Giriş

Bize Yahya b. Salih, ona Füleyh, ona Hi­lal b. Ali, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim Allah'a ve O'nun Rasulüne iman eder, namazını dosdoğru kılar, Ramazan orucu tutarsa onu cennete koymak Allah üzerinde bir haktır. O kişi ister Al­lah yolunda cihat etsin, isterse doğduğu memlekette otursun."

Bunun üzerine sahâbîler, 'Ya Rasulallah! Bu haberi insanlara müjde olarak vermeyelim mi? dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz cennette yüz derece vardır. Allah onları yo­lunda cihat edenler için hazırlamıştır. İki derece arasındaki uzak­lık, gökle yer arasındaki uzaklık kadardır. Siz Allah'tan dilekte bulunduğunuzda, O'ndan Firdevs'i isteyin! Çünkü o, cennetin en faziletlisi ve en yücesidir".
(Hocam Yahya b. Salih) şöyle demiştir: Onun üzerinde Rahman'ın arşının bulunduğunu ve oradan cennet nehirlerinin çıktığını zannediyorum. Muhammed b. Füleyh babasından naklen şöyle söylemiştir: 'Firdevs'in üstünde Rahman'nın arşı vardır.'


Açıklama: Buhârî, hocası Yahya b. Salih'in hadisin "Firdevs'in üstünde Rahmân'ın arşı vardır ve oradan da cennetin nehirleri akar." kısmında şekke düştüğünü, Muhammed b. Fuleyh'in aynı rivayeti babasından naklederken şekke düşmediği belirtir. Buhârî'nin cezm sıgası ile Muhammed b. Fuleyh'ten yapmış olduğu nakil muallaktır. Çünkü Buhârî'nin Muhammed b. Fuleyh'ten direk rivayeti yoktur. (Fethu'l-Bârî, 6/13)

    Öneri Formu
280345 B002790-2 Buhari, Cihad, 4

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:

Allah (ac) "En yakın akrabalarını uyar" ayetini (Şuarâ, 214) indirince Rasulullah (sav) kalkıp "Ey Kureyş ahalisi! (iman ederek) canlarınızı (Allah'tan) satın alın! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem. Ey Abdümenâf oğulları! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem! Ey Abbas b. Abdülmuttalib! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Rasulullah'ın halası Safiyye! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Muhammed'in kızı Fatıma! Malımdan dilediğini iste ama ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem" buyurdu.

Esbağ, rivayeti İbn Vehb'ten, o Yunus'tan, o da İbn Şihâb'tan nakletmekle Ebu Yemân'a mütabaatta bulunmuştur.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Esbağ b. Ferec arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280340 B002753-3 Buhari, Vesâyâ, 11

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:

Allah (ac) "En yakın akrabalarını uyar" ayetini (Şuarâ, 214) indirince Rasulullah (sav) kalkıp "Ey Kureyş ahalisi! (iman ederek) canlarınızı (Allah'tan) satın alın! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem. Ey Abdümenâf oğulları! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem! Ey Abbas b. Abdülmuttalib! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Rasulullah'ın halası Safiyye! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Muhammed'in kızı Fatıma! Malımdan dilediğini iste ama ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem" buyurdu.

Esbağ, rivayeti İbn Vehb'ten, o Yunus'tan, o da İbn Şihâb'tan nakletmekle Ebu Yemân'a mütabaatta bulunmuştur.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Esbağ b. Ferec arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280341 B002753-4 Buhari, Vesâyâ, 11

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu İshak Muaviye b. Amr, ona Musa b. Ukbe, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ'nın kâtibi olan Ebu Nadr Sâlim mevlâ Ömer b. Ubeydullah şöyle rivayet etmiştir:

Abdullah b. Ebu Evfâ, Ömer b. Ubeydullah'a mektup yazıp Hz. Peygamber'in (sav) "biliniz ki cennet kılıçların gölgeleri altındadır" buyurduğunu bildirmiştir.

Üveysî, bu hadisi İbn Ebu Zinâd kanalıyla Musa b. Ukbe'den rivayet ederek (Muaviye b. Amr'a) mütabaatta bulunmuştur.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhar ile Abdülaziz b. Abdullah arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280348 B002818-2 Buhari, Cihad, 22

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir:

Ensar içerisinde mal ve hurma bahçesi en çok olan Ebu Talha idi. Ebu Talha'nın en çok sevdiği malı mescidin karşısındaki Beyrahâ denilen bahçeydi. Hz. Peygamber (sav) o bahçeye gelir ve içerisindeki temiz sudan içerdi. Enes şöyle devam etmiştir. "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" (Âl-i İmrân, 3/92) ayet-i kerimesi nazil olunca Ebu Talha, Hz. Peygamber'e gelerek “Ey Allah'ın Rasulü, Allah teâlâ "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" buyuruyor. Benim de en çok sevdiğim malım Beyrahâ'dır. O bahçeyi Allah için sadaka olarak veriyorum. Onunla Allah katında iyiliğe ulaşmayı ve benim için ahiret azığı olmasını umuyorum. Ey Allah'ın Rasulü, o bahçeyi Allah'ın uygun gördüğü yerde kullan” dedi. Hz. Peygamber (sav) de "işte kazançlı mal budur" yada "işte sevap kazandıran mal budur" dedikten sonra, "bahçe hakkında senin daha önce söylediklerini duymuştum. Ben onu kendi akrabalarına vermeni uygun görüyorum" dedi. Ebu Talha da “öyle yapacağım Ey Allah'ın Rasulü” dedi. Ebu Talha bahçeyi akrabaları ve amcasının oğulları arasında taksim etti.

İsmail b. Ebu Uveys, Abdullah b. Yusuf, Yahya b. Yahya da İmam Malik'ten ("رَابِحٌ - Râbıh"lafzı yerine) "رَايِحٌ -râyıh", lafzı ile rivayet etmişlerdir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İsmail b. Ebu Üveys arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280342 B002769-2 Buhari, Vesâyâ, 26

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir:

Ensar içerisinde mal ve hurma bahçesi en çok olan Ebu Talha idi. Ebu Talha'nın en çok sevdiği malı mescidin karşısındaki Beyrahâ denilen bahçeydi. Hz. Peygamber (sav) o bahçeye gelir ve içerisindeki temiz sudan içerdi. Enes şöyle devam etmiştir. "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" (Âl-i İmrân, 3/92) ayet-i kerimesi nazil olunca Ebu Talha, Hz. Peygamber'e gelerek “Ey Allah'ın Rasulü Allah teâlâ "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" buyuruyor. Benim de en çok sevdiğim malım Beyrahâ'dır. O bahçeyi Allah için sadaka olarak veriyorum. Onunla Allah katında iyiliğe ulaşmayı ve benim için ahiret azığı olmasını umuyorum. Ey Allah'ın Rasulü, o bahçeyi Allah'ın uygun gördüğü yerde kullan” dedi. Hz. Peygamber (sav) de "işte kazançlı mal budur" yada "iİşte sevap kazandıran mal budur" dedikten sonra, "bahçe hakkında senin daha önce söylediklerini duymuştum. Ben onu kendi akrabalarına vermeni uygun görüyorum" dedi. Ebu Talha da “öyle yapacağım, Ey Allah'ın Rasulü” dedi. Ebu Talha bahçeyi akrabaları ve amcasının oğulları arasında taksim etti.

İsmail b. Ebu Uveys, Abdullah b. Yusuf, Yahya b. Yahya da İmam Malik'ten ("رَابِحٌ - Râbıh"lafzı yerine) "رَايِحٌ -râyıh", lafzı ile rivayet etmişlerdir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Yusuf arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280343 B002769-3 Buhari, Vesâyâ, 26

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir:

Ensar içerisinde mal ve hurma bahçesi en çok olan Ebu Talha idi. Ebu Talha'nın en çok sevdiği malı mescidin karşısındaki Beyrahâ idi. Hz. Peygamber (sav) o bahçeye gelir ve içerisindeki temiz sudan içerdi. Enes şöyle devam etmiştir. "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" (Âl-i İmrân, 3/92) ayet-i kerimesi nazil olunca Ebu Talha, Hz. Peygamber'e gelerek “Ey Allah'ın Rasulü Allah teâlâ "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" buyuruyor. Benim de en çok sevdiğim malım Beyrahâ'dır. O bahçeyi Allah için sadaka olarak veriyorum. Onunla Allah katında iyiliğe ulaşmayı ve benim için ahiret azığı olmasını umuyorum. Ey Allah'ın Rasulü, o bahçeyi Allah'ın uygun gördüğü yerde kullan” dedi. Hz. Peygamber (sav) de "işte kazançlı mal budur" yada "işte sevap kazandıran mal budur" dedikten sonra, "bahçe hakkında senin daha önce söylediklerini duymuştum. Ben onu kendi akrabalarına vermeni uygun görüyorum" dedi. Ebu Talha da “öyle yapacağım, Ey Allah'ın Rasulü” dedi. Ebu Talha bahçeyi akrabaları ve amcasının oğulları arasında taksim etti.

İsmail b. Ebu Uveys, Abdullah b. Yusuf, Yahya b. Yahya da İmam Malik'ten ("رَابِحٌ - Râbıh"lafzı yerine) "رَايِحٌ -râyıh", lafzı ile rivayet etmişlerdir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Yahya arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280344 B002769-4 Buhari, Vesâyâ, 26

(Enes b. Nadr'ın) dediğine göre, Rübeyy isimli kardeşi, bir kadının arka dişini kırdı, Rasulullah (sav) da kısas uygulanmasını emretti. Bunun üzerine Enes “ey Allah'ın Rasulü! Seni hak ile gönderen (Allah'a) yemin olsun ki, onun dişi kırılmaz” dedi. (Daha sonra kadının yakınları) diyete rıza gösterip kısastan vazgeçtiler. Hz. Peygamber (sav) de şöyle buyurdu:

"Allah'ın öyle kulları vardır ki, Allah adına yemin etseler Cenâb-ı Hak onların yeminini boşa çıkarmaz."


    Öneri Formu
280347 B002806-2 Buhari, Cihad, 12

Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avâne, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona da Amr b. Meymûn el-Evdî şöyle rivayet etmiştir:

Sa'd, bir öğretmenin çocuklara yazıyı öğretmesi gibi oğullarına şu kelimeleri öğretir ve “Rasulullah (sav), namazın ardından bu kelimelerle (Allah'a) sığınırdı” derdi:

"Allah'ım! Korkaklıktan, aşırı yaşlılıktan, dünya fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım!"

(Abdülmelik b. Umeyr), “Bu hadisi Musab'a rivayet ettim, (hadisi) doğruladı” demiştir.


    Öneri Formu
280349 B002822-2 Buhari, Cihad, 25

Bize Muhammed b. Said el-Huzâî, ona Abdül'alâ, ona Humeyd, ona da Enes (T) Bize Amr b. Zürâre, ona Ziyâd, ona Humeyd et-Tavîl, ona da Enes (ra) şöyle söylemiştir: Amcam Enes b. Nadr, Bedir savaşına katılamamıştı. Bundan dolayı Rasulullah'a (sav) hitaben şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Rasulü! Müşriklerle yaptığın ilk savaşa katılamadım. Şayet Allah beni müşriklerle yapılacak bir savaşta bulundurursa neler yapacağımı elbette Allah görecektir.' dedi. Sonra Uhud günü gelip de Müslümanlar'ın safları bozulunca Müslümanları kastederek 'Allah'ım! Bunların yaptıklarından dolayı beni mazur görmeni dilerim.' Müşrikleri kastederek de; 'Bunların yaptıklarından da uzak olduğumu sana arz ederim.' dedi ve ilerledi sonra da Sa'd b. Muaz ile karşılaştı. Ona; 'Ey Sa'd! İstediğim cennettir. Kabe'nin Rabbine yemin ederim ki, Uhud'dan beri cennetin kokusunu alıyorum.' dedi. Sa'd Rasulullah'a (sav) 'Ey Allah'ın Rasulü! Ben Enes b. Nadr'ın yaptığını yapamadım.' dedi.
Enes sözüne şöyle devam etti. İbn Nadr'ı bulduğumuzda şehit olmuştu. Bedeninde seksenden fazla kılıç, süngü ve ok yarası vardı. Onu, öldürülmüş ve müşrikler tarafından müsle yapılmış (burun ve kulakları kesilmiş) bir vaziyette bulduk. Onu kimse tanıyamadı, sadece kız kardeşi parmak uçlarından tanıdı.
Yine Enes şöyle devam etti: Biz şu ayetin İbn Nadr ve benzeri durumda olanlar için indiğini düşünüyoruz veya zannediyoruz: 'Müminlerden öyle kimseler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde dururlar. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.' (Ahzab-33/23)


    Öneri Formu
280346 B002805-2 Buhari, Cihad, 12