Giriş

Bize Müsedded, ona Abdulvaris, ona da Abdulaziz şöyle rivayet etmiştir:
Ben ve Sabit, Enes b. Malik’in huzuruna girdik. Sabit 'Ey Ebu Hamza! Ben hastalandım' dedi. Bunun üzerine Enes, 'Ben sana Rasulullah’ın (sav) rukyesiyle (okuduğu dualarla) rukye yapayım mı?' dedi. Sabit “Evet yap” cevabını verdi. Enes de şu duayı okudu:
“Ey insanların Rabbi! Ey Rahatsızlığı gideren! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. O şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın.”


    Öneri Formu
17851 B005742 Buhari, Tıp, 38

Bana Ahmed b. Ebu Recâ, ona Nadr, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti:
Rasulullah (sav) şöyle söyleyerek (şifa macıyla hastaya) rukye yapardı:
"Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider. Şifa senin elindedir. Onu senden başka çözecek (giderecek) yoktur."


    Öneri Formu
17853 B005744 Buhari, Tıp, 38

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Abdurabbih b. Said, ona Amra, ona da Aişe (r.anha), şöyle rivayet etti: Nebi (sav) hastaya şöyle dua ederdi:
"Allah'ın adıyla! Şu birimizin tükürüğü ile karışmış beldemizin toprağıdır. Rabbimizin izniyle, bununla hasta­mız şifalanır."


    Öneri Formu
17854 B005745 Buhari, Tıp, 38

Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyan, ona Süleyman, ona Müslim, ona Mesruk, ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etti:
Nebi (sav) ailesinden (hastalanan) birisine korunması için dua eder, onu sağ eliyle sıvazlar ve şöyle derdi:
"Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Ona şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın."
Süfyân dedi ki: Ben bu hadisi Mansur’a rivayet ettim. O, İbrahim’den; o Mesruk’tan; o da Aişe’den bunun benzerini nakletti.


    Öneri Formu
17852 B005743 Buhari, Tıp, 38

Bize Sadaka b. Fadl, ona İbn Uyeyne, ona Abdurabbih b. Said, ona Amra, ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Nebi (sav) hastaya yaptığı duada (rukye) şöyle söylemiştir:
"Şu birimizin tükürüğü ile karışmış beldemizin toprağıdır. Rabbimizin izniyle bunlarla hastamız şifalanır."


    Öneri Formu
17855 B005746 Buhari, Tıp, 38

Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Ebu Bişr, ona Ebu Mütevekkil, ona da Ebu Said el-Hudrî’nin (ra) rivayet ettiğine göre:
Rasulullah'ın (sav) ashabından bir grup bir sefere çıktı ve nihayet Arap kabilelerinden birinin bölgesine vardılar. Onlardan kendilerini misafir etmelerini istediler. Onlar ise misafir etmekten kaçındılar. (O esnada)bu kabilenin reisini akrep soktu. Onun için her şeyi denediler ama hiçbir şey fayda vermiyordu. Onlardan bazıları:
Şu yakınınıza konaklayan kafileye gitseniz, belki onların birinde fayda verecek bir şey vardır, dediler. Bunun üzerine onlardan bir grup (kafileye gelip):
'Ey topluluk, reisimizi akrep soktu; kendisi için her şeyi yaptık fakat hiçbir şey fayda vermiyor. Sizden birinizin yanında şifa verecek bir şey var mı? diye sordular.
Kafileden bazısı (Ebu Said);
'Evet, ben dua eder ve tedavi ederim ama sizden bizi misafir etmenizi istedik, fakat siz misafir etmediniz. Onun için ben de şimdi bizim için bir ücret tayin edinceye kadar dua etmeyeceğim', dedi.
Bu meselede (otuz adetli)bir sürü koyun (tedavi ücreti olmak) üzerine anlaştılar. O da (Ebu Saîd) hastaya gelip üzerine (el-Hamdu lillâhi rabbi'l-alemîn...) Fatiha suresini okudu ve üfledi. Nihayet adam, sanki bağından kurtulmuş (hayvan) gibi serbestlendi (iyileşti), ileri geri yürümeye başladı. (Kabile reisi) kafileye anlaştıkları ücreti verdi.
Kafileden bir kısmı; 'Sürüyü paylaşınız' dediler. Okuyup dua edip tedavi eden (Ebu Said) ise;
Rasulullah'a (sav) gidip de meseleyi danışmadıkça yapmayınız, dedi. Onlar da Rasulullah'a (sav) gidip hadiseyi anlattılar. Rasulullah (sav):
"Onun (Fâtiha'nın) bu kadar tesirli bir dua olduğunu nereden bildiniz? İyi yapmışsınız, şimdi koyunları taksim ediniz ve bana da bir pay ayırınız' buyurdu.


    Öneri Formu
17860 B005749 Buhari, Tıp, 39

Bana Abdullah b. Ebu Şeybe, ona Yahya, ona Süfyan, ona el-xxcA’meş, ona Müslim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti:
Nebi (sav) onlardan herhangi birine (hasta olana) sağ eliyle dokunarak (sıvazlayarak) şöyle dua ederdi:
"Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın.”
Ben Mansur'a bu hadisten söz ettim. O da bana İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe isnadıyla yukarıdaki hadise benzer bir rivayette bulundu.


    Öneri Formu
17862 B005750 Buhari, Tıp, 40

Bana Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:

Peygamber (sav) vefat hastalığı sırasında Muavizzât (felak ve Nas) Surelerini okuyarak kendisi üzerine üflerdi. Hastalığı ağırlaşınca, bu Sureleri kendisi­ne ben okur ve elinin bereketinden dolayı, kendi eliyle O'na mesh ederdim. Ma'mer der ki: Ben İbn Şihâb'a “Rasulullah (sav) nasıl nasıl okuyup üflerdi?” diye sordum. o da “ellerine okur, üfler sonra elleriyle yüzünü mesh ederdi” dedi.


    Öneri Formu
17864 B005751 Buhari, Tıp, 41

Bize Abdülaziz b. Abdullah el-Üveysî, ona Süleyman, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir:

Rasulullah (sav) yatağına girdi­ği zaman "Kul huve'Allahu ahad" (İhlas), ve "Muavvezeteyn" (Felâk ve Nas) surelerini okuyup iki avucunun içine üfler, Sonra da iki eliyle yüzünü ve bedeninden elinin ulaştığı yerleri sıvazlardı. Âişe der ki: Rasulullah (sav) hastalandığı zaman, bu işi benim yapmamı bana emrederdi.

Yunus der ki: Ben İbn Şihâb'ın yatağına girdiği zaman böyle yaptığını görürdüm.


    Öneri Formu
17857 B005748 Buhari, Tıp, 39


    Öneri Formu
17856 B005747 Buhari, Tıp, 39