Giriş

Bize Ebû’l-Hasan b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd, ona İbn Milhân, ona Yahya b. Bükeyr, ona el-Leys rivayet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Fadl b. İbrahim, ona Ahmed b. Seleme, ona Kuteybe b. Saîd, ona el-Leys, ona Saîd b. Ebî Saîd, ona babası, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlllah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

"Ey Müslüman kadınlar! Bir koyun paçası dahi olsa komşu kadının ikramını hor görmeyin!"

Bunu Müslim es-Sahîh’de Kuteybe’den, el-Buhârî de Abdullah b. Yusuf vasıtasıyla el-Leys’den rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
285940 BS011441-2 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 94

Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak ve diğerleri, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî’ b. Süleyman, ona eş-Şâfiî, ona da Malik rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona İbn İshak, ona Muhammed b. Galib, ona Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona el-A’rac, ona da Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

ذ"Bir komşu kendi bahçesinin kenarına, komşusunun odun koymasına mani olmasın!”
Sonra Ebû Hureyre şöyle diyordu: “Görüyorum ki bundan hoşnut olmadınız! Vallahi onu omuzlarınıza atarım.”

Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Abdullah b. Mesleme’den, Müslim de Yahya b. Yahya vasıtasıyla Malik’den rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
285941 BS011484-2 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 107

Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak ve diğerleri, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî’ b. Süleyman, ona eş-Şâfiî, ona da Malik rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona İbn İshak, ona Muhammed b. Galib, ona Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona el-A’rac, ona da Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

"Bir komşu kendi bahçesinin kenarına, komşusunun odun koymasına mani olmasın!"
Sonra Ebû Hureyre şöyle diyordu: 'Görüyorum ki bundan hoşnut olmadınız! Vallahi onu omuzlarınıza atarım.'

Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Abdullah b. Mesleme’den, Müslim de Yahya b. Yahya vasıtasıyla Malik’den rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
285942 BS011484-3 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 107

Bize Ebû Abdullah el-Hâfız, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub el-Hâfız, ona Yahya b. Muhammed b. Yahya, ona Ubeydullah b. Ömer el-Kavârîrî rivâyet etti. (T Yine bize Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah es-Saffâr, ona Ahmed b. Muhammed el-Bertî, ona Muhammed b. el-Minhâl, bu ikisine de Yezîd b. Zuray', ona Ömer b. Muhammed, ona babası, ona da İbn Ömer (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
"Cibril bana komşuyu o kadar ısrarla tavsiye etti ki, ben komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım."
(Burada ravi, Hz. Peygamber'in "sandım" anlamına gelen "zanentu" fiilini yahut aynı manaya gelen "hasibtu" fiilini kullandığını söylemektedir.)

el-Kavârîrî'nin rivâyeti ile İbnu'l-Minhâl'in, Ömer b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer'den yaptığı rivayette "yahut hasibtu" lafzı bulunmamaktadır. Hadîsi Müslim Sahîh'inde Ubeydullah b. Ömer el-Kavârîrî'den rivâyet etmektedir. Buhârî de Muhammed b. el-Minhâl'dan rivâyet etmiştir.


    Öneri Formu
285947 BS13354-2 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 43

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Yahya b. Said, ona Ensar'ın mevlâsı Büşeyr b. Yesar ona da Rafi b. Hadic ve Sehl b. Ebu Hasme şöyle rivayet etmiştir:
Abdullah b. Sehl ve Muhayyisa b. Mesud birlikte Hayber'e gelmişlerdi. Hurmalıklar içinde birbirlerinden ayrıldılar. Abdullah b. Sehl de (burada) öldürüldü. Abdurrahman b. Sehl ve İbn Mesud'un oğulları Huveyyisa ile Muhayyisa, Hz. Peygamber'e (sav) geldiler ve (öldürülen) arkadaşlarının durumu hakkında konuştular. Abdurrahman söze başladı fakat oradakilerin en küçüğüydü. Hz. Peygamber (sav) ona "(ilk söz konusunda) büyüğe öncelik ver." buyurdu -Yahya "(ilk) söz büyük olanındır" şeklinde rivayet etmiştir-. Böylece onlar arkadaşlarının durumu hakkında konuştular. Hz. Peygamber (sav) de onlara: "Maktulünüzün veya arkadaşınızın (Hayberliler tarafından) öldürüldüğüne sizden elli kişinin yemin etmesi yoluyla (diyet) hakkı elde etmek ister misiniz?" diye sordu. Onlar da: "Ey Allah'ın Rasulü (sav), biz bu işi görmedik ki (nasıl yemin edelim?)" dediler. Hz. Peygamber (sav) de onlara: "Öyleyse Yahudiler'den elli kişinin (bu cinayeti biz işlemedik şeklinde) yemin etmesi sizin davanızı düşürür" buyurdu. Dediler ki: "Ey Allah'ın Rasulü (sav) Yahudiler kâfir bir topluluktur (onların yeminlerine güvenemeyiz)." Hz. Peygamber de (sav) onun diyetini Beytülmal'den ödedi. Sehl dedi ki: "Ben (Hz. Peygamber'in diyet olarak verdiği) o develerin toplandığı ağıla vardığımda bir dişi deve ayağıyla beni tekmelemişti."
Leys dedi ki: Bana Yahya, ona Büşeyr, ona da Sehl rivayet etti. Yahya, "Büşeyr'in, '(Sehl), Rafi b. Hadic'le birlikte nakletti' dediğini sanıyorum." dedi. İbn Uyeyne ise, "Bize Yahya, Büşeyr'den o da Sehl'den tek başına rivayet etmiştir." dedi.


    Öneri Formu
287110 B006142-2 Buhari, Edeb, 89

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Yahyâ, ona da Amra’nın rivayet ettiğine göre Aişe şöyle demiştir:
"Berîre özgürlüğünü kazanmak için yaptığı yazışma bedeli hususunda, kendisine yardım etmesi için gelmişti. Aişe ‘Dilersen senin sahiplerine kalan borcunu ben verebilirim, velilik hakkı da bana ait olur’, dedi. Berîre’nin sahipleri ‘Sen istersen ona (borcunun) kalanını verebilirsin’, dediler.
Süfyân bir keresinde ‘Sen istersen onun (Berîre’nin) hürriyetini ona verebilirsin. Bununla birlikte velâ hakkı, bizim olur’ dedi. Rasulullah (sav) gelince, Aişe Ona (sav) bu meseleyi sordu. O (sav), ‘Sen onu (Berîre’yi) satın alıp ona hürriyetini ver. Şüphesiz velâ hakkı, hürriyeti veren kimseye aittir.” buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) minberin üzerinde durdu. -Bir defasında Süfyân ‘Rasulullah (sav) minberin üzerine çıktı’ dedi- ve ‘Bir takım kimselere ne oluyor’ Allah’ın Kitabında olmayan şartlar öne sürüyorlar! Kim Allah’ın Kitabında bulunmayan bir şart koşarsa, isterse yüz defa şart koşmuş olsun, bundan dolayı onun bir hakkı bulunmaz’ buyurdu."
Bize Ali, ona Abdülvehhab ve Yahya, onlara Amra rivayet etti.
Cafer b. Avn ise Yahya’dan, o da Amra’dan ‘Ben Aişe’yi dinledim’ dediğini rivayet etti.
Bu rivayeti Malik’e Yahya, ona Amra, ona da Berîre nakletmiştir. Ancak ilgili rivayette “Peygamber (sav) minbere çıktı” ifadesi zikredilmemiştir.


Açıklama: Muallak hadis. Cafer b. Avn ile Buhari arasında ta'lik vardır.

    Öneri Formu
286136 B000456-4 Buhari, Salat, 70

Bize İbrahim b. Münzir, ona Ma'n, ona İbn Ebu Vehb, ona İbn Şihâb, ona Urve ve Amra, onlara da Peygamber'in eşi Aişe şöyle demiştir:
Ümmü Habibe'nin yedi yıl boyunca sürekli adet kanaması geçirdi. Rasulullah'a (sav) bunu sordu. Rasulullah da ona yıkanmasını em­retti ve "Bu bir damardır" buyurdu. Artık Ümmü Habibe her namaz için yıkanır oldu.


    Öneri Formu
286129 B000327-2 Buhari, Hayız, 26

Bize Ebu Mamer, ona Abdülvaris, ona Hüseyin, ona Yahya; (T)
Bize Ebu Seleme, ona Atâ b. Yesar, ona da Zeyd b. Halid el-Cühenî şöyle demiştir:
Osman b. Affân'a şöyle bir soru sordum: "Erkek, eşi ile cinsel ilişkiye girip de meni akmadığı durumda ne yapsın, ne dersin?' Osman da şöyle cevap verdi: "Namaz için abdest aldığı gibi abdest alsın, cinsel organını yıkasın." Osman bunu Peygamber'den (sav) duyduğunu söyledi. Osman şöyle devam etti: "Ben, bunu Ali b. Ebu Talib'e, Zübeyr b. Avvâm'a, Talha b. Ubeydullah'a ve Übey b. Ka'b'a (r. anhüm) sordum, onlar da bana bu şekilde yapmayı emretti."
Yahya dedi ki: Bana Ebu Seleme, ona Urve b. Zübeyr, ona da Ebu Eyyûb aynı şeyi Rasulullah'dan (sav) duyduğunu haber verdi.


    Öneri Formu
286128 B000292-2 Buhari, Gusul, 29

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Yahyâ, ona da Amra’nın rivayet ettiğine göre Aişe şöyle demiştir:
"Berîre özgürlüğünü kazanmak için yaptığı yazışma bedeli hususunda, kendisine yardım etmesi için gelmişti. Aişe ‘Dilersen senin sahiplerine kalan borcunu ben verebilirim, velilik hakkı da bana ait olur’, dedi. Berîre’nin sahipleri ‘Sen istersen ona (borcunun) kalanını verebilirsin’, dediler.
Süfyân bir keresinde ‘Sen istersen onun (Berîre’nin) hürriyetini ona verebilirsin. Bununla birlikte velâ hakkı, bizim olur’ dedi. Rasulullah (sav) gelince, Aişe Ona (sav) bu meseleyi sordu. O (sav), ‘Sen onu (Berîre’yi) satın alıp ona hürriyetini ver. Şüphesiz velâ hakkı, hürriyeti veren kimseye aittir.” buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) minberin üzerinde durdu. -Bir defasında Süfyân ‘Rasulullah (sav) minberin üzerine çıktı’ dedi- ve ‘Bir takım kimselere ne oluyor’ Allah’ın Kitabında olmayan şartlar öne sürüyorlar! Kim Allah’ın Kitabında bulunmayan bir şart koşarsa, isterse yüz defa şart koşmuş olsun, bundan dolayı onun bir hakkı bulunmaz’ buyurdu."
Bize Ali, ona Abdülvehhab ve Yahya, onlara Amra rivayet etti.
Cafer b. Avn ise Yahya’dan, o da Amra’dan ‘Ben Aişe’yi dinledim’ dediğini rivayet etti.
Bu rivayeti Malik’e Yahya, ona Amra, ona da Berîre nakletmiştir. Ancak ilgili rivayette “Peygamber (sav) minbere çıktı” ifadesi zikredilmemiştir.


    Öneri Formu
286135 B000456-3 Buhari, Salat, 70

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Hâd, ona Abdullah b. Habbâb, ona da Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir:

Biz “Ey Allah'ın Rasulü, sana nasıl selam vereceğimiz belli ama sana nasıl salât edeceğiz?” diye sorduk. Rasulullah (sav) "Allâhûmme salli alâ Muhammedin, abdike ve rasûlike, kemâ salleyte alâ âli İbrâhîme. Ve bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Mu­hammedin, kemâ bârekte alâ âli İbrâhîme (Allah'ım, İbrahim'in ailesine, soyuna ve müntesiplerine salât ettiğin gibi kulun ve rasulün Muhammed'e de salât et. İbrahim'in ailesine, soyuna ve müntesiplerine bereket ihsan ey­lediğin gibi, Muhammed'e ve onun ailesine, soyuna ve müntesiplerine de bereket ihsan eyle) şeklinde deyiniz" buyurdu.

Ebu Salih, Leys'ten "alâ Muham­medin ve alâ âli Muhammedin kemâ bârekte alâ âli İbrâhîme..." şeklinde rivayet etmiştir.


Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzım ve ed-Derâverdî, o ikisine Yezîd "Kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve bârik alâ Muhammedin ve âli Muhammedin kemâ bârekte alâ İbrâhîme ve âli İbrâhîme" şeklinde rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
287323 B004798-4 Buhari, Tefsir, (Ahzab) 10