11627 Kayıt Bulundu.
Bize İshak, ona Abdussamed, ona Şu'be, ona Adiyy b. Sabit, ona da Berâ ve İbn Ebu Evfâ şöyle rivayet etmiştir:
Hayber günü (yemek) kazanlarını (ocaklar üzerine) koymuş olan sahabeye Hz. Peygamber (sav) "kazanları (içindeki yemeği) dökünüz" buyurmuştur.
Açıklama: Konunun daha geniş açıklaması için İM003192 ve B003155 numaralı hadislere bakınız.
Bize Süleyman b. Abdurrahman, ona Sa'dân b. Yahya, ona Muhammed b. Ebu Hafsa, ona Zuhrî, ona Ali b. Hüseyin, ona da Amr b. Osman şöyle rivayet etmiştir:
Üsame b. Zeyd, Hz. Peygamber'e (sav) "Ey Allah'ın Rasulü, yarın Mekke'de nerede konaklayacaksınız?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) " Akîl bize konak mı bıraktı ki" buyurdu.
Bize Süleyman b. Abdurrahman, ona Sa'dân b. Yahya, ona Muhammed b. Ebu Hafsa, ona Zuhrî, ona Ali b. Hüseyin, ona da Amr b. Osman şöyle rivayet etmiştir:
Üsame b. Zeyd, Hz. Peygamber'e (sav) "Ey Allah'ın Rasulü, yarın Mekke'de nerede konaklayacaksınız?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) de " Akîl bize konak mı bıraktı ki" diye cevap verdi.
Bize İshak, ona Abdussamed, ona babası (Abdülvâris b. Saîd), ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) Mekke'ye geldiğinde içeride putlar olduğu için Kâbe'ye girmek istemedi. Emretti, putlar dışarı çıkarıldı. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in, ellerinde fal okları bulunan, heykellerini de çıkardılar. Rasulullah 'Allah kahretsin onları! Vallahi onlar, bu iki Peygamber’in asla şu fal oklarıyla kısmetlerini aramadıklarını biliyorlardı' buyurdu; sonra Kâbe'ye girip her köşesinde tekbir getirdi, ardından namaz kılmadan Kâbe'den dışarı çıktı."
Ma'mer, Eyyüb'den yaptığı rivayetinde Abdüssamed'e mutâbaat etti.
Vuheyb der ki: Bize Eyyüb, ona da İkrime bu hadisi Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Amr b. Halid, ona Züheyr, ona Asım, ona Ebu Osman, ona da Mücâşi şöyle demiştir:
Mekke'nin fethinden sonra kardeşimle birlikte Hz. Peygamber'e (sav) geldim ve "ey Allah'ın Rasulü, hicret üzerine biat etmesi için kardeşimi sana getirdim" dedim. Rasulullah (sav) "hicret etmiş olanlar, ondaki fazileti alıp gitmiştir" buyurdu. ben de "şimdi ne üzerine biat kabul edeceksin?" diye sordum. Hz. Peygamber (sav) "ben onunla Müslüman olmak, iman etmek ve cihâd üzerine biat ederim" buyurdu.
Ebu Osman en-Nehdî der ki: Ben daha sonra, bu iki kardeşin büyüğü olan Ebu Ma'bed Mucâlid'e yetiştim ve Mucâşi'den işitmiş olduğum hadisi ona sordum, o da "Mucâşi' doğru söylemiş" dedi.
Bize İshak, ona Abdussamed, ona babası (Abdülvâris b. Saîd), ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) Mekke'ye geldiğinde içeride putlar olduğu için Kâbe'ye girmek istemedi. Emretti, putlar dışarı çıkarıldı. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in, ellerinde fal okları bulunan, heykellerini de çıkardılar. Rasulullah "Allah kahretsin onları! Vallahi onlar, bu iki Peygamber’in asla şu fal oklarıyla kısmetlerini aramadıklarını biliyorlardı." buyurdu, sonra Kâbe'ye girip her köşesinde tekbir getirdi, ardından namaz kılmadan Kâbe'den dışarı çıktı.
Ma'mer, Eyyüb'den yaptığı rivayetinde Abdüssamed'e mutâbaat etti.
Vuheyb der ki: Bize Eyyüb, ona da İkrime bu hadisi Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Bize Muhammed b. Ebu Bekir, ona Fudayl b. Süleyman, ona Asım, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Mücaşi b. Mesud şöyle demiştir:
Ben hicret üzerine biat etmek için Ebu Ma'bed'i Hz. Peygamber'e (sav) götürdüm. Hz. Peygamber (sav) "hicret üzerine biat etme (Mekke fethinden önce) hicret edenlerle birlikte sona erdi. Ben onun biatını Müslüman olmak ve cihâd etmek şartı ile alırım" buyurdu.
Râvî (Ebu Osman) der ki: Ben Ebu Ma'bed'e yetiştim ve kardeşi Ebu Mucâşi'nin bana rivayet ettiği bu hadisi ona sordum, o da "Mucâşi doğru söylemiş" dedi.
Hâlid ise, Ebu Osman'dan aktardığı rivayette, Mucâşi'nin, kardeşi Mücâlid'i (Hz. Peygamber'e) götürdüğünü söylemiştir.
Bize Muhammed b. Ebu Bekir, ona Fudayl b. Süleyman, ona Asım, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Mücaşi b. Mesud şöyle demiştir:
Ben hicret üzerine biat etmek için Ebu Ma'bed'i Hz. Peygamber'e (sav) götürdüm. Hz. Peygamber (sav) "hicret üzerine biat etme (Mekke fethinden önce) hicret edenlerle birlikte sona erdi. Ben onun biatını Müslüman olmak ve cihâd etmek şartı ile alırım" buyurdu.
Râvî (Ebu Osman) der ki: Ben Ebu Ma'bed'e yetiştim ve kardeşi Ebu Mucâşi'nin bana rivayet ettiği bu hadisi ona sordum, o da "Mucâşi doğru söylemiş" dedi.
Hâlid ise, Ebu Osman'dan aktardığı rivayette, Mucâşi'nin, kardeşi Mücâlid'i (Hz. Peygamber'e) götürdüğünü söylemiştir.
Bize İshak, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Hasan b. Müslim, ona da Mücahid'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Mekke fethi günü (konuşmak için) kalkıp şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz ki, Allah, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Mekke'yi haram (dokunulmazlık bölgesi) kılmıştır ve kıyamete kadar da Allah'ın verdiği bu haramlık vasfı devam edecektir. Ne benden önce ne de benden sonra hiç kimse için bu haram niteliği kaldırılmayacaktır. Benim için de sadece bir defa, bir saatliğine helal kılındı. Mekke'nin av hayvanı ürkütülmez, dikeni kesilmez, yaş otları koparılmaz. Buluntu malını, sahibini arayacak kişi dışında, kimse alamaz." Bu sırada Abbas b. Abdulmuttalib "Ey Allah'ın Rasulü, ızhır otu hariç olsun. Çünkü ızhır otu demirciler için ve evlerimiz için zaruridir" dedi. Rasulullah (sav) biraz sükût ettikten sonra "ızhır otu hariç, o helaldir" buyurdu.
ibnu Cureyc, Abdulkerim'den, o İkrime'den; o da İbn Abbâs'tan, bu hadisin aynısını ya da benzerini rivayet etmiştir.
Bu hadisi Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Bize İshak, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Hasan b. Müslim, ona da Mücahid'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Mekke fethi günü (konuşmak için) kalkıp şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz ki, Allah, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Mekke'yi haram (dokunulmazlık bölgesi) kılmıştır ve kıyamete kadar da Allah'ın verdiği bu haramlık vasfı devam edecektir. Ne benden önce ne de benden sonra hiç kimse için bu haram niteliği kaldırılmayacaktır. Benim için de sadece bir defa, bir saatliğine helal kılındı. Mekke'nin av hayvanı ürkütülmez, dikeni kesilmez, yaş otları koparılmaz. Buluntu malını, sahibini arayacak kişi dışında, kimse alamaz." Bu sırada Abbas b. Abdulmuttalib "Ey Allah'ın Rasulü, ızhır otu hariç olsun. Çünkü ızhır otu demirciler için ve evlerimiz için zaruridir" dedi. Rasulullah (sav) biraz sükût ettikten sonra "ızhır otu hariç, o helaldir" buyurdu.
ibnu Cureyc, Abdulkerim'den, o İkrime'den; o da İbn Abbâs'tan, bu hadisin aynısını ya da benzerini rivayet etmiştir.
Bu hadisi Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.