11586 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etti:
Nebi (sav) Necid taraflarına bir atlı birlik gönderdi. Bunlar Hanife oğullarından Sumâme b. Usâl denilen bir adamı (esir olarak) getirdiler ve onu mescidin direklerinden bir direğe bağladılar. Nebi (sav) yanına çıkıp: "Sumâme’yi çözünüz" buyurdu. O da mescide yakın bir hurmalık yere gitti, gusül aldı, arkasından mescide girdi ve: Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasulü olduğuna şehadet ederim, dedi.
Bize Zekeriya b. Yahya, ona Abdullah b. Numeyr, ona Hişâm, ona da babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
"Hendek günü Sa’d kolundaki atar damarından yaralanmıştı. Nebi de (sav) yakından ziyaret edebilmek amacıyla mescidde onun için bir çadır kurdurdu. Mescidde o esnada Gıfaroğullarından bazı kimselerin kaldığı bir çadır daha vardı. Gıfaroğulları kendi çadırlarına doğru akan bir kan görünce 'Ey çadırda bulunanlar, sizin tarafınızdan bize doğru gelen (kan) nedir' dediler. Bir de ne görsünler! Sa'd’ın yarasından kan boşalıp duruyordu. Sa'd o yaradan dolayı vefat etti."
Bize Adem b. Ebu İyas, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini nakletmiştir:
"Bir kul abdestini bozmaksızın mescitte namazı beklediği sürece namazda sayılır." Bunun üzerine yabancı bir adam 'Peki hades (abdesti bozan şey) nedir, Ey Ebu Hureyre?' diye sormuş, Ebu Hureyre de yellenmeyi kastederek '(abdesti bozan şey) sestir' demiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta' vardır.