11723 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Küreyb ve Musa b. Hizâm, onlara Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Meysere el-Eşceî, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasuûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Size kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü kadın eğe kemiğinden yaratılmıştır. Bu kemikte en eğri kısım üst tarafıdır. Eğer sen eğri kemiği doğrultmaya çalışırsan onu kırarsın. Onu kendi hâlinde bırakırsan öylece eğri kalır. Dolayısıyla size kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum."
Bize Müsedded, ona Hammâd b. Zeyd, ona Kesîr, ona Atâ, ona da Cabir b. Abdullah (r.anhuma) hadisi Hz. Peygamber'e (sav) nispet ederek şöyle rivayet etmiştir:
"Yemek kapların ağzını örtün, su kırbalarının ağız iplerini bağlayın, kapıları kapatın, yatsı vaktinde çocuklarınızı dışarıya bırakmayın. Çünkü o zamanda cinler yayılır ve hızlıca çalıp giderler. Uyku sırasında kandilleri söndürünüz. Çünkü fare bazen yanan fitili çeker de ev halkını yakar."
İbn Cureyc ve Hubeyb, Atâ'dan yaptıkları rivayette (cinler yerine) şeytanlar ifadesini kullanmıştır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Habib b. Zaide arasında inkıta vardır.
Bize Abde b. Abdullah, ona Yahya b. Âdem, ona İsrail, ona Mansûr, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah şöyle demiştir:
Biz Rasulullah (sav) ile beraber bir mağarada bulunuyorduk. O sırada "ve'l-mürselâti urfâ" (Mürselât Suresi) indi. Bizler o sureyi Rasulullah'ın (sav) ağzından almaya çalışıyorduk. Ansızın bir yılan yuvasından çıkıverdi. Biz de hemen onu öldürmeye davrandık. Fakat yılan bizden hızlı davranıp yuvasına girdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Siz yılanın şerrinden korunduğunuz gibi o da sizin şerrinizden korundu" buyurdu.
Ve yine İsrail, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Biz bu sureyi Rasulullah'ın ağzından taze taze almaya çalışıyorduk.
Ebu Avâne bu hadisi Mugîre'den aktararak İsrail'e, mutâbaat etmiştir.
Hafs der ki: Ebu Muaviye ve Süleyman b. Karm, A'meş'ten, o İbrahim'den, o Esved'den, o da Abdullah b. Mesûd'dan bu hadisi rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Vazzah b. Abdullah arasında inkıta vardır.
Bize Abde b. Abdullah, ona Yahya b. Âdem, ona İsrail, ona Mansûr, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah şöyle demiştir:
Biz Rasulullah (sav) ile beraber bir mağarada bulunuyorduk. O sırada "ve'l-mürselâti urfâ" (Mürselât Suresi) indi. Bizler o sureyi Rasulullah'ın (sav) ağzından almaya çalışıyorduk. Ansızın bir yılan yuvasından çıkıverdi. Biz de hemen onu öldürmeye davrandık. Fakat yılan bizden hızlı davranıp yuvasına girdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Siz yılanın şerrinden korunduğunuz gibi o da sizin şerrinizden korundu" buyurdu.
Ve yine İsrail, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Biz bu sureyi Rasulullah'ın ağzından taze taze almaya çalışıyorduk.
Ebu Avâne bu hadisi Mugîre'den aktararak İsrail'e, mutâbaat etmiştir.
Hafs der ki: Ebu Muaviye ve Süleyman b. Karm, A'meş'ten, o İbrahim'den, o Esved'den, o da Abdullah b. Mesûd'dan bu hadisi rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hafs b. Gıyas arasında inkıta vardır.
Buhârî der ki: Bize Leys, ona Yahya b. Saîd, ona Amra, ona da Âişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ruhlar (farklı mizaçlara sahip olarak ezelde) bir araya getirilmiş topluluklardır. Onlardan birbirleriyle tanışanlar kaynaşırlar, tanışmayanlar da ayrışırlar."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Eyyub arasında inkıta vardır.
Bize Abde b. Abdullah, ona Yahya b. Âdem, ona İsrail, ona Mansûr, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah şöyle demiştir:
Biz Rasulullah (sav) ile beraber bir mağarada bulunuyorduk. O sırada "ve'l-mürselâti urfâ" (Mürselât Suresi) indi. Bizler o sureyi Rasulullah'ın (sav) ağzından almaya çalışıyorduk. Ansızın bir yılan yuvasından çıkıverdi. Biz de hemen onu öldürmeye davrandık. Fakat yılan bizden hızlı davranıp yuvasına girdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Siz yılanın şerrinden korunduğunuz gibi o da sizin şerrinizden korundu" buyurdu.
Ve yine İsrail, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Biz bu sureyi Rasulullah'ın ağzından taze taze almaya çalışıyorduk.
Ebu Avâne bu hadisi Mugîre'den aktararak İsrail'e, mutâbaat etmiştir.
Hafs der ki: Ebu Muaviye ve Süleyman b. Karm, A'meş'ten, o İbrahim'den, o Esved'den, o da Abdullah b. Mesûd'dan bu hadisi rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Hâzim arasında inkıta vardır.
Bize Abde b. Abdullah, ona Yahya b. Âdem, ona İsrail, ona Mansûr, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah şöyle demiştir:
Biz Rasulullah (sav) ile beraber bir mağarada bulunuyorduk. O sırada "ve'l-mürselâti urfâ" (Mürselât Suresi) indi. Bizler o sureyi Rasulullah'ın (sav) ağzından almaya çalışıyorduk. Ansızın bir yılan yuvasından çıkıverdi. Biz de hemen onu öldürmeye davrandık. Fakat yılan bizden hızlı davranıp yuvasına girdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Siz yılanın şerrinden korunduğunuz gibi o da sizin şerrinizden korundu" buyurdu.
Ve yine İsrail, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Biz bu sureyi Rasulullah'ın ağzından taze taze almaya çalışıyorduk.
Ebu Avâne bu hadisi Mugîre'den aktararak İsrail'e, mutâbaat etmiştir.
Hafs der ki: Ebu Muaviye ve Süleyman b. Karm, A'meş'ten, o İbrahim'den, o Esved'den, o da Abdullah b. Mesûd'dan bu hadisi rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Karm arasında inkıta vardır.
Bize Nasr b. Ali, ona Abdüla'lâ, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da İbn Ömer (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir kadın, bağlayıp hapsettiği ve yemek vermediği, diğer yandan, yerin haşerelerinden yiyerek karnını doyurmasına fırsat vermediği bir kedi sebebiyle ateşe girmiştir."
Râvi Abdüla'lâ der ki: Bize Ubeydullah, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Abde b. Abdullah, ona Yahya b. Âdem, ona İsrail, ona Mansûr, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah şöyle demiştir:
Biz Rasulullah (sav) ile beraber bir mağarada bulunuyorduk. O sırada "ve'l-mürselâti urfâ" (Mürselât Suresi) indi. Bizler o sureyi Rasulullah'ın (sav) ağzından almaya çalışıyorduk. Ansızın bir yılan yuvasından çıkıverdi. Biz de hemen onu öldürmeye davrandık. Fakat yılan bizden hızlı davranıp yuvasına girdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Siz yılanın şerrinden korunduğunuz gibi o da sizin şerrinizden korundu" buyurdu.
Ve yine İsrail, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Biz bu sureyi Rasulullah'ın ağzından taze taze almaya çalışıyorduk.
Ebu Avâne bu hadisi Mugîre'den aktararak İsrail'e, mutâbaat etmiştir.
Hafs der ki: Ebu Muaviye ve Süleyman b. Karm, A'meş'ten, o İbrahim'den, o Esved'den, o da Abdullah b. Mesûd'dan bu hadisi rivayet etmiştir.
Bize Hasan b. Sabbâh, ona İshak el-Ezrak, ona Avf, ona Hasan ve İbn Sîrîn, onlara da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Fahişe bir kadın bir kuyunun başında susuzluktan dili dışarıda bir köpekle karşılaştı, köpek susuzluktan ölmek üzereydi. Kadın ayakkabısını çıkarıp onu baş örtüsü ile bağlayarak (kuyuya sarkıtıp) o köpek için kuyudan su çekti. Kadın bu davranışı sebebiyle bağışlandı."