istirahati) vakti olduğunu haber verip şöyle devam etmiştir:

Gün ortası istirahati verilince insanlar, ağaç­lar altında gölgelenmek üzere ağaçlık alana dağıldılar. Hz. Peygamber (sav) de bir ağaç altına konakladı, kılıcını ağaca astı, sonra uyudu. Uyandığında, bir de baktı ki yanında, geldiğini fark etmediği bir adam var. Hz. Peygamber şöyle anlattı:

"Bu zât benim kılıcımı çekti ve “şimdi seni kim koruyacak?” dedi. Ben de “Allah” dedim. Bu cevabım üzerine kılıcı kınına koydu. İşte bu adam şu oturan bedevidir." Sonra Hz. Peygamber (sav) onu cezalandırmadı.


    Öneri Formu
280443 B002913-3 Buhari, Cihad, 87

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

"Ayakkabıları keçi (kılından) olan toplulukla savaşmanıza dek Kıyamet kopmaz. Yüzleri üst üste deri kaplanmış kalkanlar gibi olan toplulukla savaşmanızdan önce de Kıyamet kopmaz."

Süfyân der ki: Bu rivayette Ebu Zinâd, A'rec'den, o da Ebu Hureyre'den yaptığı rivayette "yüzleri üst üste deri kaplanmış kalkanlar gibi küçük gözlü, basık burunlu" ilavesinde bulunmuştur.


    Öneri Formu
280452 B002929-2 Buhari, Cihad, 96


    Öneri Formu
280444 B002914-2 Buhari, Cihad, 88