11724 Kayıt Bulundu.
Bize İsmail b. Abdullah, ona Mâlik, ona da Nâfi, şöyle rivayet etmiştir:
Abdullah b. Ömer (r.anhuma) Rasulullah (sav) zamanında karısını hayızlı iken boşamıştı. Ömer b. Hattâb bunun hükmünü Rasulullah'a (sav) sordu, Hz. Peygamber (sav) de şu cevabı verdi: "ona söyle, karısına geri dönsün, kadın hayızdan temizlenip tekrar hayız görünceye, sonra tekrar temizleninceye kadar onu yanında tutsun. İkinci hayzından temizlendikten sonra dilerse o kadını nikahında tutsun, dilerse ilişkiye girmeden onu boşasın. işte Allah'ın, kadınları boşamak için emrettiği iddet şekli budur."
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Enes b. Sîrîn, şöyle demiştir:
İbn Ömer karısını hayızlı iken boşadı, Ömer de bunu Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Abdullah karısına dönsün!" buyurdu. Ben İbn Ömer'e “bu bir boşama sayılır mı?” dedim. İbn Ömer “sorman bile gereksiz (elbette sayılır)” dedi.
Katâde bu hadisi Yunus b. Cubeyr'den, o İbn Umer'den şöyle rivayet etmiştir: Hz. peygamber (sav) Ömer'e "Abdullah'a söyle de karısına dönsün" buyurdu. Yunus b. Cubeyr der ki: Ben İbn Ömer'e “Bu bir boşama sayılır mı?” diye sordum. İbn ömer “Söyle bakalım, adam acziyet göstermiş ve ahmakça davranmışsa bu boşamanın geçerli olmasına engel midir?” dedi.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Hemmâm b. Yahya, ona Katâde, ona Ebu Ğallâb Yunus b. Cubeyr şöyle demiştir:
Ben İbn Ömer'e “Bir adam karısını hayızlı iken boşamış” dedim, bana şöyle dedi: Sen İbn Ömer'i tanıyor musun? Şüphesiz İbn Ömer karısını hayızlı iken boşadı. Sonra Ömer, bu durumu Hz. Peygamber'e (sav) anlattı. Hz. Peygamber (sav) de ona, Abdullah'ın karısına dönmesini emretti ve "Kadın temiz olduğu zaman onu boşamak isterse, işte o zaman boşasın" buyurdu. Ben İbn Ömer'e “Peygamber (sav) bu boşamayı bir talâk olarak saydı mı?” dedim, o da “ya ne zannediyorsun, İbn Ömer acizlik gösterip ahmaklık etmişse, (Hz. Peygamber (sav) bunu talak saymayacak mı?)” dedi.
Bize Humeydî, ona Velîd, ona da Evzâî şöyle demiştir:
Ben Zuhrî'ye “hanımlarından hangisi Hz. Peygamber'den (sav) Allah'a sığındı?” diye sordum. Zuhrî şöyle dedi: Bana Urve, Âişe'den (r.anha) şöyle haber vermiştir: Cevn'in kızı (Umeyme), (nikah kıyıldıktan) Rasulullah'ın yanına getirildiğinde, Rasulullah (sav) ona yaklaşınca, “senden Allah'a sığınırım” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ona "sen azim Allah'a sığındın, hadi ailenin yanına git" buyurdu.
Ebu Abdullah der ki: Haccâc b. Ebu Menî, ona dedesi (Ebû Menî), ona Zuhrî, ona da Urve “Âişe şöyle dedi...” diyerek bu hadisi rivayet etmiştir.
Bize Hüseyin b. Velîd en-Nîsâbûrî, ona Abdurrahman, ona Abbas b. Sehl, ona da babası (Sehl b. Sa'd) ve Ebu Üseyd şöyle rivayet etmişlerdir:
Hz. Peygamber (sav) Şerâhîl kızı Ümeyme ile evlendi. Yanına girdiğinde ona elini uzattı ancak Ümeyme sanki bundan hoşlanmadı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) Ebu Üseyd'e, Ümeyme'yi hazırlamasını ve beyaz keten kumaştan iki elbise vererek ailesinin yanına geri götürmesini emir buyurdu.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona İbrahim b. Ebu Vezîr, ona Abdurrahman, ona Hamza, ona babası (Ebu Üseyd Malik b. Rabîa) ve Abbas b. Sehl b. Sa'd, onlara da babası (Sehl b. Sa'd) aynı hadisi rivayet etmiştir.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Habîb b. Ebu Sabit, ona da Ebu Minhâl şöyle demiştir:
Ben Berâ b. Âzib ile Zeyd ibn Erkam'a (r.anhum) sarraflıktan sordum. Her iki sahabi de birbiri hakkında, benden daha iyidir, diye tezkiye de bulundu ve Hz. Peygamber'in (sav) vadeye bağlanmış borç olarak altını gümüşle satmayı sakladığını söyledi.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Nâfi, ona da Abdullah ibn Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. peygamber (sav) olgunluk belirtisi ortaya çıkmadan yaş meyvelerin satışını alıcıya da satıcıya da yasaklamıştır.