11734 Kayıt Bulundu.
Bize Humeydî, ona Süfyan, ona Eyyûb b. Musa, ona Humeyd b. Nâfi, ona Zeyneb b. Ebu Seleme şöyle dediğini rivayet etti:
Şam’dan, Ebu Süfyan’ın vefat haberi (Medine’ye) ulaşınca, Ümmü Habibe (r.anhâ) üçüncü günde safran kokusu getirilmesini istedi. Bunu yanaklarına ve kollarına sürüp şöyle dedi: Şüphesiz, benim buna bir ihtiyacım yok, ancak Nebi’yi (sav) şöyle buyururken dinledim:
"Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, kocası müstesnâ ölen herhangi bir kimse için üç günden fazla yas tutması helâl değildir, yalnız kocası için dört ay on gün yas tutar."
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Humeyd b. Nâfi, ona da Zeyneb bt. Ebu Seleme şöyle demiştir:
Hz. Peygamber'in (sav) zevcesi Ümmü Habibe'nin yanına girdim, Ümmü Habibe “Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyururken dinledim” dedi:
"Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadına, ölen kocası için tutacağı dört ay on gün yasın dışında, başka herhangi birinin ölümünden dolayı üç günden fazla yas tutması helâl değildir."
Sonra kardeşi vefat ettiği zaman, Zeyneb bt. Cahş'ın yanına, girdim. O da hoş koku getirilmesini istedi ve ondan sürdü, sonra da şöyle dedi: Benim koku sürmeye bir ihtiyacım yok, şu kadar var ki Rasulullah’ı (sav) minber üzerinde şöyle buyururken dinlemiştim:
"Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadının, kocası için tutması gereken dört ay on gün dışında herhangi birinin ölümü için üç günden fazla yas tutması helâl değildir."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona İsrail, ona Ebu Cüveyriye, ona da Ma'n b. Yezid (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Ben, babam ve dedem birlikte Resulullah'a (sav) biat ettik. Resulullah (sav) benim için birinin kızını istedi ve beni onunla ev¬lendirdi. Sonra ben, bir hususta Resulullah'ın (sav) hüküm vermesini istedim. Bir gün babam Yezid, sadaka olarak vermek için bir miktar dinar (altın para) çıkardı ve mescitteki bir adamın yanına bıraktı. Ben de gittim onu aldım ve kendisine getirdim. Bunun üzerine babam: 'Ben bunları sana vermek istememiştim' dedi. Ben de bu hususta Resulullah'ın (sav) hüküm vermesini istedim. Resulullah da (sav):
"Ey Yezid! Niyet ettiğin şeyin sevabı senindir. Ey Ma'n! Aldığın dinarlar da senindir" buyurdu.
Bize Abdân ve Muhammed, onlara Abdullah, ona Asım b. Süleyman, ona Ebu Osman, ona da Üsame b. Zeyd (ra) şöyle söylemiştir:
Rasulullah'ın (sav) kızı (Zeynep) Hz. Peygamber'e (sav): 'Oğlum ölüyor bize geliniz' diye haber gönderdi. Hz. Peygamber (sav) de kızına selam göndererek "Allah'ın aldığı ve verdiği her şey Allah'a aittir. Allah katında her şey için bir ömür belirlenmiştir. Ey kızım! Sabret ve bunun karşılığını ahirette bekle" diye cevap yolladı. Bu defa Zeynep, Hz. Peygamber'den (sav) mutlaka gelmesini istedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) kalktı ve yanında da Sa'd b. Ubâde, Muaz b. Cebel, Übeyy b. Ka'b, Zeyd b. Sabit ve bazı insanlarla birlikte Zeyneb'in evine geldi. Çocuk Rasulullah'ın (sav) kucağına verildi. Çocuk can vermek üzereydi. Ravi 'çocuğun bedeni sanki su kırbası (tulumu) gibiydi, dedi. Rasulullah'ın (sav) gözleri yaşlarla doldu, taştı. Sa'd b. Ubâde 'Ey Allah'ın Rasulü! Bu göz yaşı da nedir? dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bu, Allah'ın kullarının kalplerine yerleştirdiği merhamettir. Allah kullarından sadece merhametli olanlara merhamet eder."