11586 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona el-A'meş, ona Münzir Ebu Ya'lâ es-Sevrî, ona Muhammed b. Hanefiyye, ona da Hz. Ali şöyle rivayet etmiştir:
Ben mezisi çok gelen bir adamdım.(Ne yapmam gerektiğini) Hz. Peygamber'e (sav) sormaktan utandım ve Mikdâd b. Esved'den bu konuyu O'na (sav) sormasını istedim. Mikdâd, Hz. Peygamber'e (sav) sordu. O (sav) da: "Abdest gerekir." buyurdu.
Hadisi el-A'meş'den Şu'be de nakletmiştir.
Bize Hâmid b. Ömer, ona Bişr, ona Âsım, ona Vâkid, ona babası (Muhammed b. Zeyd), ona İbn Ömer veya İbn Amr şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) parmaklarını birbirine geçirdi."
Bize Muhammed b. Selam, ona Yezid b. Harun, ona Yahya, ona Musa b. Ukbe, ona İbn Abbas'ın mevlası Küreyb ona da Üsame b. Zeyd şöyle rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav) Arafat'tan dönerken dağ yoluna ayrıldı. Orada tuvalet ihtiyacını giderdi. Üsame dedi ki: 'Ben ona (sav) su dökmeye başladım, o da abdest aldı. 'Ey Allah'ın Rasulü namaz (mı kılacaksınız?)' diye sorunca "Namaz kılacağımız yer ileride." buyurdu."
Bize Amr b. Ali, ona Abdülvehhab, ona Yahyâ b. Saîd, ona Sa'd b. İbrahim, ona Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im, ona Urve b. Muğire b. Şube ona da Muğire b. Şube şöyle rivayet etti:
"Kendisi bir yolculukta Hz. Peygamber'le (sav) birlikteydi. Bir ara Hz. Peygamber (sav) tuvalet ihtiyacını gidermek için biraz uzaklaştı. Geri döndüğünde Muğire su döküyor, Hz. Peygamber (sav) abdest alıyordu. Abdest alırken yüzünü ve kollarını yıkadı. Başını ve mestlerini de mesh etti."
Bize Sa'd b. Hafs, ona Şeyban, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Ata b. Yesar, ona da Zeyd b. Halid şöyle demiştir:
"Osman b. Affân'a (ra) 'Eşiyle cinsel ilişkiye giren ancak kendisinden meni gelmeyen birinin ne yapması gerektiğine dair görüşün nedir?' diye sormuştum. Bunun üzerin Osman 'Namaz için abdest aldığı gibi abdest alır ve tenasül uzvunu yıkar.' şeklinde cevap verdi ve 'Bu bilgiyi Hz. Peygamber'den (sav) işittim.' dedi." Ben bu soruyu Ali, Zübeyr, Talha ve Übey b. Ka'b'a sordum. Onlar da aynı cevabı verdiler.
Açıklama: Hadisten çıkan, bu tür durumlarda guslün gerekmediği hükmü mensûhtur. Aktarılan durumda gusül gerektiği daha sonraki rivayetlerle sâbit olmuştur (Bk. İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, el-Mektebetü's-Selefiyye, I, 283).
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebu Salih, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav) Ensar'dan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam 'Evet' diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu.
Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): 'bize Şube rivayet etti.'
Ebu Abdullah (Buhârî), 'Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.' demiştir.
Açıklama: Rivayette geçen (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin râvisine, başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin mütâbaat edilen râviyle aynı kişiden veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden nakledilmesi anlamına gelmektedir.
Asım b. Ali, Asım b. Muhammed'in 'Ben bu hadisi babamdan dinledim, fakat onu tam aklımda tutamamıştım, Vâkıd, bu hadisi bana, babasından rivayet ederek hatırlattı' dedi:
Bana babamın, ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur
"Ey Abdullah b. Amr! İnsanların (eliyle işaret ederek) şöyle işe yaramazları, ayak takımı arasında kaldığın zaman halin nice olur!"
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Asım b. Ali arasında inkita vardır.
Bize Ebu Velid, ona İbn Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Abbad b. Temim ona da amcasının (Abdullah b. Zeyd) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) (yellenmeyi kastederek) şöyle buyurdu:
"Kişi herhangi bir ses duymadığı veya koku almadığı sürece namazdan ayrılmasın."
Bize Müsedded, ona Ebu Muâviye, ona el-A'meş, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"İnsanın cemaatle kıldığı namaz, evinde ve dükkânında kıldığı namazdan 25 derece daha faziletlidir. Sizden biri layıkıyla abdest alıp sadece namaz kılmak niyetiyle mescide geldiğinde, mescide girene dek attığı her adım ile Allah onu bir derece yükseltir ve (yine) attığı her adım ile onun bir günahını siler. Mescide girdiğinde ise, namaz onu alıkoyduğu müddetçe namazda gibidir. Namaz kıldığı yerde oturmaya devam ettiği ve abdest bozmadığı müddetçe melekler, 'Allah'ım, onu affet! Allah'ım, ona merhamet eyle!' diye dua ederler."