11727 Kayıt Bulundu.
Bize Hayyân b. Musa ve Muhammed, onlara Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud ona Hz. Peygamber'in zevcesi Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığı zaman benim evimde bakılmak üzere diğer hanımlarından izin istedi. Onlar da kendisine izin verdiler.
Bize Hayyân b. Musa ve Muhammed, onlara Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud ona Hz. Peygamber'in zevcesi Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığı zaman benim evimde bakılmak üzere diğer hanımlarından izin istedi. Onlar da kendisine izin verdiler.
Bize Hayyân b. Musa ve Muhammed, onlara Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud ona Hz. Peygamber'in zevcesi Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
Rasûlullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığı zaman benim evimde bakılmak üzere diğer hanımlarından izin istedi. Onlar da kendisine izin verdiler.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya, ona İsmail, ona Kays, ona da Cerîr'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) ona (Cerîr'e): "Şu Zülhalasa'dan beni kurtarmaz mısın?" dedi. (Zülhalasa) Has'am kabilesinin bulunduğu, Yemenlilerin Kabe'si olarak adlandırılan bir bina (puthane) idi. Ben, at binmekte mahir olan Ahmes kabilesinden yüz elli atlıyla birlikte oraya gittim. Rasulullah'a (sav) at üzerinde pek sabit duramadığımı söyledim. Bunun üzerine O (sav) göğsüme öyle bir vurdu ki parmak izleri göğsüme çıktı sandım. Ardından: "Allah'ım onu sabit kıl. Onu, doğru yolu gösteren ve doğru yola erenlerden eyle" diye dua etti. Bunun üzerine Cerîr oraya gitti, orayı darmadağın etti ve ateşe verdi. Sonra bunu müjdelemesi için Rasulullah'a (sav) birini gönderdi. Cerir'in habercisi: 'Ey Allah'ın Rasulü! Seni hak ile gönderene yemin olsun ki; ben ayrılırken o bina uyuz bir deve gibiydi (harap olmuştu).' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) beş defa: "Ahmes'in atları ve süvarileri bereketlensin" diye dua etti.
Müsedded, (Zulhalasa'nın) Has'am kabilesi içinde bir ev olduğunu söylemiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Müsedded b. Müserhed arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed, ona Vekî, ona Şu'be, ona Muhârib b. Disâr, ona da Câbir b. Abdullah (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber'in (sav) Medine'ye geldiğinde bir deve veya sığır kesti."
(Bize) Muâz, ona Şu'be, ona Muhârib, ona da Câbir b. Abdullah bu hadisi Hz. Nebî'den (sav) rivayet etti ve Muâz rivayetine şunu da ekledi:
"Hz. Peygamber (sav) benden iki ukiyyeye ilaveten bir ya da iki dirhem karşılığında bir deve satın aldı, Sırâr (denilen yere) gelince, emretti, bir inek kesildi, insanlar ondan yediler. Medine'ye gelince de mescide gidip iki rekat namaz kılmamı emretti ve devenin değerini benim için tartarak verdi."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muaz b. Muaz arasında inkıta vardır.
Bana Muhammed b. Beşşâr, ona Abdulvehhâb, ona Eyyûb, ona Humeyd b. Hilal, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Âişe (r.anha) bize yünden keçelenmiş bir kaftan çıkardı ve “Peygamber'in ruhu bu kaftanın içinde alındı” dedi.
Süleyman, Humeyd'den yaptığı rivayetinde şu eklemeyi yaptı: Ebu Burde “Âişe bize Yemen'de dokunan kaba kumaştan yapılmış bir gömlek ile yine bu kumaştan yapılıp "Mülebbede" dedikleri bir kaftan çıkardı” demiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Muğira arasında inkıta vardır.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Amr ve İbn Cüreyc, onlara da Atâ şöyle demiştir:
Âişe (r.anha) Müzdelife'deki Sebîr Dağı'nın yakınında iken Ubeyd b. Umeyr ile beraber Âişe'ye gittik. Bize “Allah'ın, Peygamberine Mekke fethini nasip ettiği günden sonra hicret bitti” dedi.
Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Yezîd b. Zuray ve Humeyd b. Esved, ona Habib b. Şehîd, ona İbn Ebu Muleyke şöyle rivayet etmiştir:
İbn Zübeyir, İbn Cafer'e (r.anhum) “Hatırlıyor musun, (Mekke'nin fethi günü) ben, sen ve İbn Abbâs, Rasulullah'ı (sav) karşılamıştık?” dedi. ibn Cafer de “evet hatırlıyorum, Rasulullah bizi bineğinin arkasına bindirmişti, seni bırakmıştı” diye cevap verdi.
Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Yezîd b. Zuray ve Humeyd b. Esved, ona Habib b. Şehîd, ona İbn Ebu Muleyke şöyle rivayet etmiştir:
İbn Zübeyir, İbn Cafer'e (r.anhum) “Hatırlıyor musun, (Mekke'nin fethi günü) ben, sen ve İbn Abbâs, Rasulullah'ı (sav) karşılamıştık?” dedi. ibn Cafer de “evet hatırlıyorum, Rasulullah bizi bineğinin arkasına bindirmişti, seni bırakmıştı” diye cevap verdi.
Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Yezîd b. Zuray ve Humeyd b. Esved, ona Habib b. Şehîd, ona İbn Ebu Muleyke şöyle rivayet etmiştir:
İbn Zübeyir, İbn Cafer'e (r.anhum) “Hatırlıyor musun, (Mekke'nin fethi günü) ben, sen ve İbn Abbâs, Rasulullah'ı (sav) karşılamıştık?” dedi. ibn Cafer de “evet hatırlıyorum, Rasulullah bizi bineğinin arkasına bindirmişti, seni bırakmıştı” diye cevap verdi.
—