11586 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim ve Muhammed b. Râfi' -hadisin lafızları İbn Râfi'ye aittir- onlara Yahya b. Adem, ona Züheyr, ona Esved b. Kays, ona da Cündüb b. Süfyan şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) rahatsızlandı ve iki ya da üç gece kalkamadı. Bir kadın yanına geldi ve "Ey Muhammed, şeytanının seni terk etmiş olduğunu umuyorum, onu senin yanında iki ya da üç gecedir göremiyorum" dedi. Bunun üzerine Allah (cc), "Kuşluk vaktine, çöktüğü zaman geceye and olsun ki, Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da (Duhâ, 93/1-3)" ayetlerini indirdi.
Açıklama: Hadis metninde yer alan kadının Ebu Süfyanʼın kız kardeşi, Ebu Lehebʼin karısı olan Ümmü Cemil olduğu kaydedilmiştir (İbn Hacer, Ebū'l-Fadl Ahmed b. ʿAlî b. Muhammed b. Ahmed el-ʿAskalânî (ö. 852/1448), Fethu'l-Barî Şerhu Sahîh el-Buhârî, I-XIII, Beyrut 1379/1959, 9/8).
Bize İsmail, ona Malik, ona Mahrame b. Süleyman, ona da İbn Abbas'ı âzâtlısı Küreyb'in rivayet ettiğine göre; İbn Abbas, bir gece Rasûlullah'ın (sav) eşi ve kendisinin teyzesi olan Meymune'nin yanında kalmıştı. (İbn Abbas o geceyi şöyle anlatmıştır:)
"Ben başımı yastığın enine koyarak uzandım. Rasûlullah (sav) ve eşi ise başlarını yastığın (uzun kenarı olan) boyuna koyarak uzandılar. Rasûlullah (sav) uyudu. Vakit gece yarısının biraz öncesi veya biraz sonrası olduğunda Rasûlulah (sav) eliyle yüzünü ovuşturarak uyanıp oturdu. Sonra Âl-i İmran sûresinin son on âyetini okudu. Ardından duvarda asılı duran bir kırbaya uzandı, onunla güzelce abdest aldı. Sonra namaz kılmaya başladı."
İbn Abbas şöyle devam etti: "Ben de kalkıp onun yaptığı gibi yaptım ve gidip (sol) yanında namaza durdum. Sağ elini başımın üzerine koydu ve (beni sol yanından alıp sağ yanına geçirmek için) sağ kulağımdan tutup çevirdi. İkişer ikişer olmak üzere kıldığı toplam on iki rekât namaz kıldı, ardından bir rekât da vitir kıldı. Sonra yatağa uzandı. Müezzin geldiğinde kalkıp iki rekât kısa bir namaz kıldı. Ardından evden çıkıp sabah namazını kıldırdı."
Bize İbrahim b. Münzir, ona Enes b. İyaz, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfi’in rivayet ettiğine göre Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah, umreye gittiği zaman Zülhuleyfe’de konaklardı. Veda haccı sırasında da burada konaklamıştı. Bugün Zülhuleyfe’deki mescidin bulunduğu yerde bulunan bir Arabistan kirazı ağacının altında dururdu. Yine bu yoldan bir gazveden, hacdan ya da umreden dönerken vadinin iç kısmında konaklardı. Vadiden çıkınca vadinin doğu kıyısındaki uç taraflarında yer alan Bathâ’da devesini çökertir, sabah oluncaya kadar, gecenin son kısmını burada geçirirdi. Burası taş caminin bulunduğu yerin yakınları değildir. Üzerinde mescit bulunan kum tepesinde de değildir. Abdullah, içinde kum yığınlarının bulunduğu vadinin iç tarafında namaz kılardı. Aynı şekilde Rasulullah (sav) da orada namaz kılardı. Sonra sel, Bathâ’daki kumları sürükleyip buraya getirdi, nihayet Abdullah’ın namaz kıldığı yerin üzerini kapattı.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Bişr b. Ömer arasında inkıta' vardır.