11724 Kayıt Bulundu.
Bize Ârim, ona Hammâd, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Talha ile Enes b. Nadr, Enes ibn Mâlik'e dağlama tedavisi uygulamışlar ve dağlamayı Ebu Talha bizzat kendi eliyle yapmıştır.
Abbâd b. Mansur der ki: Bize Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da Enes b. Mâlik şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Ensâr'dan bir hane halkına zehirli hayvanların zehrinden ve kulak ağrısından korunmak üzere rukye (okuyup üflemek) yoluyla tedaviye izin vermiştir.
Yine Enes der ki: Rasulullah (sav) hayatta iken zatülcenp hastalığından dolayı bana dağlama tedavisi yapıldı. Ebu Talha, Enes b. Nadr ve Zeyd b. Sabit benim bu tedavimde hazır bulundu, Ebu Talha dağlamayı yaptı.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Abdülhamid b. Abdurrahman b. Zeyd b. Hattab, ona Abdullah b. Abdullah b. Hâris b. Nevfel, ona da Abdullah b. Abbas şöyle söylemiştir:
"Ömer b. Hattab (ra), Şam’a doğru yola çıktı. Nihayet Serğ denilen yere gelince kendisini Ecnad’ın yöneticileri olan Ebu Ubeyde b. Cerrah ve arkadaşları karşıladı ve ona Şam’da veba çıktığını haber verdiler. Bunun üzerine Ömer ‘Bana ilk muhacirleri çağır’ dedi. Ben de hemen onları çağırdım. Ömer, Onlara Şam’da veba çıktığını söyleyip istişare etti. Onlar da bu konuda ihtilafa düştüler. Bazıları 'Önemli bir iş için yola çıktın. Bundan vaz geçmeni uygun bulmuyoruz' dediler. Bazıları da 'Beraberinde diğer insanlar ve Rasulullah’ın (sav) ashabı var. Onları bu vebaya götürmeni uygun bulmuyoruz' dediler. Ömer 'Gidebilirsiniz' dedi. Ardından 'Bana ensârı çağır' dedi. Ben de kendisine onları çağırdım. Ömer onlarla istişare etti. Onlar da muhacirler gibi davrandılar, onların ihtilafa düştükleri gibi ihtilafa düştüler. Ömer 'Gidebilirsiniz' dedi. Sonra 'Bana burada bulunan fetih yılında hicret etmiş olan Kureyşli ihtiyarları çağır' dedi. Ben de onları çağırdım. Onlardan hiç kimse ihtilaf etmedi. Dediler ki 'İnsanları geri döndürmenin ve bu vebaya götürmemenin uygun olacağını düşünüyoruz' Bunun ardından Ömer insanlar arasında 'Ben sabaha bir bineğin sırtına binmiş olacağım. Siz de sabaha bir bineğin sırtında olun' diye seslendi. Bunun üzerine Ebu Ubeyde b. Cerrah 'Allah’ın kaderinden kaçmak için mi?' dedi. Ömer (ra) 'Bunu keşke senden başkası söyleseydi ey Ebu Ubeyde!' dedi ve 'Evet, Allah’ın kaderinden yine Allah’ın kaderine kaçıyoruz. Ne dersin? Senin bir takım develerin olsaydı da biri verimli diğeri kurak iki yakası olan bir vadiye inseydin, verimli olanda develerini otlattığında Allah’ın takdiriyle otlatmış, kurak olanda otlattığında da yine Allah’ın takdiriyle otlatmış olmaz mıydın?' diye ekledi. Derken Abdurrahman b. Avf geldi. Bazı ihtiyaçları için ortadan kaybolmuştu. Abdurrahman şöyle dedi: Bu konuda bende bir bilgi var. Rasulullah’ı (sav) 'Bir yerde veba olduğunu duyduğunuz zaman oraya gitmeyin. Sizin de içerisinde bulunduğunuz bir yerde veba çıktığı zaman da vebadan kaçmak için oradan çıkmayın' buyururken duydum. Bunun üzerine Ömer (ra), Allah’a hamd etti ve oradan ayrıldı."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Hişâm, ona da Fâtıma bt. Münzir şöyle demiştir:
"Esma bt. Ebu Bekir'e (r.anhüma) sıtma hastalığına yakalanan bir kadın getirildiğinde, biraz su alır ve boynundan göğsüne doğru döker ve şöyle derdi: Hz. Peygamber (sav) bize sıtmanın hararetini, suyla düşürmemizi emrederdi."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur:
"Humma (ateşli hastalık), cehennemin hararetinden bir parçadır. Onu su ile soğutunuz."
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Habib b. Ebu Sabit, ona İbrahim b. Sa'd, Usame b. Zeyd'in, Sa'd'a şöyle dediğini aktarmıştır:
Peygamber (sav) "Bir yerde veba hastalığı çıktığını duyduğunuz zaman, oraya girmeyiniz. Sizin bulunduğunuz yerde veba hastalığı çıkarsa, sakın oradan çıkmayınız" buyurdu. Ben (İbrahim b. Sa'd'a) “sen, Usame'nin bu hadisi Sa'd'a aktardığını işittin ve Sa'd'ın da bunu yadırgamadığına şahit oldun mu?” diye sordum, o da “evet” dedi.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nuaym el-Mucmir, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Medine'ye Deccâl Mesîh ve taun girmez"
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْحُمَّى مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ