11723 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Şihab, ona Salim b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer r.anhuma), Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Her kim hurma ağacını aşılandıktan sonra satarsa, müşterinin ağaç üzerindeki mahsulün kendisine ait olacağını şart koşması hariç, ağacın meyvesi satanın hakkıdır. Her kim, mal sahibi bir köleyi satarsa, müşteri bu malın da kendisinin olacağını şart koşması hariç, sattığı kölenin malı satana aittir."
Ayrıca Leys, Mâlik'ten, o Nâfi'den o da İbn Ömer'den bu hadisin köle ile ilgili kısmını rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Malik b. Enes arasında inkıta vardır.
Bize Müslim b. İbrahim el-Ferahidi, ona Şube b. Haccâc, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Rib'î b. Hiraş, ona da Huzeyfe b. Yeman (ra) Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Adamın biri vefat etti ve sorguya alındı, o da “ben insanlara mal satardım ve ticaretimde zengine mühlet tanır, fakire de kolaylık sağlardım” dedi. Bu sebepten bağışlandı."
Ebu Mesud der ki: Bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) işittim.
Bize Ebu'l-Yemân, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Zührî (T) Bize İsmail, ona kardeşi, ona Süleyman, ona Muhammed b. Ebu Atîk, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona Hz. Aişe'nin (r.anha) söylediğine göre Rasulullah (sav) namazda selam verdikten sonra şöyle dua ederdi:
"Allâhumme innî eûzu bike mine'l-me'semi ve'l-mağrami (Ey Allah'ım! Ben günahtan ve borçtan sana sığınırım!)"
Bir kişi kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Borçtan ne kadar da çok Allah'a sığınıyorsun' deyince Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz bir adam borçlu olduğu zaman yalan konuşur ve verdiği sözde de durmaz."
Bize Yahya b. Kaze'a, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman ve Abdurrahman el-A'rec, onlara da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir:
Biri Yahudilerden, diğeri Müslümanlardan iki adam birbirlerine sövdüler. Müslüman, 'Muhammed'i (sav) alemlere seçkin kılan Allah'a yemin ederim' dedi. Yahudi de, 'Musa'yı (as) alemlere seçkin kılan Allah'a yemin ederim' deyince o anda Müslüman, elini kaldırdı ve Yahudi'nin suratına bir tokat indirdi. Yahudi hemen Rasulullah'ın (sav) yanına giderek ona, Müslümanla aralarında geçen olayı anlattı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Müslümanı çağırdı ve ona meseleyi sordu. O da hadiseyi anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Beni Musa'dan üstün tutmayınız. Çünkü insanlar kıyamet gününde (korkudan) bayılacaklar ve onlarla birlikte ben de bayılacağım. Ancak ilk ayılan ben olacağım. Bir de ne göreyim Musa, Arş'ın bir tarafından sıkıca tutuyor. O, bayılanlar arasındaydı da benden önce mi ayıldı yoksa Allah'ın (cc) bayılmaktan muaf tuttuğu kullarından mıydı? bilemiyorum."
Bize Zekeriya b. Yahya, ona Ebu Seleme, ona Velîd b. Kesîr, ona Harise oğullarının azatlısı Büşeyr b. Yesâr, ona da Râfi b. Hadîc ve Sehl ibn Ebu Hasme şöyle rivayet etmişlerdir:
Rasulullah (sav) muzâbene satışını, yani yaş hurmayı, ağaçtaki miktarını tahmîn ederek, kuru hurma ile satmayı yasakladı. Ancak ariyye satışı yapanları bundan muaf tutarak onlara izn verdi.
Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: İbn İshâk " Beşîr bana bu hadisin benzerini rivayet etti" demiştir.
Açıklama: Ariyye ya da Araya satışı: Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Elinde nakit parası olmayan kimsenin dalında olgunlaşmış taze hurmayı ihtiyaç miktarınca kuru ile karşılığında satın alması caizdir.(daha geniş bilgi için DİA - Diyanet İslam Ansiklopedisi'nde ilgili maddeye bakılabilir.) Rivayet muallaktır; Buhari ile İbn İshâk arasında inkıta vardır.
Bize Zekeriya b. Yahya, ona Ebu Seleme, ona Velîd b. Kesîr, ona Harise oğullarının azatlısı Büşeyr b. Yesâr, ona da Râfi b. Hadîc ve Sehl ibn Ebu Hasme şöyle rivayet etmişlerdir:
Rasulullah (sav) muzâbene satışını, yani yaş hurmayı, ağaçtaki miktarını tahmîn ederek, kuru hurma ile satmayı yasakladı. Ancak ariyye satışı yapanları bundan muaf tutarak onlara izn verdi.
Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: İbn İshâk " Beşîr bana bu hadisin benzerini rivayet etti" demiştir.
Açıklama: Râfi' bin Hadîc ile Sehl ibn Ebî Haşmete (R) şöyle tahdîs etmişlerdir: Rasûlullah (S) muzâbene'den, yaş hurmayı (ağacında ölçekle tahmîn ederek) kuru hurma ile satmaktan nehyetti. Bu nehiyden ariyye sâhiblerini müstesna tuttu. Çünkü Rasûlullah ariyye sahiplerine (bu suretle satışa) izin verdi Ebû Abdillah el-Buhârî dedi ki: Muhammed ibn İshâk da: Bana Beşîr ibn Yesâr bu hadîsin benzerini tahdîs etti, demiştir. Rivayet muallaktır; Buhari ile İbn İshâk arasında inkıta vardır.
Bize Ahmed b. Şebîb b. Said, ona babası (Şebîb b. Said), ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Benim Uhud kadar altınım olsa, bir borç ödemek üzere hazırda tuttuğum hariç, o altından bir şeyler yanımda iken, (onu infak etmeden) üzerinden üç gün geçmiş olması beni huzursuz eder."
Bu hadisi Salih ve Ukayl, Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Salih b. Keysân arasında inkıta vardır.
Bize Ahmed b. Şebîb b. Said, ona babası (Şebîb b. Said), ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Benim Uhud kadar altınım olsa, bir borç ödemek üzere hazırda tuttuğum hariç, o altından bir şeyler yanımda iken, (onu infak etmeden) üzerinden üç gün geçmiş olması beni huzursuz eder."
Bu hadisi Salih ve Ukayl, Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ukayl b. Halid arasında inkıta vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Eyyub ve Kesir b. Kesir, (bu arada bir diğerinin rivayetine ilavede bulunmaktadır) onlara Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas'ın söylediğine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah, İsmail'in annesine rahmet etsin. Zemzemi kendi haline bıraksaydı -Suyu avuçlamasaydı da demiş olabilir- zemzem yeryüzünde akan bir pınar olurdu. Bilahare Cürhüm Kabilesi geldi ve 'Senin yanında konaklayıp yerleşmemize izin verir misin?' diye sordular. İsmail'in annesi 'Suda bir hakkınız olmamak şartıyla evet.' dedi. Onlar da 'Evet' diyerek bunu kabul ettiler."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Süfyân, ona Amr, ona Ebu Salih Semmân, ona da Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Üç kişi vardır ki kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onların yüzüne bakmaz. Bunlar; malını, müşterinin verdiği fiyattan daha fazlaya aldığına dair yalan yere yemin eden kimse. Müslüman bir kimsenin malını ucuza kapatmak için ikindiden sonra yalan yere eden kimse. (Elindeki) fazla sudan istifade edilmesini engelleyen kimse. Allah ona 'tıpkı senin, kendi çabanla kazanmadığın sudan, insanları mahrum ettiğin gibi bugün ben de lutuf ve ikramımdan seni mahrum ediyorum' buyurur"
Ali der ki: Bu hadisi bize Sufyân bir çok defa Amr'dan, o da Ebu Salih'ten, o da Hz. Peygamber'den (sav) (merfu) olarak rivayet etmiştir.