11723 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Yani Hz. Peygamber (sav) kurbanlarını gönderdikten sonra, ihrama yasaklarına uymadı.
Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişâm ve Şu'be, onlara Katâde, ona da Enes'in (ra) söylediğine göre; Hz. Peygamber (sav) kurbanlık bir deve götüren bir kimseyi gördü ve ona "Bu deveye bin." buyurdu. O da, 'Bu deve kurbanlıktır.' dedi. Rasulullah (sav), "Bu deveye bin!" buyurdu. O yine 'Bu deve kurbanlıktır.' dedi. Rasulullah üçüncü defa "Bu deveye bin!" buyurdu.
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona da Misver b. Mahreme ve Mervan şöyle demiştir:
"Peygamber (sav) Hudeybiye zamanında Medine'den yüzer kişilik on küsur sahabi müfrezesiyle yola çıktı. Nihayet Zü'l-Huleyfe'ye geldiklerinde Peygamber kurban hayvanına (hedy) gerdanlık taktı, işaretledi ve umre niyetiyle ihrama girdi."
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Nâfi‘in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Abdullah b. Abdullah b. Ömer (r.anhum) babası İbn Ömer'e “Burada kal, gitme. Ben senin Kabe'ye varmana engel olunmayacağı konusunda emin değilim” dedi. Abdullah b. Ömer de şöyle cevap verdi: O halde ben de Rasulullah’ın (sav) yaptığı gibi yaparım. Zaten yüce Allah da "And olsun ki Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulmaya değer güzel örnekler vardır" (Ahzab, 21) buyurmuştur. Sizleri, kendime umre yapmayı vacip kıldığıma şahit tutuyorum” diyerek umre niyetiyle ihrama girdi ve yola çıktı. Beydâ denilen yere varınca hem hac hem umre yapmak niyetiyle ihrama girdi ve “Hac ile umrenin durumu ancak aynıdır” dedi, ardından Kudeyd’den hediyelik kurbanlığını satın aldı ve daha sonra (Mekke’ye) varıp, her ikisi için bir tek tavaf yaptı. Her ikisinin ihramından birlikte çıkacağı vakte kadar da ihramdan çıkmadı.