11586 Kayıt Bulundu.
Itbân b. Malik el-Ensârî, Salim oğullarından birinden şöyle nakletmiştir:
Ben kavmim Salim oğullarına namaz kıldırırdım. Hz. Peygambere (sav) geldim ve “gözlerim de artık görmez oldu. Seller benim kavmimin mescide gitmeme engel oluyor. İstedim ki, Sen bize gelsen ve benim evimde bir yerde namaz kıldırsan, ben de o yeri bir mescid edinsem” dedim. Hz. Peygamber (sav) "İnşallah yaparım" dedi. Ertesi sabah Rasulullah (sav), beraberinde Ebu Bekir ile, gündüzün iyice aydınlandığı vakitte yanıma geldi. Hz. Peygamber içeri girmek için izni istedi. Ben de izin verdim. Eve girdiğinde oturmadı, hemen "Evinizin neresinde namaz kıldırmamı istiyorsun?" diye buyurdu. Akabinde Itbân Hz. Peygambere, namaz kıldırmasını arzu ettiği münasip bir yeri gösterip işaret etti. Orada Peygamber namaza durdu. Biz de arkasında saf tuttuk. Selam verdiği vakit, biz de selam verdik.
Bize Habbân b. Musa, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Muhammed b. Rabî, ona da İtbân şöyle demiştir:
"Biz, Peygamber (sav) ile birlikte namaz kıldık. O selam verdiğinde, biz de selam verirdik."
Bize Habbân b. Musa, ona Abdullah, ona Asım el-Ahvel, ona da Muâze, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Hanımlarından dilediğinin sırasını erteleyebilir, dilediğini yanına alabilirsin. Bir süre uzak durduklarından da arzu ettiğini tekrar yanına almakta senin için bir sakınca yoktur." (Ahzâb, 51) ayeti indikten sonra, Rasulullah (sav) biz eşlerinden birinin nöbetinde diğerinin yanına gitmek istediğinde izin isterdi. (Muâze der ki:) Ben Âişe'ye “siz Rasulullah'a (sav) ne cevap verirdiniz?” diye sordum, o da şu cevabı verdi: ben de “eğer izin vermek benim hakkım ise, hiçbir kimseyi sana tercih etmek istemem” derdim.
Abbâd b. Abbâd bu hadisin Asım'dan rivayetinde Abdullah b. Mübârek'e mutâbaat etmiştir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ