11724 Kayıt Bulundu.
Bize Sadaka b. Fadl, ona İsmail, ona Eyyüb, ona Muhammed (b. Sirin), ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etti:
"Peygamber'in (sav) bir kurban bayramında 'Bayram namazından önce kurban kesmiş olan bir daha kessin' buyurdu. Bir adam ayağa kalkıp 'Ey Allah'ın Resulü! Bu et yemenin iştahla beklendiği bir gündür' dedi ve komşularının durumunu anlattı, sonra da 'Benim bir (yaşını doldurmamış) oğlağım var ki, bir çift besi koyunundan daha iyidir. (Onu kessem olur mu?)' diye sözlerini tamamladı. Hz. Peygamber (sav) ona bu konuda izin verdi. Bu iznin onun dışındakileri de kapsayıp kapsamadığını bilemiyorum. Sonra Hz. Peygamber (sav), kalkıp kendisine ait bir çift kurbanlık koçun yanına gitti. Onların kesimini yaptı. İnsanlar kalkıp küçük bir koyun sürüsünün yanına gitti ve onları aralarında bölüştürdüler."
Bize Muhammed b. Selam, ona Abdülvehhab, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona İbn Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
"Şüphe yok ki zaman, Allah’ın yerleri ve gökleri yarattığı günkü haliyle devam edip gelmiştir. Bir yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır ki, üçü arka arkaya Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayıdır. Mudar’ın ayı ise Receb’dir, o da Cumâde’l-âhir ile Şaban ayı arasındadır."
Sonra Hz. Peygamber:
“- Bu ay, hangi aydır?” diye sordu.
“- Allah ve Rasûlü daha iyi bilir” dedik.
Sonra sustu, o kadar ki, bu aya eski isminden başka bir isim verecek sandık. Sonra;
“- Zilhicce değil mi?” buyurdu.
“- Evet” dedik.
“- Bu belde, hangi beldedir.”
“- Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.”
Sonra yine sustu, o kadar ki, bu şehre (Mekke’ye) eski isminden başka bir isim verecek sandık. Sonra tekrar sordu:
“- Burası haram belde değil mi?”
“- Evet.”
“- Bugün, hangi gündür.”
“- Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.”
Tekrar sustu, sanki bu güne eski isminden başka bir isim verecek sandık. Dedi ki;
“- Kurban kesme günü değil mi?”
“- Evet.”
“- İşte bu ayınız, bu şehriniz, bu gününüz nasıl haram (kutsal, kimseye dokunulmaz) ise, muhakkak ki canlarınız, mallarınız -ravi Muhammed b. Sirin zannediyorum namuslarınızı kelimesini de ekledi dedi- ve namuslarınız da öylece haramdır (kutsaldır ve dokunulmazdır). Muhakkak sizler, Rabbinize kavuşacaksınız. O zaman Allah size bütün yaptıklarınızdan soracak. Dikkat edin! Benden sonra birbirinizin boynunu vurarak sapıklara dönmeyin. Dikkat edin! Burada bulunanlar, bulunmayanlara sözlerimi tebliğ etsin! Muhtemeldir ki, kendisine tebliğ edilen, bizzat dinleyenlerin bir kısmından daha anlayışlı olur.”
Muhammed (b. Sirin) bu hadisi naklettiği zaman "Hz. Peygamber (sav) doğru söyledi" derdi.
Sonra Rasûlullah (sav) şöyle dedi: “Tebliğ ettim mi? Tebliğ ettim mi?"
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülvehhab,ona Eyyüb, ona Ebu Kilâbe, ona da Enes (b. Malik) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) (almış olduğu) alacalı, boynuzlu iki koçu kendi eliyle kesti.
Vüheyb, Eyyüb'den yapmış olduğu rivayetle Abdülvehhab'a mutabaat etmiştir. İsmail ve Hatim b. Verdân da Eyyüb'den, o İbn Sirin'den, o da Enes'ten bu hadisi rivayet etmiştir.
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyurdu."
Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şeklinde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiştir.
Açıklama: Rasulullah'ın (sav), insanlara kesim usulünü gözlemleme imkânını sağlamak üzere bu şekilde hareket ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca o dönemde bayram namazlarının, şehrin biraz dışında bir alanda kılındığı gözden uzak tutulmamalıdır.