11724 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Yemin, malı (kolayca) satar; fakat bereketi yok eder."
Bize Amr b. Muhammed, ona Hüşeym, ona Avâm, ona İbrahim b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ (ra) şöyle demiştir:
Bir adam malına satmak üzere pazara çıkartmış, sonra da, malına ödemediği bir bedeli ödedim diye yemin ederek Müslüman bir adamı ikna etmeye çalışmıştı. Bunun üzerine "Şüphesiz, Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur." (Âl-i Îmrân: 77) ayeti indi.
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali (r.anhuma), ona da Ali (as) şöyle demiştir:
Benim Bedir günündeki ganimet payımdan kalan yaşlı bir devem vardı. Hz. Peygamber (sav) bana daha önce de ganimetin beşte birinden, başka bir yaşlı deve daha vermişti. Hz. Peygamber'in (sav) kızı Fâtıma (as) ile evlenmek istediğim zaman Kaynuka oğullarından, kuyumculuk yapan bir adamla beraber ızhır otu toplamaya gitmek üzere sözleştik. Bu otu kuyumculara satıp parasıyla düğün yemeğimin masrafına destek sağlamayı düşünmüştüm.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Mansûr, ona Ebu Duhâ, ona da Mesruk'un rivayet ettiğine göre Hz. Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
Bakara Suresi'nin sonundaki (faiz ile ilgili) ayetler indiğinde Hz. Peygamber (sav) bu ayetleri mescitte okudu, ardından şarap ticaretini yasakladı.
Bize Musa b. İsmail, ona Cerîr b. Hâzım, ona Ebu Recâ, ona da Semure b. Cündeb'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bu gece rüyamda iki kişi gelip beni aldı, mukaddes bir yere çıkardı. Sonra yürüyüp kandan bir nehir yanına geldik. Nehir içinde ayakta duran bir adam, kıyısında da önünde taşlar bulunan başka bir adam vardı. Nehirdeki adam yüzerek sahile doğru gelip çıkmak istiyor, ancak sahildeki adam onun çenesine bir taş atarak onu tekrar yerine döndürüyordu. Nehirdeki adam çıkmaya her teşebbüs ettikçe, sahildeki hemen onun çenesine bir taş fırlatıyor, o da tekrar yerine dönüyordu. Ben o iki meleğe 'Bu nedir?' diye sordum, meleklerden biri 'o nehirde gördüğün adam faiz yiyendir' cevabını verdi."
Bize Ebu Velid, ona Şube, ona Avn b. Ebu Cuhayfe şöyle demiştir:
"Babam (Ebu Cuhayfe) hacamat yapan bir köle satın almıştı. (Daha sonra onun kan aldığı aletlerinin kırılmasını emretti) Ben de babama bunu sordum o da şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav), köpeğin satışından elde edilen geliri, kan ücretini (hacamat yapanın aldığı ücret), dövme yapmayı ve dövme yaptırmayı, faiz almayı ve faiz vermeyi yasaklamıştır. Resim (suret) yapana da lanet etmiştir."
Bize İshak, ona Hâlid b. Abdullah, ona Hâlid, ona İkrime, ona da İbn Abbâs'ın (r.anhuma) rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Hiç şüphesiz Allah Mekke'yi harem (dokunulmazlık) bölgesi kılmıştır. Bu harem vasfı ne benden önce, ne de benden sonra hiçbir kimse için bozulmaz. Sadece benim için gündüz bir saatliğine bozuldu. (Harem bölgesi olduğu için) Mekke'nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, av hayvanı ürkütülmez, sahibini bulmak maksadı haricinde buluntu eşyası da yerden alınmaz." Abas b. Abdulmuttalib "Kuyumcularımız ve evlerimizin tavanları için kullandığımız izhir otu hariç olsun" talebinde bulununca Hz. peygamber (sav) "izhir otu hariç" buyurdu.
İkrime şöyle dedi: Av hayvanı ürkütülmez ne demek bilir misin? Hayvanı gölgeden uzaklaştırıp ve yerine konmandır.
Abdulvahhâb'ın, Hâlid'den yaptığı rivayette "Kuyumcularımız ve kabirlerimiz için" ifadesi yer almıştır.
Açıklama: "Muhakkak insanlara öyle bir zaman gelecek ki.." ifadesi "insanlar öyle bir zamanda yaşayacaklar ki.." şeklinde de ifade edilebilir.