11727 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan ona Hişam ona babası (Urve b. Zübeyr) ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sakın sizden biriniz 'nefsim habis oldu' demesin. Bunun yerine 'nefsim kötüleşti' desin."
Açıklama: Hadiste geçen "habise" ve "lakise" kelimeleri "kirlenme" açısından aynı anlama gelse de Hz. Peygamber (sav) müslümanın nefsine habislik izafe etmesini hoş görmediği için aynı anlama gelen başka bir kelime kullanılmasını tavsiye etmiştir. Bir bakıma "habis" kelimesini çağrışımları açısından kullanmayı uygun görmemiştir. Hadis Hz. Peygamber'in (sav) hassasiyetleri hakkında bize bilgi vermesi açısından önemlidir. Kötü çağrışımları olan kelimeleri benzer çağrışımları olmayan diğer kelimelerle değiştirmek Hz. Peygamber'in âdetleri arasındadır (bk. Aynî, Umdetü'l-kārî, [Beyrut, ts], 22/201-2).
Bize Abdan, ona Abdullah, ona ez-Zührî, ona Ebu Ümame ona da babasının (Sehl b. Huneyf) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sakın sizden biriniz 'nefsim habis oldu' demesin. Bunun yerine 'nefsim kötüleşti' desin."
(Buhârî:) Ukayl da (bu hadisi ez-Zührî'den rivayet ederek) Yunus ibn Yezîd'e mütabaat etmiştir.
Açıklama: Hadiste geçen "habise" ve "lakise" kelimeleri "kirlenme" açısından aynı anlama gelse de Hz. Peygamber (sav) müslümanın nefsine habislik izafe etmesini hoş görmediği için aynı anlama gelen başka bir kelime kullanılmasını tavsiye etmiştir. Bir bakıma "habis" kelimesini çağrışımları açısından kullanmayı uygun görmemiştir. Hadis Hz. Peygamber'in (sav) hassasiyetleri hakkında bize bilgi vermesi açısından önemlidir. Kötü çağrışımları olan kelimeleri benzer çağrışımları olmayan diğer kelimelerle değiştirmek Hz. Peygamber'in âdetleri arasındadır (bk. Aynî, Umdetü'l-kārî, [Beyrut, ts], 22/201-2).
Bize Ayyaş b. Velid, ona Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ebu Seleme ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Üzüme 'kerm' adını vermeyiniz ve 'hay zarar ziyana uğrayası (dehr) zaman da demeyiniz. Çünkü Allah dehrdir (zamanın sahibidir)."
Açıklama: Câhiliye döneminde kendisinden içki yapıldığı ve içki içen insanların kontrollerini kaybederek fazla harcama ve ikramda bulunmalarına sebep olduğu için üzüme cömert anlamında "kerm" denilmekteydi. Hz. Peygamber üzüme bu ismin verilmesini uygun görmemiştir (Nevevî, el-Minhâc [Beyrut, 1972], 15/4). Nitekim başka bir rivayette asıl cömert nitelemesini hak edeninin müslüman veya müslümanın kalbi olduğunu ifade etmiştir (Müslim, "Elfâz", 8, 9).
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"İnsanlar (üzüm ağacına) kerm diyorlar. Kerm, ancak mü'minin kalbidir."
Açıklama: Câhiliye döneminde kendisinden içki yapıldığı ve içki içen insanların kontrollerini kaybederek fazla harcama ve ikramda bulunmalarına sebep olduğu için üzüme cömert anlamında "kerm" denilmekteydi. Hz. Peygamber ise üzüme bu ismin verilmesini uygun görmemiştir (Nevevî, el-Minhâc [Beyrut, 1972], 15/4).
Açıklama: Dabbâ (Kabak, kelekten yapılan kap), Hantem (Yağ sürülmüş testi), Müzeffet (zift ile kaplanmış kap), Nekîr (bardak şeklinde oyulan ve içinde nebiz yapılan ağaç kap) anlamına gelmektedir.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'tan (sav) şöyle rivayet etmiştir:
"Yüce Allah buyurur ki: İnsanoğlu zamana sövüyor. Halbuki zamanı yaratan benim. Gece ve gündüz benim elimdedir."
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yahya (b. Said), ona Süfyan (b. Said es-Sevrî), ona Sa'd b. İbrahim, ona Abdullah b. Şeddâd, ona da Ali (b. Ebu Talib) şöyle demiştir:
"Ben, Rasulullah'ı (sav) Sa'd (b. Ebu Vakkas) dışında hiçbir kimse için, 'annem-babam sana feda olsun' derken duymadım. Sadece onun için, 'At! Ey Sa'd! Babam-annem sana feda olsun' dediğini duydum. Sanıyorum bu olay Uhud savaşında olmuştu."