11723 Kayıt Bulundu.
Bize Malik b. İsmail, ona İsrail, ona Muğira, ona İbrahim, ona da Alkame şöyle demiştir:
Şam'a gelmiştim. “şuradaki kim?” diye sordum. “Ebu Derdâ” dediler. Ebu Derdâ (bana) “Allah'ın, Peygamberinin lisanıyla kendisini Şeytan'dan koruduğu kimse sizin aranızda değil miydi?” dedi.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şube, ona da Muğira rivayetinde “Peygamberinin lisanıyla Allah'ın, kendisini koruduğu kimse” demiştir.
Açıklama: Olayın ayrıntıları için bkz. B003742, B003742, B003743 numaralı hadis.
Bize Adem, ona Şube, ona Mansûr, ona Sâlim b. Ebu Ca'd, ona Küreyb, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sizden biri hanımıyla birlikte olacağında “Allah'ım, Şeytanı benden ve bana bahşedeceğin (çocuktan) uzak tut” derse, sonra da onların bu ilişkiden bir çocukları olursa şeytan, ona zarar vermez ve ona musallat olmaz."
Bize A'meş, ona Sâlim, ona da Küreyb, İbn Abbâs'tan benzeri bir nakilde bulunmuştur.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Hemmâm, ona Ebu İmrân el-Cevnî, ona Ebu Bekir b. Abdullah b. Kays el-Eş'arî ona da babası (Abdullah b. Kays el-Eş'arî)'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"(Cennetteki) çadır, içi boşaltılmış bir incidir. Bunun semaya doğru uzunluğu otuz mildir. Bu çadırın her bir köşesinde, Mümin için eşler (huriler) bulunur. Bunların biri diğerini görmez."
Ebu Abdussamed ve Haris b. Ubeyd, Ebu İmran'dan yaptıkları rivayette "altmış mil" şeklinde ifade etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhar ile Abdülaziz b. Abdussamed arasında inkıta vardır.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Hemmâm, ona Ebu İmrân el-Cevnî, ona Ebu Bekir b. Abdullah b. Kays el-Eş'arî ona da babası (Abdullah b. Kays el-Eş'arî)'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"(Cennetteki) çadır, içi boşaltılmış bir incidir. Bunun semaya doğru uzunluğu otuz mildir. Bu çadırın her bir köşesinde, Mümin için eşler (huriler) bulunur. Bunların biri diğerini görmez."
Ebu Abdussamed ve Haris b. Ubeyd, Ebu İmran'dan yaptıkları rivayette "altmış mil" şeklinde ifade etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhar ile Haris b. Ubeyd arasında inkıta vardır.
Bize İbrahim b. Musa, ona İsa, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Hz. Âişe (r.anha) “Hz. Peygamber'e (sav)'e sihir yapıldı” demiştir. Ve yine Leys der ki: Hişâm'ın, babasından işitip muhafaza ettiği ve bana yazdığına göre Âişe şöyle demiştir:
Peygamber'e (sav) sihir yapılmıştı. Hatta Peygamber (sav) bazı yapmadığı şeyleri sanki yapmış gibi sanıyordu. Nihayet günün birinde tekrar tekrar dua etti. Sonra bana şöyle buyurdu: "Bildin mi? Allah bana şifa olacak şeyi bildirdi. Bana iki kişi geldi, biri başucumda, diğeri ayak ucumda oturdu ve biri diğerine “bu kişinin hastalığı nedir?” diye sordu. O da “sihir yapılmıştır” diye cevap verdi. Bu sefer “kim sihir yapmıştır?” diye sordu. Diğeri “Lebîd b. A'sam” diye cevap verdi. O kişi “bu sihir ne ile yapılmıştır?” diye sordu. Diğeri de “bir tarak, saç ve sakal tarantısı, erkek hurmanın kurumuş çiçek kapçığı ile” diye cevap verdi. Adam “nerede yapılmıştır?” diye sordu. Diğeri “Zervân Kuyusu'nda” diye cevap verdi."
Sonra Peygamber (sav) çıkıp bu kuyuya gitti. Sonra dönüp geldiğinde Âişe'ye "Kuyunun etrafındaki hurma ağacının uçları, Şeytanların başları gibidir" buyurdu. Bunun üzerine ben “Sen o sihri çıkardın mı?” diye sordum. Rasulullah (sav) "hayır çıkarmadım. Çünkü Allah bana şifa vermiştir. Bir de o sihri çıkarıp çözmekle halk arasında sihir şerrinin yayılmasından endişe ettim. Sonra (emrimle) o kuyu kapatılıp gömüldü" buyurdu.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.
Abdullah der ki: Ben bir yılanı öldürmek için arkasından kovalıyordum. Ebu Lubâbe bana “onu öldürme” diye seslendi. Ben de “Rasulullah (sav) yılanları öldürmeyi emretmiştir” dedim. Ebu Lubâbe “Rasulullah (sav), genel olarak yılanların öldürülmesini emretmiş ancak (beyaz ve zehirsiz) ev yılanlarının öldürülmesini yasaklamıştır. Bunlar uzun ömürlüdürler” dedi.
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. B003297.
Abdürrezzak, Ma'mer'den rivayetle der ki:
(İbn Mesud) “Ebu Lübâbe ya da Zeyd b. Hattab beni gördü” demiştir.
Yunus, İbn Uyeyne, İshak el-Kelbî ve Zübeydî bu hadisin rivayetinde Ma'mer'e mütabaatta bulunmuşlardır.
Salih, İbn Ebu Hafsa ve İbn Mücemmi, Zührî'den, o da Sâlim'den rivayetle İbn Ömer'in “Ebu Lübâbe ve Zeyd b. Hattab beni gördü” dediğini aktarmıştır.
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. B003297.
Abdürrezzak, Ma'mer'den rivayetle der ki:
(İbn Mesud) “Ebu Lübâbe ya da Zeyd b. Hattab beni gördü” demiştir.
Yunus, İbn Uyeyne, İshak el-Kelbî ve Zübeydî bu hadisin rivayetinde Ma'mer'e mütabaatta bulunmuşlardır.
Salih, İbn Ebu Hafsa ve İbn Mücemmi, Zührî'den, o da Sâlim'den rivayetle İbn Ömer'in “Ebu Lübâbe ve Zeyd b. Hattab beni gördü” dediğini aktarmıştır.
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. B003297.
Abdürrezzak, Ma'mer'den rivayetle der ki:
(İbn Mesud) “Ebu Lübâbe ya da Zeyd b. Hattab beni gördü” demiştir.
Yunus, İbn Uyeyne, İshak el-Kelbî ve Zübeydî bu hadisin rivayetinde Ma'mer'e mütabaatta bulunmuşlardır.
Salih, İbn Ebu Hafsa ve İbn Mücemmi, Zührî'den, o da Sâlim'den rivayetle İbn Ömer'in “Ebu Lübâbe ve Zeyd b. Hattab beni gördü” dediğini aktarmıştır.
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. B003297.
Bize Ebu Muğire, ona el-Evzâî, ona Yahya, ona Abdullah b. Ebu Katâde, ona da babası (Ebu Katâde), Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir; (T)
Bize Süleyman b. Abdurrahman, ona Velid, ona el-Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Abdullah b. Ebu Katâde, ona da babası (Ebu Katâde), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Salih rüya Allah'tandır. Kötü rüya ise şeytandandır. Sizden biri korktuğu kötü bir rüya gördüğünde sol tarafına tükürsün ve o rüyanın şerrinden Allah'a sığınsın. Böylece rüya ona zarar vermez."