11724 Kayıt Bulundu.
Bize Hasan b. Sabbah el-Bezzar el-Bağdadî, ona Abdüssamed b. Abdülvaris, ona Sevab b. Utbe, ona Abdullah b. Bureyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) söyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) ramazan bayramı birinci günü bir şeyler yemeden bayram namazına çıkmazdı. Kurban bayramı birinci günü ise bayram namazını kılmadan önce bir şey yemezdi.
(Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Ali ve Enes’ten rivayetler de gelmiştir.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Büreyde b. Husayb el-Eslemî’nin rivayeti garib bir hadistir. Muhammed (Buhari) dedi ki: Ben, Sevab b. Utbe’nin bundan başka rivayeti olduğunu bilmiyorum.
İlim ehlinden bazıları, Ramazan bayramı günü bir şey yemeden bayram namazına gitmemeyi ve (mümkünse) hurma yemeyi müstehab saymışlardır. Kurban bayramı günü de bayram namazından dönünceye kadar bir şey yememeyi müstehab görmüşlerdir.
Açıklama: Burada rivayet zincirinde yer alan Sinan b. Sa'd'ın isminin tespitine ilişkin bir tartışma nakledilmektedir.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr) şöyle demiştir:
Henüz daha küçük yaşta iken, Hz. Peygamber'in (sav) hanımı Âişe’ye “Şanı Yüce Allah'ın "Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘yetmesinde bir mahzur yoktur" (Bakara, 158) buyruğu hakkında ne dersin? Bana göre, bir kişinin Safa ile Merve arasında sa’y yapmamasında bir sakınca yoktur” dedim. Âişe şu cevabı verdi: Asla, eğer senin dediğin gibi olsaydı, ayet “Aralarında tavaf yapmamasından ötürü ona bir günah (vebal) yoktur” şeklinde olmalıydı. Bu ayet Menat putuna telbiye getirip, onun için ihrama giren Ensar hakkında inmiştir. Menât Kudeyd mevkii hizasında bulunuyordu. Bu sebeple onlar Safa ile Merve arasında tavaf yapmaktan çekiniyorlardı. İslam gelince bu durumu Rasulullah’a (sav) sordular. Bunun üzerine, yüce Allah "Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘y yapmasında bir mahzur yoktur" (Bakara, 158) ayetini indirdi.
Süfyan ve Ebu Muaviye, Hişam'dan yaptıkları rivayette, Aişe'nin: “Safa ile Merve arasını dolaşmadıkça Allah bir kimsenin haccını ve umresini tamam kabul etmez” dediğini eklemiştir.
Bize Abdullah b.Yusuf, ona Malik, ona Abdülhamid b. Süheyl b. Abdurrahman b. Avf, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Saîd el-Hudrî ve Ebu Hureyre (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), sahabeden bir kişiyi Hayber üzerine haraç memuru tayin etti. Sonra bu kişi Hayber'den cenîb (denilen en iyi cins) hurma ile geldi. Hz. peygamber (sav) ona "Hayber'in bütün hurmaları böyle mi?" diye sordu. O sahâbî "Hayır ey Allah'ın Rasulü, vallahi hepsi böyle değildir. Biz bir sa' iyi hurma karşılığında iki sa' (adi hurma), iki sa' karşılığında ise ile de üç sa' (adi hurma) alırız" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Böyle yapma, topladığın hurmayı para ile sat, sonra bu para ile cenîb (iyi) hurma al" buyurdu.
Hz. peygamber tartı ile satılan şeyler için de benzer şeyi söyledi.