11586 Kayıt Bulundu.
Bize Abdan, ona Abdullah, ona el-Evzaî, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Cafer b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Cafer'in babası Amr şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber'i (sav), sarığına ve mestlerine mesh ederken gördüm."
Mamer'in naklettiğine göre, ona Yahya ona da Ebu Seleme'nin naklettiği rivayette Amr, Hz. Peygamber'i (sav), (sarığına ve mestlerine mesh ederken) gördüğünü söylemiştir.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar ona da Abdullah b. Abbas şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) bir koyunun kürek kemiği etinden yemiş ve ardından abdest almaksızın namaz kılmıştır."
Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir:
Yüce Allah'ın zikrettiği (Bakara, 226) "îlâ" hakkında İbn Ömer (r.anhuma) şöyle derdi: Îlâ süresi (dört ay) bittikten sonra kişi ya hanımını iyilikle yanında tutar, ya da boşamaya azmeder. Bunun dışında hiç bir şey kişiye helal değildir.
Açıklama: Rivayette geçen mutabaat (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin ravisine, güvenilir başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin aynı veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden benzer lafızlarla rivayet edilmesi anlamına gelmektedir. Bk, Ali el-Kârî, Şerhu nuhbeti'l-fiker, s. 343-345.
Bize Abdullah b. Osman, ona Abdullah b. Mübarek, ona Hişam b. Urve, ona Urve b. Zübeyr, ona da Aişe şöyle demiştir:
"Ben, Rasulullah (sav) ile birlikte bir kaptan yıkanırdım ve o kaptan birlikte su avuçlardık (alırdık)."
Bize Ali b. Abdullah, ona Sufyân, Yahya, ona Munbais'in azatlısı Yezîd şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber' (sav) buluntu koyunun hükmü soruldu, O da "Sen onu al. Çünkü o ya senin yahut mümin kardeşinin veya kurdundur" buyurdu. Buluntu devenin hükmü soruldu. Hz. Peygamber (sav) öfkelendi ve iki yanağı kızardı, akabinde "Ondan sana ne? Onun gezecek pabucu ve su tulumu beraberindedir. Sahibi onu buluncaya kadar, kendi kendine suyu içer, ağaçlardan yer" buyurdu. Buluntu malın hükmü soruldu. Hz. Peygamber (sav) "Ağzının bağını ve kabını iyice tanı, sonra onu bir sene ilân et. Onu tanıyıp bilen kimse gelirse kendisine verirsin, kimse gelmezse onu kendi malına karıştır" buyurdu.
Sufyân der ki: Ben, kendisinden bu hadisten başka bir şey ezberlemediğim Rabîa b. Ebu Abdurrahman'a yetiştim ve kendisine "Munbais'in azatlısı olan Yezîd'in buluntu mal hakkındaki hadisine ne dersin? O hadis Zeyd b. Hâlid'den midir?" diye sordum. O da "evet ondandır" diye cevap verdi.
Yahya der ki: Rabîa bu hadisi kendisine Munbais'in azatlısı olan Yezîd, ona da Zeyd b. Hâlid'in aktardığını söylüyordu.
Sufyân der ki: Ben Rabîa'ya kavuştum da ona (buluntu hadisini) sordum.