11734 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Ma’mer, ona Abdülvâris, ona Eyyûb, ona Humeyd b. Hilal, ona da Enes b. Mâlik’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (sav) şöyle buyurdu:
"Sancağı Zeyd aldı ama şehit edildi, sonra sancağı Cafer aldı, o da şehit edildi, sonra onu Abdullah b. Revâha aldı ve o da şehit edildi." Rasulullah (sav) gözlerinden yaşlar süzülerek "Sonra sancağı, kendisine verilmediği halde, Hâlid b. Velid aldı ve ona zafer lütfedildi.”
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şerik b. Abdullah arasında inkita vardır.
Bize İsmail, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb, oona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'a (sav) Necâşî’nin vefat ettiği gün (Necâşî’nin) vefat haberi verildi. Rasulullah (sav), insanlarla birlikte namazgâha çıktı, (cenaze namazı için) saf tuttu ve (cenaze namazında) dört defa tekbir getirdi."
Açıklama: İslam tarihi boyunca hayırla yâd edilen Necâşî’nin ölüm haberini bizzat Müslümanlara Hz. Peygamber (sav), vermiş ve onun gıyabında cenaze namazını kıldırmıştır. Allah Resûlü (sav) ashâbıyla saf tutmuş ve kılınan bu giyabî cenaze namazında dört tekbir getirmiştir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona da Muhammed b. Münkedir, Câbir b. Abdullah'dan (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir:
"Babam (Uhud'da) şehit edildiğinde, yüzünün üzerindeki örtüyü açıp ağlamaya başladım. Hz. Peygamber (sav), ağlamama bir şey demediği halde, orada bulunanlar bana engel olmaya çalışıyorlardı. Derken halam Fâtıma da ağlamaya başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) (halama hitaben) 'İster ağla, ister ağlama! Siz onu (defnetmek için) yerinden kaldırıncaya kadar, melekler kanatlarıyla onu gölgelemeye devam etmektedirler' buyurdu."
İbn Cüreyc, 'Bu rivayeti bana İbn Münkedir, ona da Câbir (ra) nakletti' diyerek bu konuda Şu'be'ye mütâbaât etmiştir (rivayetini desteklemiştir).
Bize Sadaka ve Müsedded, onlara Yahya, ona Sufyân, ona Süleyman, ona İbrahim, ona Abîde, ona Abdullah b. Mesud; (T) Yahya der ki: Bu hadisin bir kısmını bana Amr b. Mürre rivayet etmiştir; (T) A'meş de der ki: Bu hadisin bir kısmını bana Amr b. Mürre, ona İbrahim ve babası, (Yezid b. Kays), ona Ebu Duhâ ona da Abdullah b. Mesud rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) bana "Kur'an oku bana" buyurdu. Ben “Kur'ân Size indirildiği hâlde, ben mi size okuyayım?” dedim. Rasulullah (sav) "Kur'an'ı benden başkasından dinlemeyi arzu ediyorum" dedi. İbn Mesud der ki: Bunun üzerine ben Nisâ Suresini okudum ve "Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman, bakalım onların hâli nice olacak!"(Nisâ, 41) ayetine geldiğimde, Peygamber (sav) bana "yeter dur" buyurdu. Bir de gördüm ki Hz. Peygamber'in iki gözünden yaşlar süzülüyor.