11724 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, ona Humeyd et-Tavîl, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir:
Abdurrahmân b. Avf Medine'ye hicret ettiğinde Peygamber (sav) onunla Sa'd b.Rabî el-Ensârî arasında kardeşlik akdi yaptı. Sa'd'ın iki eşi vardı. Ailesinin ve malının yarısını Abdurrahman'a sundu. Abdurrahman da “Allah, ehlini ve malını sana bereket ihsan eylesin. Sen bana çarşının yolunu göster” dedi. Ardından Abdurrahman, çarşıya gitti, keş ve yağ ticaretinden çok kazandı. Günler sonra Hz. Peygamber (sav) Abdurrahman'ı ziyaret ettiğinde, onun üzerinde gerdeğe girenlere mahsus kokulu, sarı boya izleri gördü. Peygamber (sav) ona "bu halin nedir ey Abdurrahman?" diye sordu. Abdurrahman “ey Allah'ın Rasulü, ben Ensâr'dan bir kadınla evlendim” dedi. Rasulullah "o kadına ne kadar mehir verdin?" buyurdu. O da “bir çekirdek ağırlığında altın” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) ona "bir koyunla da olsa düğün yemeği ver" buyurdu.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya, ona İsmail, ona Kays, ona da İbn Mesud (ra) şöyle demiştir:
"Peygamber (sav) ile gaza giderken, yanımızda eşlerimiz olmazdı. Biz 'Ey Allah'ın Rasulü! Kendimizi hadım edelim mi?' diye sorduk. Rasulullah (sav) bizlere hadım olmayı yasakladı."
Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Usame, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) Âişe'ye "Seni, iki kere rüyamda gördüm. Bir de baktım ki bir adam seni, ipekten bir bez parçasına sarılmış bir halde taşıyor ve bana 'bu senin eşindir' diyor. Örtüyü açtığımda bir de baktım ki o sensin. O sırada ben 'eğer bu, bana Allah tarafından gösterilmişse Allah onu gerçekleştirir' diyorum."