11727 Kayıt Bulundu.
Bize Malik b. İsmail, ona İsrâil, ona da Osman b. Abdullah b. Mevheb şöyle demiştir:
"Ailem beni, içinde Hz. Peygamber’in saçlarından bulunan su kabını almak üzere Ümmü Seleme’ye gönderdi İsrâîl üç parmağını yumarak (bardağı tarif etti) İnsanlar, bir kişiye göz değdiğinde ya da başka bir sıkıntı olduğunda Ümmü Seleme'ye bir kabını gönderirdi. Ben Ümmü Seleme'nin yanındaki kaba (الجُلْجُل) göz attım, içinde kırmızı saç telleri gördüm."
Bize İsmail, ona Malik, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) ne çok uzun boyluydu, ne de çok kısa. Ten rengi ne kireç kadar beyazdı ne de aşırı esmer. Saçları ne çok kıvırcık ve kısa, ne de çok düzdü. Allah O'nu kırkıncı yaşının başında peygamber olarak gönderdi. Peygamber olarak on sene Mekke'de, on sene de Medine'de ikamet etti. altmış yaşlarında iken vefat etti. Vefat ettiğinde saçında ve sakalında yirmi beyaz kıl ancak vardı.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Nâfi, ona Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ben bu gece rüyamda kendimi Kâbe'nin yanında gördüm. Orada esmer bir adama denk geldim ki bu adam, esmer erkekler içinde bir gözün görebileceği en yakışıklı kişiydi. Onun kulak memelerini geçmiş uzun, güzelce taranmış ve sanki su damlıyor gibi gözüken bir saçı vardı ki, o da bir gözün görebileceği en güzel saçtı. Bu zât iki adama -yahut iki adamın omuzlarına- dayanarak Kâbe'yi tavaf ediyordu. “Bu kimdir?” diye sordum. “Meryem oğlu Mesih” denildi. Bu sırada, son derece kıvırcık saçlı, sağ gözü, sanki salkımdaki benzerlerinden dışarıya fırlamış iri bir üzüm tanesi gibi, şaşı olan bir adamla karşılaştım, “bu kimdir?” diye sordum. Bana “Deccal Mesih” denildi."