11727 Kayıt Bulundu.
Bana Muhammed, ona Mahled, ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) İştimalu's-sammâ'yı (kişinin elbisesini, iki omuzundan biri üzerine koyması ve diğer omuzunun açık kalıp üzerinde herhangi bir örtünün bulunmamasını) ve kişinin, altında iç çamaşırı olmadığı halde tek parça elbiseye bürünmüş bir şekilde ayaklarını dikerek kalçası üzerine oturmasını yasaklamıştır."
Açıklama: İştimalu's-sammâ tarifi için 20&arama=a'>B005820 numaralı hadise bakınız
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyûb, ona Humeyd b. Hilâl, ona da Ebu Bürde (ra) şöyle demiştir:
Âişe (r.anha) kaba kumaştan dokunmuş bir kaftan ve bir gömlek çıkardı ve “Peygamber'in (sav) ruhu bu iki giysi içinde alındı” dedi.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Yûnus, ona İbn Şihâb, ona Âmir b. Sa'd, ona da Ebu Saîd el-Ensarî (ra) şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) iki türlü giyinişi ve iki türlü alışverişi yasakladı. Yasakladığı iki alış veriş Mülâmese ve Münâbeze'dir. Mulâmese: Bir kimsenin, geceleyin ya da gündüz eliyle bir kumaşa dokunması ve o kumaşı alt üst etmeden, sâdece elini dokundurarak satın almasıdır. Munâbeze ise bir kişinin kendi kumaşını diğer bir adama, diğer adamın da kendi kumaşını ona doğru atması ve bu atışma sonucunda, kumaş incelenmeden ve karşılıklı rıza olmadan, aralarında alışverişin gerçekleşmesidir. Yasakladığı iki giyim tarzı: İştimalu's-sammâ, yani kişinin elbisesini, iki omuzundan biri üzerine koyması ve diğer omuzunun açık kalıp üzerinde herhangi bir örtünün bulunmaması, diğeri ise altında iç çamaşırı olmadığı halde kişinin tek parça elbiseye bürünmüş bir şekilde ayaklarını dikerek kalçası üzerine oturmasıdır."
Bize Muhammed b. Beşşâr (el-Abdî), ona Abdülvehhab (b. Abdülmecid es-Sakafî), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona da İkrime'nin (mevla İbn Abbas) rivayet ettiğine göre Rifâa karısını boşadı. Bilahare bu kadınla Abdurrahman b. Zübeyr el-Kurazî evlendi. Olayla ilgili olarak Hz. Âişe (r. anhâ) şöyle demiştir:
Kadının üzerinde yeşil bir baş örtüsü vardı. Kadın, (kocasıyla ilgili olarak) Hz. Âişe'ye dert yandı. Ona (gördüğü şiddetten kaynaklanan) cildindeki yeşil rengi gösterdi. Rasulullah (sav) gelince -(ravi İkrime şöyle dedi;) ki kadınlar genellikle birbirine arka çıkarlar- Hz. Âişe (r. anhâ); "Mü'min kadınların karşılaştıkları çile gibisini görmedim. Kadının cildi, giysisinden çok daha yeşil!" dedi. Bu arada Abdurrahman b. Zübeyr, kadının Rasulullah'ın (sav) yanına geldiğini duymuştu. Hemen yanına başka bir kadından olan iki oğlunu alıp o da geldi. Kadın; "Vallahi, benim ona karşı hiçbir suçum yok. - Elbisesinden bir püskül alarak- şu da var ki ondaki şey, benim (cinsel) ihtiyacımı şundan daha iyi gideriyor değil!" dedi. Abdurrahman b. Zübeyr de; "Vallahi, yalan söylüyor, ya Rasulallah! Ben onu kesinlikle deri silkeler gibi silkeliyorum. Fakat o, (tekrar) Rifâa'yı istediği için sıkıntı çıkarıyor." dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kadına hitaben; "Durum öyleyse kocan Abdurrahman senin balından tatmadıkça Rifâa'ya helal olmazsın ya da (ravi tereddüt etmiştir) Rifâa'ya uygun olmazsın." buyurdu. Ardından Abdurrahman b. Zübeyr'in yanındaki iki oğluna baktı ve "Oğulların mı bunlar?" diye sordu. Abdurrahman b. Zübeyr; "Evet." diye cevap verdi. Bu durum karşısında Rasulullah (sav) kadına şöyle buyurdu: "Davasını sürdüğün iddian işte bu! Vallahi, oğulları ona, karganın kargaya benzediğinden çok daha fazla benziyorlar."