11734 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ, ona Abde b. Süleyman, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu aktarmıştır: "Eğer ümmetime zorluk verecek olmasaydım her namaz için misvak kullanmalarını emrederdim."
Ebu İsa Tirmizî dedi ki: Bu hadis Muhammed b. İshak, Muhammed b. İbrahim, Ebu Seleme, Zeyd b. Halid isnadıyla da rivayet edilmiştir. Ebu Seleme'nin, Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Halid'den rivayeti bana göre daha sahihtir. Bu hadis başka yollarla da Ebu Hüreyre'den rivayet edilmiştir. Ebu Hureyre'nin hadisinin birçok birçok yönden rivayet edilmesi bu hadisi sahih hale getirmiştir. Muhammed b. İsmail Buhârî'nin söylediğine göre Ebu Seleme'nin, Zeyd b. Halid'den olan rivayeti daha sahihtir.
Ebu İsa Tirmizî dedi ki: Bu konuda Ebu Bekir es-Sıddîk, Ali, Aişe, İbn Abbas, Huzeyfe, Zeyd b. Halid, Enes, Abdullah b. Amr, İbn Ömer, Ümmü Habibe, Ebu Ümâme, Ebu Eyyüb, Temam b. Abbas, Abdullah b. Hanzala, Ümmü Seleme, Vâsile b. Eska' ve Ebu Musa'dan da hadis rivayet edilmiştir.
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî ve Bişr b. Muaz el-Akadî, onlara Bişr b. Mufaddal, ona Abdurrahman b. Harmele, ona Ebu Sifal el-Mürrî, ona Rabah b. Abdurrahman b. Ebu Süfyan b. Huveytıb, ona ninesi (Esma bint Said), ona da babası (Said b. Zeyd b. Amr), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“(Abdeste başlarken) Allah'ın ismini anmayan (besmele çekmeyen) kimsenin abdesti yoktur”.
Tirmizi: 'Bu konuda Âişe, Ebu Said, Ebu Hureyre, Sehl b. Sa’d ve Enes’ten rivayet edilen hadisler de vardır. demiştir
Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ahmed b. Hanbel: 'Bu konuda isnadı ceyyid (sahih) olan bir hadis bilmiyorum' demiştir. İshak ise: Abdest alan kişi besmeleyi bilerek terk ederse abdestini yenileyeceğini ama unutarak yahut tevile giderek (gerekli olmadığını düşünerek) terk ederse bu abdestin caiz olduğunu söylemiştir. Muhammed b. İsmail (Buharî) 'Bu konudaki rivayetlerin en iyisinin Rabah b. Abdurrahman’ın hadisi olduğunu dile getirmiştir.
Tirmizî şöyle demiştir: 'Rabah b. Abdurrahman, bu hadisi ninesinden, o da babasından rivayet etmiştir. Babası, Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl’dir. Ebu Sifal el Mürrî’ye gelince, ismi Sümâme b. Husayn’dır. Rabah b. Abdurrahman ise, Ebu Bekir b. Huveytıb’dır. Bazıları bu hadisi dedesine nispet ederek, 'Bize Ebu Bekir b. Huveytıb (rivayet etti)' diyerek nakletmiştir.'
________________________________________
Bize Hudbe b. Halid, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes b. Malik, ona da Malik b. Sa'saa'nın rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) onlara, İsra gecesini anlatıp şöyle buyurmuştur:
"Nihayet beşinci semâya geldi ve orada Harun'la karşılaştı. Cibril 'Bu Harun'dur, ona selâm ver' dedi. Ben de ona selâm verdim, o da selâmımı alarak 'merhaba sâlih kardeş ve sâlih peygamber' dedi."
Sabit ve Abbâd b. Ebu Ali, Enes'in bu hadisi Peygamber'den (sav) rivayetinde Katâde'ye mutâbaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Sâbit b. Eslem arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Nuaym, ona Seyf b. Süleyman el-Mekkî, ona da Mücâhid şöyle rivayet etmiştir:
İbn Ömer’in (r.anhuma) yanına, o evinde iken gidildi. Ona, işte Rasulullah (sav) Kâbe’ye girmiş bulunuyor, denildi. (İbn Abbas) der ki: Ben de o tarafa gittiğimde Rasulullah’ın (sav) dışarı çıkmış, Bilal de henüz kapının yanında ayakta duruyordu. Ben “Ey Bilal, Rasulullah (sav) Kâbe’nin içinde namaz kıldı mı” dedim. “Evet” dedi. Ben “Nerede” dedim. “Şu iki sütun arasında” dedi. Sonra Rasulullah (sav) dışarı çıktı ve Kâbe’ye doğru iki rekât namaz kıldı.
Ebu Abdullah der ki: Ebu Hureyre (ra) “Rasulullah (sav) bana iki rekât kuşluk namazını kılmamı tavsiye etti” demiştir. İtban da “Rasulullah (sav) ile Ebu Bekr (ra) sabah vakti, günün gölgesi uzamış iken yanıma geldiler, onun arkasında saf olduk, bize iki rekât kıldırdı” demiştir.
(İbn Ömer dedi ki) Bana kız kardeşim Hafsa şöyle söylemiştir:
Hz. Peygamber (sav) fecir doğduktan sonra kısa iki rekat namaz kılardı. İbn Ömer dedi ki; 'Sabah namazından önceki vakit benim Hz. Peygamber'in (sav) yanına giremediğim bir vakitti.'
İbn Ebu Zinâd dedi ki, ona Musa ibn Ukbe, ona da Nâfi'nin naklettiğine göre 'Yatsıdan sonraki iki rekatı ailesiyle kılardı.'
Bu hadisi Nâfi'den rivayet etmede Kesir b. Ferkad ile Eyyub es-Sahtiyânî, Ubeydullah'a mütâbaat etmiştir.