11703 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdürrahîm, ona Muâviye b. Amr, ona Zâide, ona el-A'meş, ona Müslim el-Betîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip “ey Allah'ın Rasulü, annem, üzerinde bir aylık oruç borcu olduğu halde vefat etti. Onun yerine (oruçlarını) kaza edeyim mi?” dedi. Hz. Peygamber (sav), “evet, (edebilirsin). Allah'ın borcu ödenmeye daha lâyıktır” buyurdu."
Süleyman der ki: Bizler birlikte oturduğumuz bir sırada Müslim bu hadisi rivayet ederken Hakem ve Seleme, “biz Mücâhid'i bu hadisi İbn Abbas'tan rivayet ederken dinledik” demişlerdir. Ebu Hâlid'den nakledildiğine göre ona el-A'meş, ona Hakem, Müslim el-Betîn ve Seleme b. Küheyl, onlara Said b. Cübeyr, Atâ ve Mücâhid, onlara da İbn Abbas “bir kadın Nebî'ye (sav) 'kız kardeşim vefat etti' dedi” şeklinde rivayet etmiştir.
Yahya ve Ebu Muâviye der ki: Bize el-A'meş, ona Müslim, ona Said, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur. Ubeydullah der ki: Bize Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde adak orucu (borcu olduğu) halde vefat etti' dedi' şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Harîz ise şöyle demiştir: Bize İkrime, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde on beş günlük oruç borcu olduğu halde vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Hayyan arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Abdürrahîm, ona Muâviye b. Amr, ona Zâide, ona el-A'meş, ona Müslim el-Betîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip “ey Allah'ın Rasulü, annem, üzerinde bir aylık oruç borcu olduğu halde vefat etti. Onun yerine (oruçlarını) kaza edeyim mi?” dedi. Hz. Peygamber (sav), “evet, (edebilirsin). Allah'ın borcu ödenmeye daha lâyıktır” buyurdu."
Süleyman der ki: Bizler birlikte oturduğumuz bir sırada Müslim bu hadisi rivayet ederken Hakem ve Seleme, “biz Mücâhid'i bu hadisi İbn Abbas'tan rivayet ederken dinledik” demişlerdir. Ebu Hâlid'den nakledildiğine göre ona el-A'meş, ona Hakem, Müslim el-Betîn ve Seleme b. Küheyl, onlara Said b. Cübeyr, Atâ ve Mücâhid, onlara da İbn Abbas “bir kadın Nebî'ye (sav) 'kız kardeşim vefat etti' dedi” şeklinde rivayet etmiştir.
Yahya ve Ebu Muâviye der ki: Bize el-A'meş, ona Müslim, ona Said, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur. Ubeydullah der ki: Bize Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde adak orucu (borcu olduğu) halde vefat etti' dedi' şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Harîz ise şöyle demiştir: Bize İkrime, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde on beş günlük oruç borcu olduğu halde vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Hayyan arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Yezid, ona Leys, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam ayağa kalkarak “Ey Allah’ın Rasulü, ihramlı halde iken bize hangi elbiseleri giymemizi emredersin?” dedi. Bunun üzerine Nebi (sav) şöyle buyurdu: Gömlek, şalvarlar, sarıklar ve bornozlar giymeyiniz. Şu kadar var ki bir kimsenin eğer nalınları yoksa o zaman mest giyinsin. Mestlerin de topuklarından aşağısını kessin. Zaferan ve vers (alaçehre) değmiş hiçbir şey giymeyin. İhramlı kadın da peçe takmasın, eldiven de giymesin."
Musa b. Ukbe, İsmail b. İbrahim b. Ukbe, Cuveyriye ve İbn İshak “peçe ve eldivenler” hususunda (bu hadisi Nâfi‘den rivâyette) ona (Leys b. Sa‘d’a) mütâbaat etmişlerdir. Ayrıca Ubeydullah: “Ve vers (değmiş elbise…) demiş ve “ayrıca ihramlı kadın peçe takmaz, eldiven de giymez” diye rivâyet ederdi. Mâlik ise kendisine Nâfi'in, ona da İbn Ömer’in rivâyetinde “ihramlı kadın peçe takmaz” diye rivâyet etmiş ve ona (Mâlik’e), Leys b. Ebu Suleym de mütâbaat etmiştir.
Bize Abdullah b. Yezid, ona Leys, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam ayağa kalkarak “Ey Allah’ın Rasulü, ihramlı halde iken bize hangi elbiseleri giymemizi emredersin?” dedi. Bunun üzerine Nebi (sav) şöyle buyurdu: Gömlek, şalvarlar, sarıklar ve bornozlar giymeyiniz. Şu kadar var ki bir kimsenin eğer nalınları yoksa o zaman mest giyinsin. Mestlerin de topuklarından aşağısını kessin. Zaferan ve vers (alaçehre) değmiş hiçbir şey giymeyin. İhramlı kadın da peçe takmasın, eldiven de giymesin."
Musa b. Ukbe, İsmail b. İbrahim b. Ukbe, Cuveyriye ve İbn İshak “peçe ve eldivenler” hususunda (bu hadisi Nâfi‘den rivâyette) ona (Leys b. Sa‘d’a) mütâbaat etmişlerdir. Ayrıca Ubeydullah: “Ve vers (değmiş elbise…) demiş ve “ayrıca ihramlı kadın peçe takmaz, eldiven de giymez” diye rivâyet ederdi. Mâlik ise kendisine Nâfi'in, ona da İbn Ömer’in rivâyetinde “ihramlı kadın peçe takmaz” diye rivâyet etmiş ve ona (Mâlik’e), Leys b. Ebu Suleym de mütâbaat etmiştir.
Bize Abdullah b. Yezid, ona Leys, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam ayağa kalkarak “Ey Allah’ın Rasulü, ihramlı halde iken bize hangi elbiseleri giymemizi emredersin?” dedi. Bunun üzerine Nebi (sav) şöyle buyurdu: Gömlek, şalvarlar, sarıklar ve bornozlar giymeyiniz. Şu kadar var ki bir kimsenin eğer nalınları yoksa o zaman mest giyinsin. Mestlerin de topuklarından aşağısını kessin. Zaferan ve vers (alaçehre) değmiş hiçbir şey giymeyin. İhramlı kadın da peçe takmasın, eldiven de giymesin."
Musa b. Ukbe, İsmail b. İbrahim b. Ukbe, Cuveyriye ve İbn İshak “peçe ve eldivenler” hususunda (bu hadisi Nâfi‘den rivâyette) ona (Leys b. Sa‘d’a) mütâbaat etmişlerdir. Ayrıca Ubeydullah: “Ve vers (değmiş elbise…) demiş ve “ayrıca ihramlı kadın peçe takmaz, eldiven de giymez” diye rivâyet ederdi. Mâlik ise kendisine Nâfi'in, ona da İbn Ömer’in rivâyetinde “ihramlı kadın peçe takmaz” diye rivâyet etmiş ve ona (Mâlik’e), Leys b. Ebu Suleym de mütâbaat etmiştir.
Bize Abdullah b. Yezid, ona Leys, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam ayağa kalkarak “Ey Allah’ın Rasulü, ihramlı halde iken bize hangi elbiseleri giymemizi emredersin?” dedi. Bunun üzerine Nebi (sav) şöyle buyurdu: Gömlek, şalvarlar, sarıklar ve bornozlar giymeyiniz. Şu kadar var ki bir kimsenin eğer nalınları yoksa o zaman mest giyinsin. Mestlerin de topuklarından aşağısını kessin. Zaferan ve vers (alaçehre) değmiş hiçbir şey giymeyin. İhramlı kadın da peçe takmasın, eldiven de giymesin."
Musa b. Ukbe, İsmail b. İbrahim b. Ukbe, Cuveyriye ve İbn İshak “peçe ve eldivenler” hususunda (bu hadisi Nâfi‘den rivâyette) ona (Leys b. Sa‘d’a) mütâbaat etmişlerdir. Ayrıca Ubeydullah: “Ve vers (değmiş elbise…) demiş ve “ayrıca ihramlı kadın peçe takmaz, eldiven de giymez” diye rivâyet ederdi. Mâlik ise kendisine Nâfi'in, ona da İbn Ömer’in rivâyetinde “ihramlı kadın peçe takmaz” diye rivâyet etmiş ve ona (Mâlik’e), Leys b. Ebu Suleym de mütâbaat etmiştir.
Bize Abdullah b. Yezid, ona Leys, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam ayağa kalkarak “Ey Allah’ın Rasulü, ihramlı halde iken bize hangi elbiseleri giymemizi emredersin?” dedi. Bunun üzerine Nebi (sav) şöyle buyurdu: Gömlek, şalvarlar, sarıklar ve bornozlar giymeyiniz. Şu kadar var ki bir kimsenin eğer nalınları yoksa o zaman mest giyinsin. Mestlerin de topuklarından aşağısını kessin. Zaferan ve vers (alaçehre) değmiş hiçbir şey giymeyin. İhramlı kadın da peçe takmasın, eldiven de giymesin."
Musa b. Ukbe, İsmail b. İbrahim b. Ukbe, Cuveyriye ve İbn İshak “peçe ve eldivenler” hususunda (bu hadisi Nâfi‘den rivâyette) ona (Leys b. Sa‘d’a) mütâbaat etmişlerdir. Ayrıca Ubeydullah: “Ve vers (değmiş elbise…) demiş ve “ayrıca ihramlı kadın peçe takmaz, eldiven de giymez” diye rivâyet ederdi. Mâlik ise kendisine Nâfi'in, ona da İbn Ömer’in rivâyetinde “ihramlı kadın peçe takmaz” diye rivâyet etmiş ve ona (Mâlik’e), Leys b. Ebu Suleym de mütâbaat etmiştir.
Bize Abdullah b. Yezid, ona Leys, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam ayağa kalkarak “Ey Allah’ın Rasulü, ihramlı halde iken bize hangi elbiseleri giymemizi emredersin?” dedi. Bunun üzerine Nebi (sav) şöyle buyurdu: Gömlek, şalvarlar, sarıklar ve bornozlar giymeyiniz. Şu kadar var ki bir kimsenin eğer nalınları yoksa o zaman mest giyinsin. Mestlerin de topuklarından aşağısını kessin. Zaferan ve vers (alaçehre) değmiş hiçbir şey giymeyin. İhramlı kadın da peçe takmasın, eldiven de giymesin."
Musa b. Ukbe, İsmail b. İbrahim b. Ukbe, Cuveyriye ve İbn İshak “peçe ve eldivenler” hususunda (bu hadisi Nâfi‘den rivâyette) ona (Leys b. Sa‘d’a) mütâbaat etmişlerdir. Ayrıca Ubeydullah: “Ve vers (değmiş elbise…) demiş ve “ayrıca ihramlı kadın peçe takmaz, eldiven de giymez” diye rivâyet ederdi. Mâlik ise kendisine Nâfi'in, ona da İbn Ömer’in rivâyetinde “ihramlı kadın peçe takmaz” diye rivâyet etmiş ve ona (Mâlik’e), Leys b. Ebu Suleym de mütâbaat etmiştir.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona Muhammed b. Cafer, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Peygamber (sav) bir yolculuktan gelip de Medine'nin yüksek yollarını (veya binalarını) görünce (hızlanması için) devesini salıvermeyi adet edinmişti. Eğer bineği başka bir hayvan olursa, onu harekete geçirip hızlandırırdı."
Ebu Abdullah (Buhari) der ki: Haris b. Umeyr, Humeyd'den yaptığı rivayetinde: “Medine'ye sevgisinden dolayı bineğini harekete geçirirdi” bölümünü ziyade etmiştir. Bize Kuteybe, ona İsmail b. Cafer, ona Humeyd, ona da Enes, rivayetinde (Derecât yerine) “Cudurât” demiştir. Bu hadisi rivayet etmede Haris b. Umeyr, İsmail b. Cafer'e mutabaat etmiştir.
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişam b. Yusuf, ona İbn Cüreyc, ona Said, ona Ebu Eyyüb, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Ukbe b. Amir şöyle demiştir:
"Kız kardeşim (Ümmü Hibban) Kabe'ye kadar yaya yürüyüp ziyaret etmeye kendini adamış ve kendisi için Peygamber'in (sav) bu husustaki görüşünü öğrenmemi benden istemişti. Ben de Peygamber'den fetva istedim. Peygamber (sav) de “Önce yaya yürüsün, sonra da (yorulunca) binsin” buyurdu."
Buhari der ki: Yezid b. Ebu Habib: Ebu Hayr, Ukbe'den ayrılmazdı. Bize Ebu Asım, ona İbn Cureyc, ona Yahya b. Eyyüb, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Ukbe (ra) rivayet edip yukarıdaki hadisi nakletti.