11722 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülvehhab,ona Eyyüb, ona Ebu Kilâbe, ona da Enes (b. Malik) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) (almış olduğu) alacalı, boynuzlu iki koçu kendi eliyle kesti.
Vüheyb, Eyyüb'den yapmış olduğu rivayetle Abdülvehhab'a mutabaat etmiştir. İsmail ve Hatim b. Verdân da Eyyüb'den, o İbn Sirin'den, o da Enes'ten bu hadisi rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Vüheyb arasında inkıta' vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülvehhab,ona Eyyüb, ona Ebu Kilâbe, ona da Enes (b. Malik) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) (almış olduğu) alacalı, boynuzlu iki koçu kendi eliyle kesti.
Vüheyb, Eyyüb'den yapmış olduğu rivayetle Abdülvehhab'a mutabaat etmiştir. İsmail ve Hatim b. Verdân da Eyyüb'den, o İbn Sirin'den, o da Enes'ten bu hadisi rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile İsmail b. Uleyye arasında inkıta' vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülvehhab,ona Eyyüb, ona Ebu Kilâbe, ona da Enes (b. Malik) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) (almış olduğu) alacalı, boynuzlu iki koçu kendi eliyle kesti.
Vüheyb, Eyyüb'den yapmış olduğu rivayetle Abdülvehhab'a mutabaat etmiştir. İsmail ve Hatim b. Verdân da Eyyüb'den, o İbn Sirin'den, o da Enes'ten bu hadisi rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Hatim b. Verdan arasında inkıta' vardır.
Bize Yusuf b. Musa, ona Ebu Halid el-Ahmer, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (bt. Ebu Bekir) şöyle demiştir:
"Sahabiler “Ey Allah'ın Rasulü! Şu bölgede şirkten yeni kurtulmuş bir kavim vardır. Onlar bizlere etler getiriyorlar. Bizler onların hayvanları Allah'ın adıyla kesip kesmediğini de bilmiyoruz” dediler. Rasulullah (sav) onlara “Sizler o etleri Allah'ın ismini zikredin de öyle yiyin” buyurdu."
Muhammed b. Abdurrahman, ed-Derâverdî ve Üsame b. Hafs bu hadisin rivayetinde Ebu Halid el-Ahmer'e mutabaat etmişlerdir.
Açıklama: Aaşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Abdurrahman arasında inkıta' vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona da Süfyan (b. Uyeyne) şöyle demiştir: Ben bu hadisi ez-Zührî'den (Muhammed b. Şihab) rivayet ettiğinde duymuştum. Bir kısmını ondan ezberledim. Bana Ma'mer b. Raşid, ona Urve b. Zübeyr, ona Misver b. Mahreme ve Mervan b. Hakem bu hadisi hatırlattı (ثَبَّتَنِى). Misver ve Mervan'dan birisi (hadis rivayetinde) diğerinin rivayetine eklemeler yapıyordu. Misver ile Mervan şöyle demişlerdir:
"Peygamber (sav) Hudeybiye yılında ashabından yüzer kişilik on bölükle birlikte sefere çıktı. Zü'l-Huleyfe'ye geldiği zaman kurbanlık develerine gerdanlık taktı ve o hayvanları (kurban olarak ayırmak için) işaretledi. Sonra da burada umre niyetiyle ihrama girdi. Rasulullah (sav), Huzâa kabilesinden bir gözcüsünü (keşif için) gönderdi, kendisi de (yanındakilerle birlikte) Gadîru'l-Eştât mevkiine kadar ilerledi. Burada gözcüsü geldi ve “Kureyş senin aleyhinde birçok insanı toplamış ve Ehâbiş denilen toplulukları da yanlarına almışlar, seninle muhakkak savaşacaklar ve Ka'be'yi ziyaretten seni men edip, Mekke'ye girmene de engel olacaklar” dedi. Bu haber üzerine Rasulullah (sav) “Ey insanlar, bana fikrinizi söyleyin. Bizi Beytullah'tan alıkoymaya niyetlenenlerin aile ve evlatlarına saldırayım mı? Eğer (ailelerini savunmak için geri dönüp) karşımıza çıkarlarsa Allah (cc) müşriklerden bir gözü kesmiştir. Aksi takdirde (karşımıza çıkmaz ve Beytullah'tan bizi alıkoymaya devam ederlerse) onların her şeylerini alırız” buyurdu. Ebu Bekir “Ya Rasulullah (sav), sen Beytullah'ı kastederek yola çıktın. Kimseyi öldürmek ve kimseyle savaşmak niyetinde değildin. Sen ona (Beytullah'a) yönel. Bizi ondan alıkoyan olursa, onunla savaşırız” dedi. Bunun üzerine O (sav) “Allah'ın (cc) adıyla yola devam edin” buyurdu."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona da Süfyan (b. Uyeyne) şöyle demiştir: Ben bu hadisi ez-Zührî'den (Muhammed b. Şihab) rivayet ettiğinde duymuştum. Bir kısmını ondan ezberledim. Bana Ma'mer b. Raşid, ona Urve b. Zübeyr, ona Misver b. Mahreme ve Mervan b. Hakem bu hadisi hatırlattı (ثَبَّتَنِى). Misver ve Mervan'dan birisi (hadis rivayetinde) diğerinin rivayetine eklemeler yapıyordu. Misver ile Mervan şöyle demişlerdir:
"Peygamber (sav) Hudeybiye yılında ashabından yüzer kişilik on bölükle birlikte sefere çıktı. Zü'l-Huleyfe'ye geldiği zaman kurbanlık develerine gerdanlık taktı ve o hayvanları (kurban olarak ayırmak için) işaretledi. Sonra da burada umre niyetiyle ihrama girdi. Rasulullah (sav), Huzâa kabilesinden bir gözcüsünü (keşif için) gönderdi, kendisi de (yanındakilerle birlikte) Gadîru'l-Eştât mevkiine kadar ilerledi. Burada gözcüsü geldi ve “Kureyş senin aleyhinde birçok insanı toplamış ve Ehâbiş denilen toplulukları da yanlarına almışlar, seninle muhakkak savaşacaklar ve Ka'be'yi ziyaretten seni men edip, Mekke'ye girmene de engel olacaklar” dedi. Bu haber üzerine Rasulullah (sav) “Ey insanlar, bana fikrinizi söyleyin. Bizi Beytullah'tan alıkoymaya niyetlenenlerin aile ve evlatlarına saldırayım mı? Eğer (ailelerini savunmak için geri dönüp) karşımıza çıkarlarsa Allah (cc) müşriklerden bir gözü kesmiştir. Aksi takdirde (karşımıza çıkmaz ve Beytullah'tan bizi alıkoymaya devam ederlerse) onların her şeylerini alırız” buyurdu. Ebu Bekir “Ya Rasulullah (sav), sen Beytullah'ı kastederek yola çıktın. Kimseyi öldürmek ve kimseyle savaşmak niyetinde değildin. Sen ona (Beytullah'a) yönel. Bizi ondan alıkoyan olursa, onunla savaşırız” dedi. Bunun üzerine O (sav) “Allah'ın (cc) adıyla yola devam edin” buyurdu."
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî; (T)
Bize İsmail, ona kardeşi, ona Süleyman, ona Muhammed b. Ebu Atîk, ona İbn Şihab, ona Hind bt. Haris el-Fârisiyye, ona da Rasulullah’ın (sav) eşi Ümmü Seleme şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) bir gece ürperti ile uyandı ve “Subhanallah! Bu gece nice fitneler ve nice hazineler indirildi” dedi, sonra da eşlerini kast ederek “odalarında uyuyanları namaz kılmaları için kim uyandıracak? Dünyada nice giyinmiş olanlar vardır ki ahirette çıplaktırlar” buyurdu."
Bize Mahmud, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Cabir (b. Abdullah) şöyle demiştir:
"Eslem kabilesinden bir adam (Maiz b. Malik) Rasulullah'a geldi ve zina yaptığını itiraf etti. Rasulullah (sav) ondan yüz çevirdi. Adam da kendi aleyhine dört defa şahitlik yapınca, Rasulullah (sav) ona “Sen deli misin?” O adam “Hayır (değilim)” dedi. Rasulullah (sav) yine “Sen evli misin?” deyince, o adam da “Evet (evliyim)” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o adamın recmedilmesini emretti ve o adam musallada (cenaze namazı kılınan yerde) recmedildi. Taşlar ona isabet edince (canını acıtınca) adam kaçmaya başladı, kendisine yetişildi ve vefat edene kadar recmedilmeye devam edildi ve adam vefat etti. Rasulullah (sav) onu hayırla zikretti ve üzerine cenaze namazı kıldırdı."
Ravi Yunus ile İbn Cureyc, Zuhrî'den yaptıkları rivayetlerinde “cenaze namazını kıldı” ibaresini söylemediler.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile İbn Cüreyc arasında inkıta' vardır.
Bize Mahmud, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Cabir (b. Abdullah) şöyle demiştir:
"Eslem kabilesinden bir adam (Maiz b. Malik) Rasulullah'a geldi ve zina yaptığını itiraf etti. Rasulullah (sav) ondan yüz çevirdi. Adam da kendi aleyhine dört defa şahitlik yapınca, Rasulullah (sav) ona “Sen deli misin?” O adam “Hayır (değilim)” dedi. Rasulullah (sav) yine “Sen evli misin?” deyince, o adam da “Evet (evliyim)” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o adamın recmedilmesini emretti ve o adam musallada (cenaze namazı kılınan yerde) recmedildi. Taşlar ona isabet edince (canını acıtınca) adam kaçmaya başladı, kendisine yetişildi ve vefat edene kadar recmedilmeye devam edildi ve adam vefat etti. Rasulullah (sav) onu hayırla zikretti ve üzerine cenaze namazı kıldırdı."
Ravi Yunus ile İbn Cureyc, Zuhrî'den yaptıkları rivayetlerinde “cenaze namazını kıldı” ibaresini söylemediler.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Yunus b. Yezid arasında inkıta' vardır.