11724 Kayıt Bulundu.
Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: Bana İbrahim, ona Hişâm, ona İbn Cüreyc, ona İbn Ebu Müleyke, ona da İbn Ömer'in azatlısı Nâfi şöyle rivayet etmiştir:
ِِِِAşı yapılmış bir hurma ağacı, meyvesi söylenmeden satılırsa, meyve o ağaca aşıyı yapmış olan kimseye aittir. Mal sahibi köle de ve ekilmiş tarla da böyledir. Nâfi, İbn Cüreyc'e bu üç şeyi (meyveyi, köleyi ve ekini) saymıştır.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Bir kimse aşılanmış bir hurma ağacı sattığında eğer müşteri de mahsulün satışa dahil olmasını şart koşmamışsa, ağaç üzerinde meyve satana aittir."
Bize İbn Mükâtil, ona Abdullah, ona Humeyd et-Tavîl, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. peygamber (sav), renkleninceye kadar hurma ağacının hurmasının satışını yasakladı.
Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: Hadisteki "renkleninceye kadar" ifadesi "kızarıncaya kadar" anlamına gelmektedir.
Bize Müsedded, ona Yahya b. Saîd, ona Selim b. Hayyân, ona Saîd b. Mînâ, ona da Cabir b. Abdullah (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber renklenmeye başlamadıkça satışını yasakladı. (Saîd b. Minâ'ya) "meyvenin renklenmesi nedir?" diye soruldu, o da "kızarması ve sararması ve yenilecek hale gelmesidir" cevabını verdi.
Bize Ali b. Heysem, ona Mualla, ona Hüşeym, ona Humeyd, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) olgunluk belirtisi ortaya çıkıncaya kadar meyvenin, renkleninceye kadar da hurmanın satışını yasakladı. (Enes'e) "hurmanın renklenmesi nedir?" diye soruldu, o da "kızarması ya da sararması" cevabını verdi.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Humeyd, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. peygamber (sav) renkleninceye kadar ağaçtaki meyvenin satışını yasakladı. Kendisine: "meyvenin renklenmesi nedir?" diye sorulunca: "Kızarıncaya da" cevabını verdi ve ekledi: "Söyleyin bakalım, Allah bu meyvenin (hasadını bir afetle) engellerse, o zaman sizden biriniz mümin kardeşinizin parasını, ne karşılığında alacak?"
Bize Leys, ona Yunus, ona da İbn Şihâb, şöyle rivayet etmiştir:
Bir kimse olgunlaşmadan önce ağaç üzerindeki hurma koruğunu satın alsa, sonra o koruk hurmaya bir afet isabet etse, meydana gelen zarar, onu satan kimse üzerine olur.
Yine İbn Şihâb der ki: Bana Salim b. Abdullah, ona da İbn Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Olgunluğu iyice ortaya çıkıncaya kadar yaş meyveyi alıp satmayınız. Yaş hurmayı da kuru hurma karşılığında satmayınız."
Bize Kuteybe, ona Malik, ona Abdülhamid b. Süheyl b. Abdurrahman, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Saîd el-Hudrî ve Ebu Hureyre (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), sahabeden bir kişiyi Hayber üzerine haraç memuru tayin etti. Sonra bu kişi Hayber'den cenîb (denilen en iyi cins) hurma ile geldi. Hz. peygamber (sav) ona "Hayber'in bütün hurmaları böyle mi?" diye sordu. O sahâbî "Hayır ey Allah'ın Rasulü, vallahi hepsi böyle değildir. Biz bir sa' iyi hurma karşılığında iki sa' (adi hurma), iki sa' karşılığında ise ile de üç sa' (adi hurma) alırız" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Böyle yapma, topladığın hurmayı para ile sat, sonra bu para ile cenîb (iyi) hurma al" buyurdu.
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) muzâbene yoluyla yapılan her satışı; yani hurma bahçesindeki yaş hurmayı kuru hurma ile, üzüm bahçesindeki yaş üzümü kuru üzüm ile ve tarladaki biçilmemiş tahılı, kuru gıda birebir aynı ölçekte satmayı yasakladı.