11635 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav), vefat ettiği hastalığa yakalandığında, Bilâl O'na gelir, namaz vaktini bildirirdi. Peygamber: "Ebu Bekir'e emredin de namazı kıldırsın" buyurdu. Ben “Ebu Bekir ince kalpli bir insandır. Eğer senin makamına geçerse ağlar ve okuyamaz” dedim. Peygamber(sav) yine "Ebu Bekir'e emredin, namazı kıldırsın" buyurdu. Ben de söylediklerime benzer şeyler söyledim. Peygamber (sav) üçüncü veya dördüncü defasında: "Sizler Yusuf Peygamber'in etrafındaki kadınlardansınız. Ebu Bekir'e emredin de namazı o kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekir namazı kıldırmaya başladı. Peygamber de iki kişiye dayanarak çıktı. Peygamber'in ayakları ile yerde çizgi çizerek gelmesi hâlâ gözümün önündedir. Ebu Bekir, Peygamber'i görünce geri çekilmeye çalıştı. Peygamber "namazı kıldır" diye işaret etti. Fakat Ebu Bekir imamlık makamından geriye çekildi. Peygamber Ebu Bekir'in yanı başına oturdu. Ebu Bekir, tekbirleri insanlara duyuruyordu.
Bu hadisi A'meş b. Süleyman'dan rivayet etmede Muhâdır, Abdullah b. Davud'a mutâbaat etmiştir.
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Esved, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığı zaman Bilal namaz vaktini bildirmek üzere geldi. Rasulullah "Ebu Bekir'e söyleyin de insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ben de “ey Allah'ın Rasulü! Ebu Bekir yumuşak kalpli bir insandır. Muhakkak ki o senin makamında durduğu zaman insanlara sesini duyuramaz. Bu işi Ömer'e emretsen” dedim. Rasulullah "Ebu Bekir'e emrediniz, o insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ben Hafsa'ya da: “Şübhesiz Ebu Bekr hüzünlü bir kimsedir. Muhakkak ki o senin makamında durduğu zaman kıraati insanlara duyuramaz. Ömer'e emir buyursan” deyiver, dedim. Rasulullah "siz, Yusuf Peygamber'in etrafındaki kadınlarsınız. Ebu Bekir'e söyleyin insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ebu Bekir namaza başlayınca, Rasulullah kendinde bir hafiflik hissetti de kalktı ve iki adama dayanarak, iki ayağı yerde sürüne sürüne götürüldü. Nihayet mescide girdi. Ebu Bekir, O'nun gelişteki hafif sesini işitince, gerilemeye çalıştı. Rasulullah ona işaret etti. Akabinde Rasulullah geldi, nihayet Ebu Bekir'in soluna oturdu. Ebu Bekir ayakta namaz kılıyordu. Rasulullah ise oturarak namaz kılıyordu. Ebu Bekir, Rasulullah'ın namazına uyuyordu, insanlar da Ebu Bekir'in (ra) namazına uyuyorlardı.
Bize İsmail, ona Malik b. Enes, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da müminlerin annesi Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) hastalığı içinde: "Ebu Bekir'e insanlara namaz kıldırmasını emredin" buyurdu. Aişe şöyle devam etti: Ben, “Ebu Bekir senin makamında durduğunda ağlamaktan sesini insanlara duyuramaz. Ömer'e emret de, insanlara o kıldırsın” dedim. Rasulullah (sav) "Ebu Bekir'e emredin, insanlar için namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Hafsa'ya da aynı şekilde Peygamber'e “Ebu Bekir senin makamında durursa, ağlamaktan insanlara sesini duyuramaz, Ömer'e emret de insanlara o namaz kıldırsın” demesini, söyledim. Hafsa dediğini yaptı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Yeter, şüphesiz sizler Yusuf'un yakınındaki kadınlarsınız. Ebu Bekir'e emredin, insanlar için namazı o kıldırsın" buyurdu. Hafsa, Aişe'ye “Zaten ben senden bir hayır gelmez ki” dedi.