Giriş

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Hâdî, ona Muttalib'in azatlısı Amr, ona Enes b. Malik (ra), ona da Hz. Peygamber (sav) Yüce Allah'ın şöyle buyurduğunu bildirmiştir:
"Ben iki sevgilisini alarak kulumu imtihan ettiğimde kulum sabrederse, ikisi karşılığında ona cenneti veririm."

Enes der ki: Hz. Peygamber iki sevgili sözüyle kişinin iki gözünü kast etmiştir.

Eş'as b. Câbir ve Ebu Zilâl, Enes rivayetinde Muttalib'in azatlısı Amr'a mutâbaat etmiştir.


    Öneri Formu
17653 B005653 Buhari, Merdâ, 7

Bize Kuteybe, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:

Peygamber (sav) Medine'ye hic­ret edip geldiğinde, babam Ebu Bekir ile Bilal (r.anhuma) sıtmaya tutuldular. Ben yanlarına girip “babacığım nasılsın, sen nasılsın ey Bilal” diye hatırlarını sordum. Ebu Bekir, kendisini sıtma nöbeti tuttuğunda “Her kişi ailesi ile birlikte sabahlar. Hal­buki ölüm ona pabucunun tasmasından daha yakındır” beytini söylerdi. Bilal ise sıtma nöbeti geçince yüksek sesle “Ah bir bilsem! bir kez olsun Mekke vadisinde geceleyecek miyim, etrafımda ızhır ve celîl otları? Bir gün Mecenne sularına varır mıyım? Bir kere daha görünür mü bana acaba Şâme ve Tafîl?” derdi. Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip bun bildirince şöyle buyurdu:

"Allah'ım! Bizlere Mek­ke'yi sevdirdiğin gibi veya ondan daha fazla Medine'yi de sevdir. Allah'ım! Sâf ve müdd ile ölçülen rızıklarımızda bizim için bereket ihsan eyle! Allah'ım! Medine'nin havasını bizim için düzeltip has­talıklardan salim kıl! Hummasını ve sıtmasını da Cuhfe'ye gönder."


    Öneri Formu
17654 B005654 Buhari, Merdâ, 8

Bize İshak, ona Halid b. Abdullah, ona Halid, ona da İkrime, İbn Abbas’ın şöyle anlattığını rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav), ziyaret etmek üzere bir hastanın evine gitmişti. Hastaya 'Üzülme, bu hastalık inşallah günahların için kefarettir' buyurdu. Adam ise 'Aksine, yaşlı bir hastayı alev alev yakan ve onu kabre doğru sürükleyen (ölümcül) bir sıtmadır' dedi. Hz. Peygamber (sav) de 'Peki, öyle olsun o zaman' buyurdu."


    Öneri Formu
17663 B005662 Buhari, Merdâ, 14

Bize Muallâ b. Esed, ona Abdulaziz b. Muhtar, ona Halid, ona da İkrime, İbn Abbas’ın (r.anhuma) şöyle anlattığını rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) bir keresinde hasta olan bir bedeviyi ziyarete gitmişti. Nebî (sav), bir hastayı ziyaret etmek için yanına vardığında 'Üzülme, bu hastalık inşallah günahlarına kefarettir' derdi. Bu bedeviye de aynısını dediğinde, bedevi 'Sen günahlarına kefarettir diyorsun, ama hiç de öyle değil. Bilakis o, yaşlı bir ihtiyarın tepesinde kaynayan veya fokurdayıp duran ve onu kabre sokacak olan bir humma hastalığıdır' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Peki, öyle olsun o zaman' dedi."


    Öneri Formu
17656 B005656 Buhari, Merdâ, 10

Bize Haccâc b. Minhâl, ona Şu'be, ona Asım, ona Ebu Osman, ona da Usame ibn Zeyd (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:

Hz. Peygamber'in kızı (Zeynep) “kızım ölmek üzere, bizim yanımızda bulunsanız” diye Hz. Peygamber'e (sav) haber gönderdi. Bu esnada zannediyorum Sa'd ve Übeyy de Hz. Peygamber (sav) ile birlikteydi. Hz. Peygamber (sav) kızına selam gönderip "Allah'ın aldığı ve verdiği her şey kendisine aittir ve olacak her şey Allah katında belirlenmiştir. Sen, sevabını Allah katından umarak sabret" buyurdu. Ancak kızı yemin billah ederek, mutlaka gelmesi için haber gönderdi. Bunun üzerine Peygamber (sav) kalktı, biz de kalk­tık. (Eve geldiğimizde) çocuk, kal­dırılıp Hz. Peygamber'in (sav) kucağına verildi. Çocuğun nefesi körük gibi inip kalkmaktaydı. Hz. Peygamber'in gözlerinden yaşlar süzüldü. Bunun üzerine Sa'd “bu (ağlama da) neyin nesi ey Allah'ın Rasulü?” dedi. Rasulullah (sav) "bu gözyaşı, Allah dilediği kullarının kalplerine koymuş olduğu bir rahmettir. Allah kullarından, sadece mer­hametli olanlara merhamet eyler" buyurdu.


    Öneri Formu
17655 B005655 Buhari, Merdâ, 9

Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Yahya, ona Hişâm, ona da babası, Âişe’nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir:
"Hastalığı sırasında bazı kimseler Hz. Peygamber’i (sav) ziyaret etmek üzere yanına geldiler. Hz. Peygamber (sav) onlara oturarak namaz kıldırdı, onlar da ayakta dikilerek ona uydular ve namaza başladılar. Hz. Peygamber (sav) hemen onlara 'Oturunuz' diye işaret etti. Namazı bitirince de 'İmama uymak gerekir. O, rükuya eğildiğinde siz de rüku yapınız. Rükudan kalktığında siz de başınızı kaldırınız. İmam oturarak namaz kılıyorsa siz de namazınızı oturarak kılınız' buyurdu."
Ebu Abdullah el-Buhari, (hocası) Humeydî’nin şöyle dediğini nakletmiştir: Bu hadis mensûhtur. Çünkü Hz. Peygamber'in (sav) son kıldırdığı namazda, kendisi oturarak, cemaat ise arkasında ayakta dikilerek namazlarını kılmışlardır.


    Öneri Formu
17658 B005658 Buhari, Merdâ, 12

Bize Mekki b. İbrahim, ona Cu’ayd, ona Ayşe bt. Sa’d, ona da babası Sa’d şöyle rivayet etti:
Ben, Mekke’de çok ağır bir hastalığa yakalanmıştım. Peygamber (sav) beni ziyaret etmek üzere (evime) geldi. Ona “Ey Allah’ın peygamberi! Ben (ölürsem) geriye büyük bir mal bırakıyorum. Halbuki ben geriye bir tek kız evladından başka mirasçı bırakmış değilim. Bu yüzden ben malımın üçte ikisini vasiyet ediyorum, ona da üçte birini bırakıyorum, dedim. Peygamber (sav) “Hayır. (Bu olmaz)” dedi. Ben Öyleyse yarısını vasiyet edeyim, kalan yarısını da (miras) bırakayım! dedim. Peygamber (sav) yine “Hayır!” buyurdu. Ben üçte birini vasiyyet edeyim de kızıma üçte ikisini bırakayım, dedim. Peygamber (sav) "Üçte biri (vasiyet et.) Üçte bir de çoktur" buyurdu. Sonra elini alnıma koydu. Ardından elini yüzüm ve karnım üzerine sürüp sıvazladı. Daha sonra da “Allah’ım! Sa’d’a şifa ver ve ona hicretini tamam eyle!” diye dua etti. O’nun el sürmesinin ciğerim üzerinde duran soğukluğunu zannediyorum şu ana kadar hissetmekte devam ettim.


    Öneri Formu
17659 B005659 Buhari, Merdâ, 13


    Öneri Formu
17657 B005657 Buhari, Merdâ, 11


    Öneri Formu
17661 B005661 Buhari, Merdâ, 14


    Öneri Formu
17660 B005660 Buhari, Merdâ, 13