حَدَّثَنَا رَبِيعُ بْنُ يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا زَائِدَةُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ فَاطِمَةَ عَنْ أَسْمَاءَ قَالَتْ "لَقَدْ أَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْعَتَاقَةِ فِى كُسُوفِ الشَّمْسِ."
Bize Rabî' b. Yahya, ona Zâide, ona Hişam, ona Fatıma, ona da Esma şöyle demiştir: "Yemin olsun ki, Rasulullah (sav) güneş tutulması sebebiyle köle Azad etmeyi emretti."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7678, B001054
Hadis:
حَدَّثَنَا رَبِيعُ بْنُ يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا زَائِدَةُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ فَاطِمَةَ عَنْ أَسْمَاءَ قَالَتْ "لَقَدْ أَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْعَتَاقَةِ فِى كُسُوفِ الشَّمْسِ."
Tercemesi:
Bize Rabî' b. Yahya, ona Zâide, ona Hişam, ona Fatıma, ona da Esma şöyle demiştir: "Yemin olsun ki, Rasulullah (sav) güneş tutulması sebebiyle köle Azad etmeyi emretti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 11, 1/398
Senetler:
1. Esma bt. Ebu Bekir el-Kuraşiyye (Esma bt. Ebu Bekir b. Ebu Kuhafe)
2. Fatıma bt. Münzir el-Esediyye (Fatıma bt. Münzir b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Rabî' b. Yahya el-Müzeni (Rabî' b. Yahya b. Miksem)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « يُخَوِّفُ اللَّهُ عِبَادَهُ بِالْكُسُوفِ » . قَالَهُ أَبُو مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7662, Buhari, Küsûf, 6(bab başlığı)
Hadis:
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « يُخَوِّفُ اللَّهُ عِبَادَهُ بِالْكُسُوفِ » . قَالَهُ أَبُو مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Peygamberin "Allah, güneş ve ay tutulması ile kullarım korkutur" Sözüne Aid Bab
Ve bu sözü Ebû Mûsâ Peygamber'den olmak üzere söylemiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7665, B001048
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ يُونُسَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ آيَتَانِ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ ، لاَ يَنْكَسِفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ ، وَلَكِنَّ اللَّهَ تَعَالَى يُخَوِّفُ بِهَا عِبَادَهُ » . وَقَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ لَمْ يَذْكُرْ عَبْدُ الْوَارِثِ وَشُعْبَةُ وَخَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ وَحَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ يُونُسَ « يُخَوِّفُ بِهَا عِبَادَهُ » . وَتَابَعَهُ مُوسَى عَنْ مُبَارَكٍ عَنِ الْحَسَنِ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو بَكْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى يُخَوِّفُ بِهِمَا عِبَادَهُ » . وَتَابَعَهُ أَشْعَثُ عَنِ الْحَسَنِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümünden dolayı tutulmaz. Ancak Allah, onlarla kullarını korkutur.
Ebu Abdullah (Buharî) şöyle demiştir: Abdülvâris, Şu'be, Halid b. Abdullah ve Hammad b. Seleme, Yunus'tan naklederken "Onlarla kullarını korkutur" ifadesini zikretmemiştir. Musa'nın, Mübârek'ten, onun Hasan'dan, onun da Ebu Bekre kanalıyla Hz. Peygamber'den naklettiği "Allah teâlâ, onlarla kullarını korkutur" hadisine Yunus mütabaatta bulunmuştur. Eş'as'ın, Hasan'dan naklettiği rivayete de Mübârek b. Fedâle mütabaatta bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 6, 1/396
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Doğa Tasavvuru, Tabiat hadiseleri karşısında gösterilen tavır
Takva, Allah'tan korkmak
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ يَهُودِيَّةً جَاءَتْ تَسْأَلُهَا فَقَالَتْ لَهَا أَعَاذَكِ اللَّهُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ . فَسَأَلَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَيُعَذَّبُ النَّاسُ فِى قُبُورِهِمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَائِذًا بِاللَّهِ مِنْ ذَلِكَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7667, B001049
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ يَهُودِيَّةً جَاءَتْ تَسْأَلُهَا فَقَالَتْ لَهَا أَعَاذَكِ اللَّهُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ . فَسَأَلَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَيُعَذَّبُ النَّاسُ فِى قُبُورِهِمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَائِذًا بِاللَّهِ مِنْ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Yahya b. Said, ona Amra bt. Abdurrahman, ona da Peygamber'in (sav) eşi Aişe şöyle demiştir:
Yahudi bir kadın (yardım) istemek üzere kendisine gelmiş ve: 'Allah seni kabir azabından korusun' diye dua etmiştir. Bunun üzerine Aişe (r.anha) RasuluIIah'a: 'İnsanlara kabirde azap edilir mi?' diye sormuştu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ondan, yani kabir azabından Allah'a sığınırım" demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 7, 1/397
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Yahudilik, yahudi kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7671, B001050
Hadis:
ثُمَّ رَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ غَدَاةٍ مَرْكَبًا ، فَخَسَفَتِ الشَّمْسُ ، فَرَجَعَ ضُحًى ، فَمَرَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ ظَهْرَانَىِ الْحُجَرِ ، ثُمَّ قَامَ يُصَلِّى ، وَقَامَ النَّاسُ وَرَاءَهُ ، فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، ثُمَّ رَفَعَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَفَعَ فَسَجَدَ ، ثُمَّ قَامَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ قَامَ قِيَامًا طَوِيلاً وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَفَعَ فَسَجَدَ وَانْصَرَفَ ، فَقَالَ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَقُولَ ، ثُمَّ أَمَرَهُمْ أَنْ يَتَعَوَّذُوا مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Yahya b. Said, ona Amra bt. Abdurrahman, ona da Peygamber'in (sav) eşi Aişe şöyle demiştir:
Ardından Rasulullah (sav), erkenden bir bineğe bindi. Sonra güneş tutuldu. Peygamber (sav), kuşluk vakti döndü. Peygamber (sav), (hanımlarının) odaları arasından geçti. Sonra kalkıp namaza durdu. İnsanlar da onun arkasında namaza durdu. Peygamber (sav), kıyamda uzunca durdu. Ardından da uzun bir rükû yaptı. Daha sonra kalkıp uzun bir kıyam yaptı ama bu seferki ilk kıyamı kadar uzun değildi. Ardından uzun bir rükû yaptı ama ilk rükû kadar uzun değildi. Sonra başını kaldırıp secdeye gitti. Daha sonra kalkıp uzun bir kıyam yaptı ama bu ilk kıyam kadar uzun değildi. Sonra da uzun bir rükû yaptı ama bu ilk rükû kadar uzun değildi. Daha sonra uzun bir kıyam yaptı ama bu ilk kıyam kadar uzun değildi. Ardından uzun bir rükû yaptı ama bu ilk rükû kadar uzun değildi. Akabinde başını kaldırdı, secdeye gitti ve namazı bitirdi. Sonra Allah'ın dilediği şeyleri söyledi. Ardından, insanlara kabir azabından sığınmalarını emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 7, 1/397
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Dua, kabir azabından korunmak için
Namaz, Kusûf namazı
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ قَالَ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ عَنْ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو أَنَّهُ قَالَ لَمَّا كَسَفَتِ الشَّمْسُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نُودِىَ إِنَّ الصَّلاَةَ جَامِعَةٌ فَرَكَعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم رَكْعَتَيْنِ فِى سَجْدَةٍ ثُمَّ قَامَ فَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ فِى سَجْدَةٍ ، ثُمَّ جَلَسَ ، ثُمَّ جُلِّىَ عَنِ الشَّمْسِ . قَالَ وَقَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - مَا سَجَدْتُ سُجُودًا قَطُّ كَانَ أَطْوَلَ مِنْهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7674, B001051
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ قَالَ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ عَنْ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو أَنَّهُ قَالَ لَمَّا كَسَفَتِ الشَّمْسُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نُودِىَ إِنَّ الصَّلاَةَ جَامِعَةٌ فَرَكَعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم رَكْعَتَيْنِ فِى سَجْدَةٍ ثُمَّ قَامَ فَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ فِى سَجْدَةٍ ، ثُمَّ جَلَسَ ، ثُمَّ جُلِّىَ عَنِ الشَّمْسِ . قَالَ وَقَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - مَا سَجَدْتُ سُجُودًا قَطُّ كَانَ أَطْوَلَ مِنْهَا .
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Abdullah b. Amr şöyle demiştir:
Peygamber (sav) zamanında güneş tutulduğu vakit "İnne's-salâte câmiatun (namaz toplayıcıdır)" diye nida edildi. Sonra da Peygamber (sav) bir rekatta iki defa rükû yaptı. Sonra kalkıp, yine bir rekata iki kere rükû yaptı. Sonra oturdu. Ardından da güneş açtı.
Ravi dedi ki: Aişe bana: 'Daha evvel ömrümde bu kadar uzun süren bir secdede bulunmamıştım' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 8, 1/397
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Namaz, Kusûf namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7675, B001052
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ قَالَ انْخَسَفَتِ الشَّمْسُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً نَحْوًا مِنْ قِرَاءَةِ سُورَةِ الْبَقَرَةِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، ثُمَّ رَفَعَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ سَجَدَ ، ثُمَّ قَامَ قِيَامًا طَوِيلاً وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَفَعَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ سَجَدَ ، ثُمَّ انْصَرَفَ وَقَدْ تَجَلَّتِ الشَّمْسُ ، فَقَالَ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ آيَتَانِ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ ، لاَ يَخْسِفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ ، فَإِذَا رَأَيْتُمْ ذَلِكَ فَاذْكُرُوا اللَّهَ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ ، رَأَيْنَاكَ تَنَاوَلْتَ شَيْئًا فِى مَقَامِكَ ، ثُمَّ رَأَيْنَاكَ كَعْكَعْتَ . قَالَ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى رَأَيْتُ الْجَنَّةَ ، فَتَنَاوَلْتُ عُنْقُودًا ، وَلَوْ أَصَبْتُهُ لأَكَلْتُمْ مِنْهُ مَا بَقِيَتِ الدُّنْيَا ، وَأُرِيتُ النَّارَ ، فَلَمْ أَرَ مَنْظَرًا كَالْيَوْمِ قَطُّ أَفْظَعَ ، وَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا النِّسَاءَ » . قَالُوا بِمَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « بِكُفْرِهِنَّ » . قِيلَ يَكْفُرْنَ بِاللَّهِ قَالَ « يَكْفُرْنَ الْعَشِيرَ ، وَيَكْفُرْنَ الإِحْسَانَ ، لَوْ أَحْسَنْتَ إِلَى إِحْدَاهُنَّ الدَّهْرَ كُلَّهُ ، ثُمَّ رَأَتْ مِنْكَ شَيْئًا قَالَتْ مَا رَأَيْتُ مِنْكَ خَيْرًا قَطُّ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar, ona da Abdullah b. Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) zamanında güneş tutuldu ve Allah Rasulü (sav) şöyle namaz kıldırdı: Namaza durdu ve yaklaşık Bakara Suresi'ni okuyacak kadar uzun bir kıyam yaptı. Sonra uzun bir rükû yaptı. Sonra rukûdan kalkıp ilk kıyamından daha kısa bir kıyam yaptı. Sonra ilk rukûdan daha kısa ama uzunca bir rükû daha yaptı. Sonra secdeye vardı. Daha sonra uzun bir kıyam daha yaptı ve bu kıyam, ilk kıyamdan daha kısa oldu. Sonra ilk rukûdan daha kısa ama yine de uzun bir rükû yaptı. Sonra bu rukûdan yükselip yine ilk kıyamdan daha kısa ama yine de uzunca bir kıyam daha yaptı. Sonra uzun bir rükû daha yaptı. Bu rükûsu ilk rukû daha kısa sürdü. Sonra secde yaptı. (Secdelerden) sonra güneş açıldı ve namazı da bitirmişti. Ardından hutbede şöyle buyurdu: "Şübhesiz ki güneş ile ay Allah'in ayetlerinden iki ayettir. Bunlar hiçbir kimsenin ölümü ve de hayatı sebebiyle tutulmaz. Siz tutulmayı gördüğünüzde hemen Allah'ı zikrediniz" buyurdu.
Sahabiler: Ey Allah'ın Rasulü! Biz seni namazdayken bir şeye elini uzattığını gördük. Sonra namazda irkilip geri geri geldiğini gördük, dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Şüphesiz ben cenneti gördüm de elimle bir salkıma uzandım. Eğer o salkımı alabilseydim, dünya döndükçe ondan yerdiniz. Sonra da bana Cehennem gösterildi. Ömrümde bugün gördüğüm kadar kötü bir manzara görmemiştim. Cehennemin ehlinin çoğunu da kadınların oluşturduğunu gördüm" buyurdu.
Sahabiler: Ey Allah'ın Rasulü! Neden? diye sordular. Rasulullah (sav): "Küfürleri sebebiyle" buyurdu. Allah'a iman etmiyorlar mı? dediler. Rasulullah (sav): "Kocalarına karşı nimete nankörlük ederler. İyiliğe karşı küfür ederler. Onlardan birine ömür boyu iyilik etsen sonra senden (hoşlanmadığı) bir şey görse: Senden hiçbir hayır görmedim ki, der" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 9, 1/397
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Doğa Tasavvuru, Tabiat hadiseleri karşısında gösterilen tavır
Kadın, hak ve sorumlulukları
Namaz, Kusûf namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7677, B001053
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنِ امْرَأَتِهِ فَاطِمَةَ بِنْتِ الْمُنْذِرِ عَنْ أَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِى بَكْرٍ - رضى الله عنهما - أَنَّهَا قَالَتْ أَتَيْتُ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم حِينَ خَسَفَتِ الشَّمْسُ ، فَإِذَا النَّاسُ قِيَامٌ يُصَلُّونَ ، وَإِذَا هِىَ قَائِمَةٌ تُصَلِّى فَقُلْتُ مَا لِلنَّاسِ فَأَشَارَتْ بِيَدِهَا إِلَى السَّمَاءِ ، وَقَالَتْ سُبْحَانَ اللَّهِ . فَقُلْتُ آيَةٌ فَأَشَارَتْ أَىْ نَعَمْ . قَالَتْ فَقُمْتُ حَتَّى تَجَلاَّنِى الْغَشْىُ ، فَجَعَلْتُ أَصُبُّ فَوْقَ رَأْسِى الْمَاءَ ، فَلَمَّا انْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ « مَا مِنْ شَىْءٍ كُنْتُ لَمْ أَرَهُ إِلاَّ قَدْ رَأَيْتُهُ فِى مَقَامِى هَذَا حَتَّى الْجَنَّةَ وَالنَّارَ ، وَلَقَدْ أُوحِىَ إِلَىَّ أَنَّكُمْ تُفْتَنُونَ فِى الْقُبُورِ مِثْلَ - أَوْ قَرِيبًا مِنْ - فِتْنَةِ الدَّجَّالِ - لاَ أَدْرِى أَيَّتَهُمَا قَالَتْ أَسْمَاءُ - يُؤْتَى أَحَدُكُمْ فَيُقَالُ لَهُ مَا عِلْمُكَ بِهَذَا الرَّجُلِ فَأَمَّا الْمُؤْمِنُ - أَوِ الْمُوقِنُ لاَ أَدْرِى أَىَّ ذَلِكَ قَالَتْ أَسْمَاءُ - فَيَقُولُ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَالْهُدَى ، فَأَجَبْنَا وَآمَنَّا وَاتَّبَعْنَا . فَيُقَالُ لَهُ نَمْ صَالِحًا ، فَقَدْ عَلِمْنَا إِنْ كُنْتَ لَمُوقِنًا . وَأَمَّا الْمُنَافِقُ - أَوِ الْمُرْتَابُ لاَ أَدْرِى أَيَّتَهُمَا قَالَتْ أَسْمَاءُ - فَيَقُولُ لاَ أَدْرِى ، سَمِعْتُ النَّاسَ يَقُولُونَ شَيْئًا فَقُلْتُهُ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona eşi Fatıma bt. Münzir, ona da Esma bt. Ebu Bekir (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
Güneş tutulduğunda ben, Peygamber'in eşi Aişe'nin yanına geldim. İnsanlar da namaza durmuştu. Aişe de namaza durmuştu. 'İnsanlara ne oluyor?' dedim. Aişe, eliyle gökyüzüne doğru işaret etti ve: 'Subhanallah' dedi. Ben: 'Bu bir ayet mi?' diye sordum. Aişe de başıyla evet diye işaret etti. Esma şöyle devam etti: 'Bunun üzerine ben de namaza durdum. Namazın uzamasından dolayı başıma bir baygınlık hali geldi. Ben de başımın üstüne su döktüm. Peygamber (sav) namazı bitirince Allah'a hamd ve sena ettikten sonra, şöyle buyurdu: "Bu makamımda cennet ve cehennem dahil bana gösterilmeyen bir şey kalmadı. Bana vahyolundu ki sizler kabirlerde Mesih Deccâl (sebebiyle çekilecek) fitnelere benzer veya ona yakın bir imtihana tabi tutulacaksınız". Aradaki ravi: 'Esma bu ifadelerin hangisini söyledi, bilmiyorum' dedi. "(Kabre girdikten sonra) her birinize gelinecek ve kendisine: Bu kişi hakkındaki bilgin nedir? diye sorulacak. Mümin veya yakın sahibi olan kimse -Ravi: Esma'nın hangi sözü söylediğini bilmiyorum, dedi-: O, Muhammed'dir. O, Allah'ın Rasulü'dür. Bize açıklamalar ile hidayet getirdi. Biz de onun davetine icabet edip îman ettik ve ona tabi olduk, diyecek. Bu cevap üzerine o şahsa: Yat da iyice rahat et; biz senin kesin olarak inandığını bildik, denilecek. Kabirdeki kimse münafık veya kalbinde şüphe olan biri ise -Ravi yine, Esma'nın bu sözlerden hangisini söylediğini bilmiyorum, dedi- o soruya karşılık: Ben bilmiyorum. İşittim. İnsanlar bir şeyler söylüyorlardı, ben de öyle söyledim, diye cevap verecektir".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 10, 1/398
Senetler:
1. Esma bt. Ebu Bekir el-Kuraşiyye (Esma bt. Ebu Bekir b. Ebu Kuhafe)
2. Fatıma bt. Münzir el-Esediyye (Fatıma bt. Münzir b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Kabir hayatı, münker-nekir adlı meleklerin sorgusu
Kıyamet, alametleri, Deccal
Sahabe, mucizevî/harikulade olaylar, sahabenin karşılaştığı
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها أَنَّ يَهُودِيَّةً جَاءَتْ تَسْأَلُهَا فَقَالَتْ أَعَاذَكِ اللَّهُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ . فَسَأَلَتْ عَائِشَةُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَيُعَذَّبُ النَّاسُ فِى قُبُورِهِمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَائِذًا بِاللَّهِ مِنْ ذَلِكَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7680, B001055
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها أَنَّ يَهُودِيَّةً جَاءَتْ تَسْأَلُهَا فَقَالَتْ أَعَاذَكِ اللَّهُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ . فَسَأَلَتْ عَائِشَةُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَيُعَذَّبُ النَّاسُ فِى قُبُورِهِمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَائِذًا بِاللَّهِ مِنْ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Malik, ona Yahya b. Said, ona Amra bt. Abdurrahman, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Yahudi bir kadın bir şeyler istemek için Aişe'nin yanına gelmişti ve ona şöyle dedi: Allah seni kabir azabından korusun diyerek dua etmiş. Bunun üzerine Aişe, Peygamber'e (sav): İnsanlar kabirlerinde azab görür mü? diye sormuş. Peygamber (sav) de: "Ondan Allah'a sığınırım" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 12, 1/398
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7681, B001056
Hadis:
ثُمَّ رَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ غَدَاةٍ مَرْكَبًا ، فَكَسَفَتِ الشَّمْسُ فَرَجَعَ ضُحًى ، فَمَرَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ ظَهْرَانَىِ الْحُجَرِ ، ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى ، وَقَامَ النَّاسُ وَرَاءَهُ ، فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، ثُمَّ رَفَعَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَفَعَ فَسَجَدَ سُجُودًا طَوِيلاً ثُمَّ قَامَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ قَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ سَجَدَ وَهْوَ دُونَ السُّجُودِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ انْصَرَفَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَقُولَ ، ثُمَّ أَمَرَهُمْ أَنْ يَتَعَوَّذُوا مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ
Tercemesi:
Bize İsmail b. Ebu Üveys, ona Malik b. Enes, ona Yahya b. Said, ona Amra bt. Abdurrahman, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
Sonra Peygamber (sav) sabah vakti bir bineğe binip dışarı çıktı. Sonra da güneş tutuldu. Peygamber (sav) kuşluk vaktinde (oğlu İbrahim'in cenazesinden) döndü ve odalarına uğradı. Sonra da (mescide geçip) namaza durdu. İnsanlar da arkasında namaza durdular. Peygamber (sav) uzun bir kıyam yaptı, sonra uzun bir rükû yaptı. Sonra rukûdan kalkıp uzunca bir kıyam daha yaptı. Bu, ilk kıyamdan kısa sürdü. Sonra uzun bir rükû daha yaptı; bu da ilk rukûdan kısa sürdü. Sonra rukûdan kalktı ve uzun bir secde yaptı. Sonra ayağa kalktı, yine uzun bir kıyam yaptı. Bu da önceki kıyamdan kısaydı. Sonra uzun bir rükû daha yaptı. Bu rükû da öncekinden kısaydı. Sonra tekrar uzun bir kıyam daha yaptı. Bu da önceki kıyamdan kısa sürdü. Sonra uzun bir rükû daha yaptı ki, bu da önceki rukûdan kısaydı. Sonra da secde yaptı. Bu secde de önceki secdesinden daha kısa sürdü. Sonra namazı bitirdi. Ardından Peygamber (sav) Allah ne söylemesini diledi ise onları söyledi. Sonra ashabına kabir azabından Allah'a sığınmalarını emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 12, 1/398
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
İnsan, insanla ilişkilendirilen doğa olayları
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Namaz, Kusûf namazı