11724 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona İbn Tavus, ona babası (Tavus), ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber'in (sav) hacamat yaptırdığını ve hacamat yapan kişiye ücretini ödedi."
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zurey', ona Halid el-Hazzâ, ona İkrime, ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (sav) hacamat yaptırdı ve hacamat yapan kimseye ücretini ödedi. Eğer hacamat karşılığında verilen ücrette bir sakınca görseydi bunu ödemezdi."
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam, ona da Ebu Mesud el-Ensârî (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) köpek satarak, zina ederek ve kahinlik, falcılık yaparak para kazanmayı yasaklamıştır.
Bize Eu Numân, ona Ebu Avâne, ona Ebu Beşir, ona Ebu Mütevekkil, ona da Ebu Sa'id (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'in (sav) sahabesinden bir gurup, bir görev için yola çıktılar ve Arap kabilelerinden birisinin yanında konaklayıp onlardan kendilerini misafir etmelerini istediler. Fakat o kabile bunları konuk etmekten çekindi. Bu sırada kabilenin efendisi (zehirli bir hayvan tarafından) sokulmuştu. tüm kabile koşuşturup her çareye başvurdular ama hiçbir şey fayda etmedi. Kabile halkından biri "şu yanımızda konaklayan guruba gitseniz, belki onlarda deva olacak bir şey bulunur" dedi. Bunun üzerine kabile halkından bir grup geldi ve "ey topluluk, efendimiz sokuldu. Biz onun için her çareye başvurduk, ancak hiçbir şey ona fayda vermiyor. Sizden birinizin yanında çare olacak herhangi bir şey var mıdır?" diye sordu. Kafileden birisi "Evet, Allah'a yemin ederim ki, ben rukye (şifa duası) yaparım. Fakat sizden bizi misafir etmenizi istemiştik, siz de misafir etmediniz. Artık şimdi bir ücret belirlemeden rukye yapmam" dedi. O kabile halkı sahabe ile bir sürü koyun karşılığında anlaştılar. O kişi de sokulmuş olan kabile efendisine gidip Fatiha Suresi'ni okuyup üfledi. Çok beklemeden kabilenin efendisi sanki bukağıdan çözülmüşçesine süratle yürüyerek gitti ve kendisinde hiçbir illet kalmadı.
Râvî der ki: Kabile halkı üzerinde anlaşma sağladıkları ücreti ödedi. gruptan bir kısmı "bu koyunları bölüşün" dedi. Fakat rukye yapan sahabi "hayır, Hz. Peygamber'e (sav) gidip, olup biteni kendisine söyleyene ve bize emredeceği şeyi görene kadar bu koyunları bölüşmem" dedi. Sonra Allah Rasulü'nün huzuruna gelip olayı kendisine aktardılar. Hz. Peygamber (sav) o sahabiye "Fâtiha'nın şifa veren bir rukye olduğunu nereden bildin" buyurdu, sonra da "isabet ettiniz. Şimdi taksim ediniz ve benim için de bir hisse ayırınız" buyurdu ve güldü.
Şu'be der ki: Bize Ebu Bişr "ben bu hadisi Ebu ütevekkil'den işittim" diyerek rivayet etti.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Cafer b. Rabîa, ona Abdurrahman b. Hürmüz A'rec, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona Ebu Seleme'nin kızı Zeynep, ona da annesi ve Hz. Peygamber'in eşi Ümmü Seleme şöyle rivayet etmiştir:
Eslem kabilesinden, Sa'd b. Havle'nin eşi, Subey'a denilen bir kadın kocası Sa'd vefat ettiği zaman hamile idi. (Doğum yaptıktan sonra) Ebu Senâbîl b. Ba'kek, bu kadınla evlenmek üzere talip oldu. Kadın onunla evlenmeyi kabul etmedi. Daha sonra Ebu Senâbîl (bu kadının evlilik amacıyla süslendiğini görünce) “Vallahi sen iki müddetin sonuncusunu (dört ay on gün) iddet beklemedikçe, kimse ile evlenemezsin” dedi. Kadın, doğurmasının ardından on geceye yakın bir süre bekledi, sonra Peygamber'e (sav) gelip görüş ordu. Peygamber (sav) de "evlenebilirsin" buyurdu.