11727 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed Müsenna, ona Gunder, ona Şu'be, ona da Avn b. Ebu Cuhayfe şöyle demiştir:
Babası (Ebu Cuhayfe) hacamat yapan bir köle satın almış (ve kölenin hacamat aletlerinin kırılmasını emretmiş), ardından da şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) hacamat yaparak, köpek satarak, fuhuş yaparak para kazanmayı yasaklamış, faiz yiyene, yedirene, dövme yapana, dövme yaptırana ve suret yapan, put imal eden musavvire lanet etmiştir.
Bize Malik b. İsmail, ona Süfyân, ona Zührî, ona Übeydullah, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Halid (r.anhuma) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir:
"Bir câriye zina ettiği zaman onu kamçılayın. Sonra yine zina ettiğinde onu yine kamçılayın. Sonra yine zina ettiğinde ona yine kamçılama cezası uygulayın. Üçüncüde yahut dördüncüde o cariyeyi kıldan örülmüş (değersiz) bir ip karşılığında bile olsa satınız."
Bize Malik b. İsmail, ona Süfyân, ona Zührî, ona Übeydullah, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Halid (r.anhuma) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir:
"Bir câriye zina ettiği zaman onu kamçılayın. Sonra yine zina ettiğinde onu yine kamçılayın. Sonra yine zina ettiğinde ona yine kamçılama cezası uygulayın. Üçüncüde yahut dördüncüde o cariyeyi kıldan örülmüş (değersiz) bir ip karşılığında bile olsa satınız."
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Bukeyr, ona Busr b. Saîd, ona Zeyd b. Hâlid, ona da Rasulullah'ın sahâbîsi Ebu Talha şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) "Melekler, içinde suret bulunan bir eve girmez" buyurdu. Busr der ki: Sonra (bu hadisi bana rivayet eden) Zeyd hastalandı, biz de ziyaretine gittik. Eve girdiğimde kapısında, üzerinde suret bulunan bir perde asılı olduğunu gördüm. Hz. Peygamber'in eşi Meymune'nin elinde büyüyen Ubeydullah'a “İslâm'ın ilk günlerinde suretin yasak olduğunu bize söyleyen Zeyd değil miydi?” dedim. Ubeydullah bana “Zeyd'in rivayetinde 'elbisedeki nakış hariç' dediğini duymadın mı” diye cevap verdi.
İbn Vehb der ki: Bu hadisi bize Amr b. Hâris, Bukeyr, ona Busr, ona Zeyd, ona da Ebu Talha, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: أُكْلَةً أَوْ أُكْلَتَيْنِ : İfadesi ravinin şekki olarak yorumlanıp lokma anlamına geldiği gibi, yemeğin az olmasından dolayı lokmadan daha az bir şey anlamında da yorumlanmıştır. Onun için çeviride tadımlık bir şey diye tercüme tercih edilmiştir. فَإِنَّهُ وَلِىَ عِلاَجَهُ : Hizmetçi yemek hazırlarken ateşin sıcaklığına ve yemeğin kokusuna katlanarak pişirme işini üstlenmiştir.